|
Yeryüzü bir mescit ise...
Sandık başına gitmeye sayılı günlerin kaldığı şu günlerde bütün partilerin profillerini dindarlık üzerinden güncelliyor olması dikkatinizi çekiyor muhakkak. Peki bu durum bize şaşırtıcı geliyor mu?

Hayır!

Dindarlık ile dincilik arasındaki fark üzerinde yeterince durmadığımız sürece, her seçim atmosferinde partiler arası “en dindar benim partim” söylemi üzerinden bir seçim müsabakası izlemeye devam edeceğiz.

Dindar, dinî emir ve yasaklara riayet eden kişidir. Dini metalaştırarak alıp satan kişi ise dindar değil, dincidir.

Bireyler dindar olabilir. Ama tüzel kişiliklerin dindarlığından bahsetmek söz konusu olamaz.

Partiler ancak dine hizmet edişleri üzerinden yaklaşabilirler dindarlara.

Kişilerin dindarlığının bir ölçüsü var mıdır?

Dindar kişileri giyim kuşamları ile mi tanırız yoksa kullandığı kelimeler, kurdukları cümleler ile mi?

Dindar bir şahsiyeti kullandığı kelimeler üzerinden tartacak basiretimiz olsa idi, dinci profil bu kadar kolay yayılıp genişleyebilir miydi?

Sabahtan akşama kıyafetimizi değiştirebiliriz, peki ahlakımızı değiştirebilir miyiz?

Dünyanın dört bir yanında müminler zor durumda. Arakanlı Müslümanlar mesela... Sığınmak istedikleri kapılardan kovulup, denizin ortasında açlıktan ölüyorlar.

Bu ölüm karşısında duyduğumuz sorumluluk ve acıda gizli değilse dini ve ahlaki bütünlüğümüz, başka hangi konuda kendisini aşikar kılabilir ki!

Diyeceksiniz ki denizin ortasında modern, özgür dünyanın gözü önünde ölüme terk edilmiş Arakanlı Müslümanlara değil de sinemizdeki Suriyeli Müslümanlara dair ne söyleyeceksin?

Seçim propagandası olarak Suriyeliler üzerinden cümle kurulmasını son derece tehlikeli bulduğumu söyleyeceğim elbet.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim vaadi olarak Türkiye'de bulunan Suriyelileri ülkelerine göndereceğinin teminatını vermesi kamuoyunda pek tartışılmadı. Yeteri kadar ilgi görmedi.

Oysa mesele mühimdir. Bu vaat liderin sosyal olaylara bakışını ortaya koyan en önemli göstergelerden biridir.

Söylenen söz sonradan tevil edilmeye çalışıldı: Suriye'de savaşı bitireceğim sizi ülkenize göndereceğim falan filan.

Sonradan tevil edilen hali de facia. Demek ki Ana Muhalefet Partisi başkanı sayın Kılıçdaroğlu ya iç savaşın boyutlarından haberdar değil ya da kendi gücünün sınırlarından.

Öylesine seçim vadi olarak söylenmiş sözü niye merkeze alıyorum?

Çünkü Suriyeliler ya da dünyanın başka bir yerindeki göçmenlerle ilgili olarak öylesine söylenivermiş bir sözü görmezlikten gelme, geçiştirme lüksümüz yok.

Dünyanın dört bir tarafında iç savaş ya da etnik ayrımcılık, mezhepsel gerginlik, kıtlık gibi farklı nedenlerden binlerce insanın evini ocağını bırakıp küresel köyde başının sokacak bir yer arıyor.

Komşumuz Suriye'nin asla bu noktaya gelmesini istemezdik. Öyle oldu, böyle oldu, küresel oyun kurucular Irak'tan sonra Suriye'yi bataklığa çevirdi. Suriye krizi devam ederken Yemen gerilimi çıktı. Mısır 'da diktatör Sisi, Batı'nın desteği ile, kırk yıl aradan sonra halkın oyu ile cumhurbaşkanı seçilmiş olan Mursi'yi önce zindana attı, ardından idam edilmesi için bütün imkanlarını seferber etti.

Dünyanın dört bir tarafında Müslümanlar zor durumda.

Dünyanın kaynakları doğru dağıtıldığında, dünya cennet olabilecek verimlilikte. Muktedirlerin kara vicdanı ile bütün bu imkanlara rağmen bir kişiye bin, bin kişiye bir pay olarak dağıtılan nimetler yüzünden lüks ve fakirlik aynı anda artmaya devam ediyor.

Lüks ve fakirliğin en keskin çizgilerinin İslam dünyasında seyrediyor olması gerçeği ile yüzleşmek zorundayız.

Dünyanın kaynaklarının doğru dağıtılması için bugünden yarına bir şey yapacak gücümüzün olmadığının farkındayım elbet.

Ama ülkemizdeki Suriyeliler için hem bireysel hem de kamusal kaynakları doğru kullanmak zorundayız.

Suriyeliler sadece sokakta gördüğümüz dilencilerden ibaret değil. Dilenen Suriyelilerin bir kısmının ülkelerinde de dilenci olduğu biliniyor. Esas meselemiz orta sınıf Suriyelilerin Türkiye'de kalmasını sağlamak.

Suriyelilere dair yaptığımız haberlerin dilini gözden geçirmez isek orta sınıf Suriyelilerin Türkiye'yi terk etmesi sıkıntısı ile karşı karşıya kalacağız.
#Dindarlık
#İslam dünyası
#suriye
9 yıl önce
Yeryüzü bir mescit ise...
Saadet Partisi"nde neler oluyor?
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!