|
Korkmadığımız için korkuyorlar!

Son ikiyüz senedir hep bir şeylerle korkuttular bu coğrafyanın çocuklarını. Bizden evvelkileri umacılarla, bizleri öcülerle...

İkisi de aynı şeydi. Ha uymacı, ha öcü. İşin öznesi kendimiz dışındakilerden korkmaktı...

Modern insan artık görmediğinden korkamadığından olsa gerek, artık korkutma fiili hissedebileceğimiz "şeyler"le yapılıyor.

Korkma yine öznede. Ancak bu seferkiler tahayyüllerimizle değil, bize dokunabilecek şeylerle. Bu korkular siyasetten, ekonomiye kadar toplumun tüm kesimlerinde halen uygulanmaya çalışılıyor.

Bir dönem "tehlikenin farkında mısınız? diye korkutulurken, bir dönem de tanımı halen netleşmeyen devletin elden gittiğiyle korkutulduk...

Birileri bizi yine korkutmaya çalışıyor. Ama biz eskisi gibi korkmuyoruz. Bizi korkutmaya çalışanlar da, tıpkı kocakarıların umacının ve öcünün olmadığını bildiği gibi, o korkuların "içi boş" olduğunu biliyor. Lakin ya tutarsa, ya korkarlarsa ihtimaline karşılık görevlerini yapıyorlar.

Ekonomimizin balans ayarcılarından patronlar kulübü TÜSİAD, 44"üncü genel kurulunda Türkiye"nin mevcut durumuna veryansın ederek, "Böyle ülkeye yabancı yatırım gelmez"le korkutuyor.

Korkuların yersiz olduğu ise sadece bir hafta sonra ortaya çıkıyor. "Böyle ülkeye yabancı yatırım gelmez" öcüsünden sadece bir hafta sonra Türkiye, 175 üyesi olan ve kısa adı WAIPA olan Dünya Yatırım Ajansları Birliği"nin başkanlığına seçilirken, Örgütün merkezinin de Cenevre"den İstanbul"a alınması gündeme geliyor.

Yabancı gelmez denilen ülkeye 2013 yılında net doğrudan uluslararası yatırım girişi, 12 milyar 686 milyon dolar oluyor. İşin en enteresanı ise bizi yabancı ile korkutanlar, bu yabancıların en büyük partnerleri. Yabancının gelmesi yoldaki adamdan çok onların işine geliyor.

Son dönemdeki diktatörlük korkutmaları da buna bir örnek. Sanırsınız ki memlekette ciddi bir dikta rejimi var. Ağzını açanı, SS subayları kamplara topluyor. Ya da Latin Amerika ülkelerinde bir dönem yaşananlar gibi, derdest etmek için her köşede bir Falcon araba bizi bekliyor.

Bu nasıl bir diktatörlük ise ülkenin Başbakan"ına adamın biri canlı yayında "Bu adamda kişilik bozukluğu var. Kendisine 46 raporu vermek lazım" diyebiliyor.

Bu nasıl bir diktatörlük ise kadının biri, yine aynı televizyon kanalında inancı gereği örtünenlere en ağır hakaretler ederek, onları pornocu ilan edebiliyor.

Bize aydın diye yutturulmaya çalışanlar ya diktatörlüğü ve totaliterliği bilmiyor, ya da küfür etmeye bahane, kılıf arıyorlar.

Hâlbuki korkularını sosyolojiyle süslemeye çalışıp bize sunsalar, belki daha inandırıcı olurlar. En azından bilimsel lakırdılar etmiş olurlar.

Örneğin (uymasa da), otorite tezlerini Max Weber"den ç/alıntı yaparak; "karizmatik otorite tezine" bağlayabilirler. Ama onlar bundan bile habersiz ve acizler.

"Türk aydınının kaderi, mahpesinde

şarkılar söylemektir" demişti yıllar önce

merhum Cemil Meriç.

Yine devamında da "Aydın olmak için önce insan olmak lazım. İnsan mukaddesi olandır. İnsan hırlaşmaz, konuşur, maruz kalmaz, seçer. Aydın kendi kafasıyla düşünen, kendi gönlüyle hisseden kişi, aydını yapan: uyanık şuur, tetikte bir dikkat ve hakikatin bütününü kucaklamaya çalışan bir tecessüs" demişti. O günden bugünlere aydın tiplerimiz çok değişmedi maalesef. Sadece "göbeğini kaşıyan" diye tabir edilenlerin değer verdiklerinin sesleri daha gür duyulmaya başladı.

Korkutulduklarımızdan ve korkularımızdan arınmak zor ve uzun bir yolculuk. Ama biz eskisi gibi korkmuyoruz. Çünkü korkmamak için haklı özgüvenlerimiz var...

Yıllarca IMF"nin kapısında birkaç milyon dilenmeye mahkûm edilen bu ülke, 2013 yılında diğer ülkelere 3,3 milyar dolarlık yardım yaptı. Bunu milli gelire oranladığınızda; Almanya, Japonya ve ABD"den daha fazla yardım anlamına geliyor. Bu sadece bir yardım değil, beş kıtada bu ülkenin var olduğunun bir göstergesidir.

Biz artık korkmuyoruz! Ve ülkenin yarısına hakaret edip, bize aydın diye yutturulanları da söylediklerinin karşılığı olarak aynaya bakmaya davet ediyoruz.

Ve biz korkmadığımız sürece, onlar korkmaya devam edecekler...

10 yıl önce
Korkmadığımız için korkuyorlar!
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı