Son aylarda yaşananların bir bacağının da ekonominin üzerinde olduğu gerçeği her geçen gün biraz daha aşikâr oluyor. Ekonomide oluşturulmaya çalışılan kaotik ortama rağmen, ekonominin temel dinamiklerini halen bozamadılar.

Her ne kadar içeride ve dışarıda Türkiye ve güvensizlik-kaos algısını bir arada anılmasını isteseler de, bunu tam anlamıyla başarabilmiş değiller.

En azından şimdilik...

En büyük başarıları, faizleri ve kuru artırarak ekonomideki algıda nisbi bozulmalara neden olmalarıdır. Buradaki başarının sırrı ise halen Türkiye üzerinde hegemonya iddiasında olanların finans piyasalarındaki hâkimiyetidir.

Tüm bunlara rağmen, Türkiye ekonomisinin temel dinamiklerini oluşturan etmenlerde bozulma olmaması bu zevatın moralini oldukça bozmuş olmalı...

Bunun en son örnekleri ise sanayi üretimi ve cari açık verileridir.

Piyasa beklentilerinde yüzde 4 ile 4,5 arasında artması beklenen sanayi üretim endeksi, bu yılın Ocak ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,3 artış gösterdi.

En önemlisi de bir önceki aya göre ara malı imalatının yüzde 3,4 oranında artmasıdır. Bunun en önemli nedeni ise yükselen kur nedeniyle ithalat maliyetlerinin artmasıyla iç piyasaya yöneliştir.

Yılın kalanı için sanayi üretimindeki bu büyük sıçrama şüphesiz gösterge ve referans olarak kabul edilemez. Ama moral vermesi açısından son derece önemli bir sıçrama olarak kabul edilebilir.

Gelelim cari açığa: piyasalar tarafından ocak ayı cari işlemler açığı tahminleri 4,7 ile 5,5 milyar dolar arasındaydı. Dün açıklanan cari açık rakamları da piyasa beklentilerinin altında geldi.

Cari işlemler açığı, bir önceki yılın ocak ayına göre 932 milyon dolar azalarak 4 milyar 877 milyon dolara geriledi. Böylece yıllık bazda cari açık rakamı 65 milyar dolardan 64 milyar dolara gerilemiş oldu. Ve bu gerileme devam edecek gibi gözüküyor.

Sürekli bizi yumuşak karnımız olan cari açıktan vuranların yeni argümanlar bulması gerekecek. Düşen açık karşısında zaten dün bu yönde bir açıklama da geldi. Açıklanan rakamların hemen ardından Goldman Sachs, "Türkiye"nin dış dengesizliklerinde daha fark edilir bir düzelmeye doğru gidiş olduğunu" açıkladı.

Her ne kadar açıklanan makro ekonomik veriler bozulmaya işaret etmese de, bu yolda çalışanlar pes etmiyorlar ve etmeyecekler. Oluşturmaya çalıştıkları kaos ortamı için tüm malzemeleri kullanmaya devam ediyorlar...

Dün de bunu denediler ve finansal piyasalarda başarılı oldular.

Uluslararası piyasalarda esen rüzgârlar bizde kasırga olarak hissediliyor. Doları 2,26 lira seviyelerine çıkarıp son beş haftanın zirvesine taşıdılar.

En tehlikelisi de, son 4,5 yılın zirvesi olan bono faizlerini yüzde 11,9 seviyelerine yükseltmeleriydi.

Vesselam; borsa, faiz, döviz cephesinde yaptıkları operasyonlarla havayı bozmayı başaranlar temel ekonomik dengeye güç yetiremediler.

En azından şimdilik...