Samimiyetle hakikati arıyor olmak, istikametini doğru tarafa çevirmek anlamına geldiğinden bulmuş olmayı da içinde saklı tutar. Sonrası sadece bir nasip hikâyesidir.
“Hakikati insanlara götürelim” diye düşünenler iki temel yanlış yapıyor: Bir, kendilerini artık arama halinin dışına çıkarmış oluyor ve kayboluyorlar. İki, hakikati birilerinin eline tutuşturabilecekleri kadar paketlenebilir bir şey sanıyor ve kaybediyorlar.
Bugün, başardığımızdan gerçekten kuşku duymamız gereken şey, hakikatin herkesin dikkatini bize çekecek kadar üstümüzde parıldıyor olmasıdır.
“Çok özlüyorum!” dedi düşünceli olan. “Kimi?” diye sordu diğeri. “Kendimi!” dedi düşünceli olan.
Hakikat, nasibi olanları mutlaka kendine çekecektir; yeter ki etrafta onun aydınlığını yansıtacak aynalar bulunsun.
Eğrilerin, sağdan soldan sürekli doğruyu alıntılayıp duranlara değil, doğruyu varlığıyla gösterebilenlere ihtiyacı var.
Yanılgılarımız fark ettiğimiz yanlışlarımızdır ve bu yüzden çok kıymetlidir.
“...insan yalnızca fizikle yaşayamaz; metafizik daima arka kapıdan içeri sızar. Bu yüzden, makine metaforu Batı'nın metafiziği haline gelmiştir” diyor Ziyaeddin Serdar (Notlar Dergisi/Çev. Abdullah Başaran)
Sahip olduğumuz anda eskiyen bütün o şeylere aslında hiç sahip olmuyoruz!
Sadece huzursuz olabilmek için mi bunca şeyi ediniyoruz?
“Seni çok umutsuz görüyorum!” dedi biri. “Aksine” dedi diğeri, “bütün itirazlar umuttan doğar”
Kapalı havalar için kalbinizde güneşli ihtimaller bulundurmayı ihmal etmeyin!
Hep eksik hissediyordu kendini; hiçbir şeyi tamamlayacak gücü yoktu. En meraklı romanları, en heyecanlı filmleri bile...
Bir de şunu düşünün; katı skorboard gerçeği karşısında kaçırılmış bir gol ne hisseder?
Gözden uzak kırlarda, yeşil bayırlarda, her an, hiç farkında olmadığımız, hiç kimsenin görmediği, görmeyeceği, nefes kesici güzellikte milyarlarca çiçek açıyor. Neden? Çünkü âlem bizden ibaret değil ve çünkü O güzeldir, güzeli sever.
Alemde çirkinlik yoktur; insan, içindeki güzellik kaybından türetir çirkinlik dediği bütün o vehimleri.
“Solgun görünüyor” dedi dışına bakan. “Solgunluk, gülün kaderi” dedi içi güzel olan.
“Mutlu aşk yoktur” diyenlere, “Mutluluk, aşk için yaratıldı” diyecek oluyor, sonra vazgeçiyordu.
“Yarın ölebilirim diye düşünmek dahi gaflet” diye geçirdi içinden, “ölümün bugün gelmeyeceği ne malum!”
Her gün televizyonlardan “Son Dakika” diye duyuru geçiyorlar, hâlâ ibret almayacak mıyız?
Vadesi dolunca ölüm de ölecek, geriye sadece uçsuz bucaksız bir hayat kalacak.
“Korkma sen ölmeyeceksin” dedi meczup, “dünya ölecek!”
#hayat
#ölüm
#insan
#dünya
9 yıl önce
Hayat ölümden büyüktür!
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak
