|
İnsan meylinden merdiven yorgun

Üstteki taşı koyarken alttaki taşı küçümseme; o olmasaydı çökerdi kulen!

Kusurlu hareketlerin net bir tarifinin olduğu tek yer futbol sahaları anlaşılan.

Eşyaların kırılma ihtimaline karşı üstlerine uyarı işaretleri konuyor, insanların kırılma ihtimalini düşünen yok!

“Ben senin yerinde olsam sessiz kalmazdım” dedi şaşıran. “Kendi yerinde de pek kalamıyorsun!” diye karşılık verdi bıyığının altından gülen.

Haddini bilmeyenlerin bu kadar çoğalmasının en kötü yanı artık hiç farkedilemiyor olmaları...

O kadar yüksekten düşüyordu ki, ömrünün geri kalanı muhtemelen dibi bulmasına yetmeyecekti.

Birazcık da olsa pişman olabilmek için daha ne kadar yanlış yapmamız gerekiyor?

Sokakta bir çocuk, iki küçük kedi yavrusunu büyüyünce kaplan olamayacaklarına ikna etmeye çalışıyordu.

Hepimiz büyük insanlar olacaktık, dünyalarımız bu kadar küçük kalmasaydı!

Çoktandır doğru dürüst beste yapılamıyor gibi geliyor bana; herkesin durmadan eski şarkıları dinlemesi bundan olabilir mi?

Neredeyse her konuşan, her söylediğini orijinal fikir sanıyor; insanoğlu asırlardır konuşuyor, orijinal fikir kaldı mı?

Bir gün herkes onbeş dakikalığına bedbaht olacak!

Eskiden deneme-yanılma diye bir yöntem vardı, şimdi yanılmayı hiç denemiyoruz.

“Yendiniz mi, yenildiniz mi?” diye sordu büyük ve görmüş geçirmiş olan. “Yanıldık!” dedi sadece, küçük ve kederli olan.

‘Keder’ kelimesi neden beni bu kadar kederlendiriyor her zaman?

Pudra şekeri dediğimiz şey, sizce de pasta milletiyle ilişkilerimizi biraz zorlaştırmıyor mu?

Çok yufka yürekli bir adam oldum; yürüyen merdivenlere bile üzülüyorum. Biraz oturup dinlenseler ya!

Gittikçe karamsarlaşıyorum; bugünün dünyasında büyüyünce ne olacağı sorusuna “Manifaturacı!” diye cevap veren bir tek çocuk bile yok!

Gökten üç portakal düştü, şimdi ne yapacağım?

Belki bir gün dinlersiniz: Baba Zula... “Babamız bizi sevmedi. Çirkiniz! Çirkiniz!” Bir yerinde şöyle deniyor şarkıya ilham veren şiirin: “Kır kalbimi, alışığım ben”

Yoksunduk o vakit; iki nokta üst üsteydi hep, yer darlığından!

“İçim içime sığmıyor” dedi heyecanlı olan. “Çünkü için içinden büyük” dedi sakin olan.

Biz büyüdük, büyüdü kalbimizdeki o kara leke!

“Heyhat” diye bağırdı meczup, “günahlar insanlardan tövbe ediyor!”

#Baba Zula
#Çirkiniz!
#futbol
9 yıl önce
İnsan meylinden merdiven yorgun
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi