|
Batılılaşma yolunda neler kaybettik
Kendisi dindar olmasa da Osmanlı-İslam değerleriyle yetişmiş bir Yahya Kemal'i bir de Ayasofya'da okunan Kur'an'dan rahatsız olan bazı cumhuriyet çocuklarını mukayese ederseniz neleri kaybettiğimiz apaçık anlaşılacaktır.

Bu mübarek Cuma gününde yanık bağrımıza su serpen bir hatırayı takdim edeceğim. Bugün bununla yetinecek, gelecek yazıda ise Ayasofya'nın önce sevindiren sonra üzen tarihinden birkaç yaprak açacağım.

AYASOFYA'DA EZAN SESİ VE HIRKA-İ SAÂDET'TE KUR'AN-I KERİM SESİ


Yahya Kemal Beyatlı, 30 Mart 1922 tarihli Tevhid-i Efkâr gazetesinde “Ezan ve Kur'an” başlıklı yazısında diyor ki:

“Yine bir gün padişahlarımızın Topkapı Sarayı'nda Revan Köşkü'nü ziyaret ediyordum; uzaktan Kur'an okunuyordu, yavaş yavaş sese doğru yaklaşırken nereden geldiğini ziyaretimde rehber olan zata sordum. Dedi ki: Hırka-i Saadet Dairesi'nden geliyor.

Peygamberimiz'in (s.a.) hırkasını sakladığımız cennet gibi yeşil bir odanın Türkkâri penceresi önünde durduk. İçerde iki hafız vardı. Biri ellerini kavuşturmuş, gözlerini yummuş oturuyordu, diğeri diz çökmüş, müsterih ve yüksek bir sesle okuyordu, rehberime sordum:

Hırka-i Saadet önünde Kur'an ne zaman okunur?

Dedi ki: Dört asırdan beri her saat! Geceli gündüzlü.

Yavuz'un, Hırka-i Saadet'i Mısır'dan getirip bu odadaki mevkiine koyduğundan beri kırk hafız nöbetle Kur'an okur. Bir dakika bile buradaki Kur'an sesi kesilmemiştir.

Gezintilerimde bir hakikat keşfettim. Bu devletin iki mânevî temeli vardır:

Fatih Sultân Mehmed'in Ayasofya minâresinden okuttuğu ezân sesi (ki hâlâ okunuyor!..)

Yavuz Sultân Selim'in Hırka-i saâdet önünde okuttuğu Kur'an-ı Kerîm sesi ki hâlâ okunuyor!

Eskişehir'in, Afyonkarahisar'ın, Kars'ın genç askerleri, siz bu kadar güzel iki şey için döğüştünüz!”

Yahya Kemal, Batı medeniyetini ve Batılı hayat tarzını da bu yeniyetme cumhuriyet çocuklarından daha iyi bilir. Ama o, kendi mensubu olduğu medeniyetin değerlerini başkalarıyla değiştirmenin bize nelere mal olacağını da iyi bilmektedir.

Yahya Kemal'in altını çizdiği iki “devlet temeli” tarihimizin ve dinimizin mirasını ifade etmektedir.

Ayasofya'da ezan, Osmanlı'nın çağ açan fetihlerine, Ortaçağ karanlığında yol arayan Batı'ya açtığı pencereye, tarihimizin önemli bir aşamasına işaret etmektedir.

Fatih'in:

“İmtisâl-i câhidû fillah olubdur niyyetüm,

Din-i İslâm'un mücerred gayretidür gayretüm”

Diye başlayan ve:

“Ey Muhammed mucizat-ı Ahmed-i Muhtar ile

Umarum galib ola a'da-yı dine devletüm”

diye biten meşhur gazelindeki imanı, ufku ve himmeti hatırlatmaktadır.

Hırka-i Saâdet dairesinde okunan ise Kur'an'dır ve Kur'an, Devlet ve Medeniyetimizin orta direğidir.
#Hırkai Saadet
#Ortaçağ
#Yavuz Sultân Selim
9 yıl önce
Batılılaşma yolunda neler kaybettik
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı