Suriye’nin ülke toprakları (vatanı) içinde yer alan Süleyman Şah türbesinin bulunduğu ve ekslav statüsünde Türkiye’ye ait olan küçük bir toprak parçasının (8 bin 797 metrekare) daha önce de yapıldığı gibi yerinin değiştirilmesi üzerine muhalefet kıyameti kopardı. Olayı, TC. ülkesinin içinden bir parçanın terk edilmiş olması sayarak iktidara veryansın ettiler.
Olayın mahiyetini insaf çerçevesinde ortaya koyabilmek için kısa bir tarihçe bilgisini hatırlamamız gerekiyor:
Tarih boyunca devletler, topraklarına saldıran düşmanla savaşırken gerektiği zaman taktik olarak geriye çekilmişler, geçici olarak düşmanın topraklarımıza girmesine imkan tanımışlar, sonra toparlanınca, şartlar elverince taarruz ederek düşmanı topraklarımızdan püskürtmüşlerdir. Bugün de yapılan bundan ibarettir; maşa var iken el yakılmamış, geçici bir tedbir alınmış, türbe ve toprak nakledilerek korunmuştur; zamanı gelince, Suriye’de muhatap bir devlet oluşunca türbe ve yeri için gerekenler elbette yapılacaktır.
Bu vesile ile dinimizde “ülke ve vatan” kavramı ile buna ilişkin hükümler konusuna da değinmek gerekiyor. İnşaallah bir başka yazıda bunu yapacak ve “Müslümanların hakim bulunduğu her toprak parçasının bütün Müslümanlara ait bir vatan olduğunu ortaya koyacağız.