|
Kalbin kararı

Ahmet Murat’ın şiir kitaplarını görünce, kendisini görmüş gibi oluyor ve çok seviniyorum. Şiirlerini okuyunca, onunla konuşmuş, dertleşmiş. Aynı duygular, Süleyman Çobanoğlu için de geçerli.

İyi şiirler, dergi ve kitaplarda kalmaz, yaşarlar. Bir hayatları olur. İnsanlarla arkadaşlık kurarlar. Zor zamanlarımızda bize yarenlik ederler. Bu, tekniğin ötesinde bir şeydir.

Şairim Ahmet Murat, aralık ayının ilk haftası, dördüncü şiir kitabı Kalbin Kararı’nı yayımladı. (Profil Yayınları)

Kitap, çıkar çıkmaz, hatırı sayılır bir karşılık buldu, yankı uyandırdı. Güzel bir haber gibi, serin bir müjde gibi, sevinçle karşılandı. Türkiye Yazarlar Birliği tarafından yılın şiir kitabı seçildi. Şiir ödülleri genellikle tartışmalara neden olur. Bu kez hiç tartışılmadı.

Daima ‘meziyet ve şahsiyet’ diyoruz. Bunların bir ve beraber olması gerektiğini savunuyoruz. Ahmet Murat, bizim için böyle bir edebiyatçıdır. Her şeyden evvel, insandır. Yetenek ve emek sahibidir. Manevî derinliği olandır. Özetle; ‘gerçek bir insan istersen görmek.’

Birçok insanın hesap makinesine dönüştüğü şu zamanda, Ahmet Murat’ın şiirleri ve çabası bize ne söylüyor? “Akıl iki kere ikiyi iyice bilir / Kalp ikiyi inkâr edecektir” diyen şair, neyi anlatmak istiyor?

Şairimizin tasavvufa, hikmet bahsine kalbî bir ilgisinin, sevgi ve saygısının olduğunu biliyoruz. Dünya hayatında, tercihini, rakamlardan değil de harflerden yana kullandığının en yakın şahitleriyiz. Sadece bu iki dize bile derdinin, davasının ne olduğunu göstermeye yetiyor. “Rakamlar ikiden başlar, çünkü bir Allah’a mahsustur” sözünü hatırlayalım. Şunu da: 1 şey kazanırken kaybedilen Bir.

Kalp, insanın aslıdır, atasıdır, mahremidir. İnsanlar aklımızdan geçenleri okuyabilirler. Fakat kalpte olan yine orada kalır, okunamaz, görülemez.

Akıl, dünyayı temsil eder. Karşılığı rakamlardır. Kalp ötesini düşünür. Harflerle işi olur. 1’den sonrasına ‘aklı’ ermez.

Ali Görkem Userin, ‘Hepimiz çok akıllıyız, kafamız zehir gibi çalışıyor. Fakat kalbimizi unuttuk ve beyinden ibaret canlılara dönüştük’ diye sitem etmişti. Olan budur ve maalesef doğrudur.

Ahmet Murat ismi, tam da burada kendisini gösteriyor. Sadece aklımıza gelmiyor, kalbimize de doğuyor. Karşımızda, “kalp yaralanmaz çünkü yaradır” diyen bir şair var. (Sayfa 21) Onun büyük kalp için söylediğini söyleyelim: ‘Bu sanatın ustası.’

***

Ahmet Murat’ın 1999 yılında yayınlanan ilk şiir kitabı Kaf ve Rengi, “toprağı ve suyu seyredişini öveceğim” dizesiyle başlıyordu. (Bir Şey Kalır) On beş sene sonra yayınlanan dördüncü şiir kitabı da “Ikea sen her şeyi düşünürsün değil mi” dizesiyle sona eriyor. Bu iki dize arasındaki derin fark, geldiğimiz yeri göstermesi açısından çok önemli. Şairin şahitliği.

İkinci kitabı Kış Bilgisi’nde (2004) “omzumda güzel ağırlık, bir arkadaşın eli” (Artık Ben, sayfa 30) diyen Ahmet Murat, Kalbin Kararı’nda şunu söylüyor, yazıyor: “İnsansız bir uçak kadar yalnızdım düştüğümde.” (Kendi, sayfa 21)

Uçak demişken. İlk kitaptan: “Atımı seninle paylaşırım eğer istersen.” (Sayfa 10) Üçüncü kitaptan: “Sağına soluna çarparak bir şair bisikletle.” (Bir Şair Bisikletle, sayfa 19) At, bisiklet, otobüs ve nihayet uçak.

Bütün bu örnekler, son on beş yılın özeti, kısa belgeseli gibidir. Ne oldu, neler yaşandı, nereye gelindi?

Ahmet Murat’ın şiirlerine bu pencereden pek bakılmamıştır, bakılması gerekir. Hal ve gidişat, modern hayatın mecburiyetleri, insan ilişkilerinin durumu, değişimin yan etkileri; bunları şiir sırasına göre takip edebiliriz. Güçlü gözlem, ince merak, yoğun işçilik ve kıymetli yetenek eşliğinde akıp giden şiirler, olaylar, yıllar.

“İnsansız bir uçak kadar yalnızdım düştüğümde” dizesini okurken, sadece ‘birey’in modern hayat içindeki yalnızlığı aklımıza gelmez. O uçakların dağ başlarında, tenha yerlerde kıydığı müslümanları da hatırlarız. Kadersiz kardeşlerimizin yıkıcı yalnızlığını, çaresizliğini. Başka bir şiirde, kaldığı yerden devam eder: “Kendimi nelerle avutuyorum bir bilseniz.” (Muhayyer Münacat, sayfa 38)

Diyelim ki, Ahmet Murat’ın şiirleri, öncelikle, aklımızı değil, kalbimizi çalıştırır. Böylece, Süleyman Çobanoğlu’nun şu dizesine doğru gideriz: “Atıyor iplerini kalbi zapteden yama.” (Şiirler Çağla, Dair, sayfa 46)

Yazımızı, şairimizin gönlümüzde hayat bulan şiirlerinden biriyle bitirelim: “Bizi eski bir resimde gördüm bugün / O ikisini orada unutmuşuz gibiydi, / Ellerimiz acemiymiş, gözlerimiz usta / Ve çok gençmişiz - dur ağlama.” Böyle.

#Ahmet Murat
#Süleyman Çobanoğlu
#Ali Görkem Userin
9 yıl önce
Kalbin kararı
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi