|
Nereden bakıyoruz?
Şu ve şu gazetelerin yazdıklarına inanırsak, ülkemizde güzel olan, yolunda giden hiçbir şey yok. Hepimiz tehlikedeyiz. İnsanından börtü böceğine kadar memleket öyle bunaldı ki, kazlar bile seçim çalışması yapan Ak Partililere saldırıyor.

Kasımpaşa'da Bahariye Asker Hastanesi var. Kuzey Deniz Saha Komutanlığı'nın hemen arka tarafı. Şimdi hastanenin altından yol / tünel geçiyor. Kazı çalışmaları tamamlandı. Yakında şöyle bir haber okursak şaşırmayalım:
Sağlık sektörünün altını oydular!

Buralara gelirsek. Önce özetler: “Bir biz
vardık cihanda, bir de küffar!”

***

Fatih türbedarı Ahmed Amiş Efendi, “Dağı dağ, taşı taş olarak gördüğün müddetçe mürşide muhtaçsın' demiş. Bu sözü şunun için hatırlatıyoruz:
Türkiye, ülkelerden bir ülke değildir. Milletimiz de öyle. Anadolu İslamiyet'in ve İnsaniyet'in yurdudur
.

Bu topraklarda, ihmal sonucunda evladını kaybeden anne-baba, çoğunlukla şu dilekte bulunur: 'Başka insanların canı yanmasın.' Güzel ülkemiz…

Bu topraklarda, Diyanet İşleri'ni kapatma vaadi, dine tasallut olarak anlaşılır. Din dersinin kaldırılması yönündeki beyanlar için daha ilerisini söyleyebiliriz. En iyisi, onu değil, bunu söyleyelim: Dinimiz dersimiz.

Evet, nereden bakıyoruz? Gazze sokaklarından bakanlar, Türkiye'yi bir umut olarak görüyorlar. Telaviv caddeleri ise bunun tersini gösteriyor. Bu örneği çoğaltabilir, Afrika'ya, Amerika ve Avrupa'ya doğru götürebiliriz. Fakat gerek yok. Mesele anlaşılıyor.

***

Bu ülke, yıllar boyunca, nasıl görülmek isteniyorsa öyle gösterildi.
Canlı yayınlar Beyoğlu, Bodrum gibi yerlerden, oraların hayatlarından yapıldı. Muhterem milletimizi sadece mübarek gün ve gecelerdeki 'resmi' yayınlarda gördük. (Burada bir parantez açalım ve yabancı medyanın Gezi Olayları'nı naklen vermesini hatırlayalım.)

Ağaçta mahsur kalan kedi haberleri çoğumuzu heyecanlandırır. Bu vaziyet sıklıkla televizyonların ana haber bültenlerine yansır. İtfaiye erlerinin kediyi ağaçtan indirmesi ve mutlu son. Alkışlar. O kedinin o ağaca niçin çıktığını ise pek düşünmeyiz. Sahi, kedinin ağaçta ne işi var? Küçük bir ipucu: Kuş yuvaları. Henüz uçamayan yavrular. Bakınız, bir anda işin rengi değişti. Merhamet hissimizde azalma oldu.

Din dersinin kaldırılacağı vaadi de biraz buna benziyor. Din kelimesinin devamında ne var? Bu dersin adı tam olarak nedir?
Evet, ahlak
.

Aklın yolu birdir, çünkü hakikat birdir. Milli Görüş, 'önce ahlak ve maneviyat' demişti, diyor. Bu da Sezai Karakoç'un 1994 yılında kaleme aldığı Diriliş Bildirisi'nden: 'Toplum ruhunu tazelemek için, öncelikle Maneviyat ve Ahlak Atılımı şarttır.' (Diriliş Işığı)

Dine, diyanete niçin tebelleş (musallat) olduklarını şimdi daha iyi anladınız mı?

Toplumsal çürümeyi ancak güzel ahlak önleyebilir. Dünyanın ve insanın tuzudur o.

***

Baktığımız yer, durduğumuz yerdir. İnsan, bulunduğu yerin hususiyetlerini edinir. İyiyse iyi, kötüyse kötü.

Dünyaya maddiyat penceresinden bakanlar, herkesi menfaatçi görürler.
Maneviyat penceresi öyle göstermez.

Diyelim ki, penceremiz hangisidir? Yerlilik ve millilik, Batılılar gibi olma arzusu vb.
Bakışlardan birine göre, memleketimiz ve milletimiz kurtuluş yolundadır. Diğeri ise uçuruma doğru sürüklendiğimizi söylüyor.

Bizim yerimizin ve bakışımızın içinde bir de edebiyat vardır. Çoğu zaman Cağaloğlu'ndan, kitapçıların dünyasından bakıyoruz. Yayıncıların olduğu binaların birer ikişer butik otele dönüştüğünü görüp üzülüyoruz. Haliyle, 'mum dibine ışık vermez' ile 'elma dibine düşer' sözleri arasında gidip geliyoruz. Bu, elbette ayrı bir konu. Sitem yerine geçsin diye yazıldı.
#Kuzey Deniz Saha Komutanlığı
#Toplumsal çürüme
#Ahmed Amiş Efendi
9 yıl önce
Nereden bakıyoruz?
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı