|
SPK ve TMSF kime hizmet ediyor?

Türkiye nasıl yönetiliyor? Yani hükümetin yönetimi yanında acaba bağımsız kurumlar vatandaşa nasıl hizmet ediyor? Refah arttırıcı, rahatlatıcı katkıları mı var, yoksa vatandaşın boğazını bir de onlar mı sıkıyor?

OVP''den bir not: "Türkiye 2008''in ikinci çeyreğinde krizi hissetmeye başladı" diyor. O zaman soruyorum: Madem Türkiye Nisan-Mayıs-Haziran ayları olan ikinci çeyrekte krizi hissetmeye başladı da Merkez Bankası Mayıs-Haziran-Temmuz aylarında neden faiz arttırıyordu?

Türkiye krize karşı ne zamandan beri faiz arttırarak müdahale ediyor? Veya krize çare diye faiz arttıran Merkez Bankası neden hala orada oturuyor? Bu sonuçla değil mi ki 2008 son çeyreği ile 2009 ilk çeyreği adeta yere çakılmıştık.

Nitekim 2011''de de sıcak para akınına rağmen OVP''de faiz arttırımı olacağı yazılıyor. Gelin de bu duruma da ekonomi kuramlarında bir karşılık bulun.

* * *

Bugün ana konumuz Merkez Bankası değildi. Bugün Galatasaray''ı ve SPK''yı ele alacağız. Habertürk gazetesinden İbrahim Haselçin ''Yatırımcı seferberliği şart'' bağlığı ile bir yazı kaleme almış. Aslında Haselçin tek bir şey söylüyor: Borsada oyuncular küçük yatırımcıyı soyuyordu ve buna önlem alınmaya çalışılıyor. Ama'' patronların küçük yatırımcıyı soymasına hiçbir önlem alınmadığı gibi, bu yönde ne bir irade ne de bir anlayış var'' diyor. İşte size bir örnek:

Dün Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat ile sohbet ediyoruz. "Şu AİG''e hisse satışını ve ardından hisselerin geri alınışını nasıl buluyorsunuz? Maliyeti ne oldu?"

–Hiç anlaşılır bir iş değildi. 20+20 toplamında 40 milyon dolar aldık, ama, karşılığında 150 milyon dolar ödedik, diye cevaplıyor.

Galatasaray Kulübü Sportif A.Ş. olarak bir şirket kurup kulübe ait büyük gelirleri bu şirkete aktararak önce AİG''e ve ardından halka arz ederek borsada satıyor. Galatasaray 20,7 milyon dolar borsadan ve 21 milyon dolar da AİG''den para alıyor. Ama aynı hisselere temettü ve geri çağırma karşılığı 140 milyon dolardan fazla para ödeniyor.

Şimdi borsada yatırımcı nasıl korunuyor, iki açıdan anlatayım:

1-Hisseler AİG''de iken Sportif A.Ş. kârının nerede ise tamamını nakit temettü olarak dağıtıyor. 2002''de 32,5 milyon kârın 29,5 milyon TL''si dağıtılıyor. 2003''de 35 milyonun 32 milyon lirası yine AİG ve küçük ortaklara nakit dağıtılıyor. Keza 2004''de de 52 milyon kârın 46 milyon lirası nakit dağıtılıyor.

2-Fazla temettü dağıtmak istemeyen Galatasaray derhal AİG sorununu aşmak istiyor. Dağıtılan temettüler dışında 21 milyon dolara satılan hisseler AİG''den 23,5 milyon dolara geri alınırken, bir de 9 milyon dolar tazminat ödüyor.

Son aşama: 2005 sonrası ortaklara yüksek temettü ödenmesine son veriliyor. Kazanılan para büyük oranda kulübe aktarılarak Sportif A.Ş''de 300 milyon liranın üzerinden varlık birikiyor. AİG dönemi olsa bu 300 milyon liranın tamamına yakınını ortaklar nakit alacaktı, ama AİG sonrası durum değişmişti.

VEEE SPK Galatasaray''a hisseleri geri alma izni veriyor. SPK''nın bu hisseler için belirlediği fiyat nerede ise şirketin dağıtmadığı temettü ediyor.

AİG öncesi düzenli yüksek temettü dağıtılırken, AİG sonrası dağıtılmayan temettüye yakın fiyattan hisseler geri çağrılıyor.

Küçük yatırımcının AİG''i yok ki onların hakkını savunsun. SPK ise küçük yatırımcının hakkı yerine tam da İbrahim Haselçin''in dediği gibi patronaj tarafının çıkarı noktasında oluyor.

Bir de bu ülkede diyorlar ki:

Sermaye tabana yayılmıyor; sistem sadece faize endekslenmiş. Kim bu milleti faizci yapıyor?

* * *

Son örneğimiz belki de en vahimi: TMSF (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu)

Halis Toprak''ın başına gelenleri artık biliyorsunuz. Adam bağırıp duruyor: "Her şeyimi aldılar; ucuza satıyorlar; borcumu sürekli arttırıyorlar."

Ben de diyordum ki: "Ey TMSF, acaba aynı uygulamaları Erol Aksoy''a, Hayyam Garipoğlu''na veya Cavit Çağlar''a yapıyor musunuz?"

Yıllarca eski TMSF Başkanı ve şimdiki Cumhurbaşkanı ekonomi danışmanı olan Ahmet Ertürk''e bunu sormuştum. Tatmin edici hiçbir cevap alamazken, bazen "bekle bak ne olacak o dediklerine" deniliyordu...

Evet, bekledim ve Garipoğlu sülalesinin içinde olduğu o vahşi cinayeti gördük. Bekledim ve Aksoy''un varlıklarının geri verilmesini gördük.

Bekledim ve Çağlar''ın Cumhurbaşkanı ile protokolde maç seyrettiğini gördük. İçim sızladı-cızzz etti. Acaba Cumhurbaşkanı ile maç seyretmek için banka mı hortumlamak gerekiyormuş?!

TMSF Cavit Çağlar ile2003''de protokol imzalamıştı. Protokol içerisinde ödemelerini yapmamış olacak ki, şimdi yeni protokol yapıyorlar. Protokole uymayan hortumcuyu Cumhurbaşkanı ile aynı yerde oturtan kim ise, derhal o görevi bırakmalıdır.

Ben işin asıl yeni boyutunu merak ediyorum. 2 milyar dolara yakın borcu olması gereken Çağlar ile ne protokolü yapacaklar? Acaba borcuna faiz işletip artıracaklar mı; yoksa barışıp helalleşecekler mi? Ben bunu açıkça söylüyorum: "her şey olabilir".

Çağlar''dan İnterbank nedeniyle Çukurova Grubu''na 400 milyon dolar civarında bir yüklenme olmuştu. 300 milyon dolar ise BİS enerji satışı ile 200 milyon dolarlık maddi varlık satışı olmuştu.

Faiz işletmeden hesaptan düştüğünüzde en az 1 milyar dolarlık bir bâkiye kalıyor. Protokole bile uymayan adama faiz işletilir mi, diyebilirsiniz...

Valla ne derseniz deyin, ama Halis Toprak ile Cavit Çağlar''ı yan yana sakın koymayın. 17 yaşında kız ile evlenen adama bir ders vermek gerekirdi –verildi.

Yoksa ülkeyi soymanın bir yaptırımı olur mu?

14 yıl önce
SPK ve TMSF kime hizmet ediyor?
K.Atatürk maskesi takanların gerçek yüzünü görmek için Kaftancıoğlu turnusoluna bakmak
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?