|
TMSF"den açıklama

TMSF dün açıklama yolladı. Bu açıklamayı yorumsuz olarak siz okurlarımın değerlendirmesine sunuyorum:

14-15 Ekim 2010 tarihlerinde Yeni Şafak Gazetesi''ndeki köşenizde Tasarraf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) uygulamaları ile ilgili eleştirileriniz yeralmaktadır. Söz konusu eleştiriler ile ilgili olarak bazı noktalara açıklık getirmek amacı ile aşağıdaki açıklamaları dikkatinize sunuyoruz.

TMSF kamu alacaklarını en yüksek bedel ile en kısa zamanda tahsil etme çabalarını sürdürürken, bir taraftan da adaletli olmayı ilke edinmiştir. Yazılarınızdaki kurumumuz ile ilgili iddialar, gerçeklikten uzak, somut verilere dayanmayan, yeterli ve doğru sahibi olunmadan kaleme alınmıştır.

TMSF, banka çözümlemeleri konusunda dünyadaki en başarılı örnekleri sergilemekte, bütün uluslararası platformlarda bu konudaki tecrübelerinden istifade edilmektedir.

Yazınızda “neden bazı hakim ortakların üzerine gidilmiyor?” eleştirisi yeralmaktadır. TMSF duygularıyla değil, mantıkla ve yasalarla hareket etmektedir. “6183 uygulayarak yasal yolları sonuna kadar kullanırsak ne kadar zamanda ne kadar tahsilat yapabiliriz?” ve “Yeni bir protokol ile ne kadar zamanda ne kadar tahsilat yapabiliriz?” Eleştirdiğiniz hakim ortak ile yeni bir protokol yapmak, kamu adına bir kayıp değil büyük bir kazanç olacaktır. Yeni protokol ile hiç bir yasal engel kalmadan çok kısa bir sürede, çok yüksek bir bedel ile tahsilat imkanı doğacak ve hakim ortağın yapacağı yeni yatırımlar ile önemli bir istihdam olağı da doğmuş olacaktır.

TMSF''ye devredilen 22 banka hakim ortaklarından olan alacaklar iki temel yaklaşımla çözümlenmektedir. Birincisi hakim ortağın borç ödeme protokolü imzalamasıyla bütün mal varlığını Fona kendi rızası ile temlik etmesi ve fonun yönetim ve denetimini kabullenmesi; ikincisi de rızaen borç ödemeye yanaşmayan ve mal kaçırma niyetinde olan hakim ortakların tüm mal varlıklarına el konulması şeklindedir. Her iki yaklaşımda da amaç kamu alacağını mümkün olan en kısa zamanda tahsil etmektir.

Her bir bankanın ve banka hakim ortağının borç miktarı, ipotek durumu, varlıklarının borçlarını karşılama oranı, TMSF''ye karşı tutumları farklılık arzetmektedir. Dolayısıyla her bir banka ayrı bir problem olarak çözülmeye çalışılmaktadır. Ancak TMSF olarak temel yaklaşımımız yasaların çizdiği sınırlar dahilinde kimseye haksızlık yapmadan kamu alacağını en yüksek bedel ile tahsil etmektir. Bazı hakim ortaklar borçlarını inkar yoluna giderken, bazıları ise daha önce imzaladığı sözleşmeleri dahi tanımamakta, borçlarını inkar etmektedir. Hatta bazı banka hakim ortakları TMSF''den ve devletten alacaklı olduğunu iddia edebilmektedir. Bazıları ise TMSF''nin yaptığı her satışı mahkemeye taşıyarak engellemek istemekte, ihaleye gireceklere tehditler savurabilmektedir.

Bazı batık banka sahipleri, TMSF''nin kamu alacağını tahsil etmek amacıyla sürdürdüğü özverili, etkin, şeffaf ve zorlu çabaları sekteye uğratma amaçlı organize bir kampanya yürütmektedir. Sizin yazınızda da adı sık geçen bu hakim ortağın TMSF''ye karşı yürütmüş olduğu psikolojik yıpratma politikasının TMSF nezdinde bir kıymeti bulunmamaktadır. Sürekli asılsız iddialarla kamuoyunu meşgul eden, kurum çalışanlarının maillerine mesnetsiz internet haberlerini ileten ve sürekli medya organlarına kurumumuz ve yöneticileri aleyhine açıklamalar yapan batık banka sahibinin söylediklerinin sizin dışınızda kimse tarafından dikkate alınmaması da tarafımızdan teessüfle karşılanmıştır.

TMSF geçmişte yaşananlardan ders alarak, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerini korumak, kamu alacağının en kısa sürede tahsilini sağlamak, mali piyasalardaki güveni tesis etmek, büyük bankacılık krizlerinin yıkıntılarını en hızlı, en az maliyetle sistemin ve kamuoyunun beklentileri yönünde çözmek için çalışmaya devam edecektir.

13 yıl önce
TMSF"den açıklama
Kara dinlilerle milletin savaşı
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!