|
Balkanların avazı
Geçtiğimiz günlerde TRT, kendisine yakışan bir sorumluluk bilinciyle 'Balkanların Avazı' isimli 2 gün süren uluslararası bir çalıştay düzenledi. Çalıştayın asıl hedefi, TRT'nin Balkanlarda yapabileceği yayıncılık faaliyetlerinin ortaya konulması ve bundan sonrasının planlanması idi.

Gümülcine göçmeni bir babanın oğlu olan TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren ve Balkanlarda görev yaparken son derece değerli dostlar ve fikirler edinmiş TRT Genel Müdürü Şenol Göka bu çalıştaydan oldukça memnun kaldılar anladığım kadarıyla. Doğrusu, memnun kalınacak bir çalıştaydı da... Zira 2 gün boyunca 12 konuşmacı çok önemli meseleler konuştular.

Çalıştayın gizli gündemi aslında 'TRT Balkanlar' fikri idi. TRT'nin tüm Balkan coğrafyasına, coğrafyada kullanılan dillerde yayın yapacak bir televizyon kurması fikri ilk bakışta kulağa 'iyi' geliyor değil mi?

Doğrusu TRT, hem yayıncılık birikimi hem de özellikle Genel Müdür Şenol Göka'nın Balkanlardaki muazzam bilgisi ile böyle bir kanalı çok çabuk hayata geçirebilir.

Şimdi burada bir duralım ve meseleyi doğru anlamaya çalışalım. Balkanlar coğrafyası derken 11 ülkeden, 20'yi aşkın etnik topluluktan, 50 milyonu aşkın insandan ve 10 ayrı dolaşım dilinden söz ediyoruz. Dolayısıyla, TRT Balkanlar'ın bu ülkelerin tamamına yönelik ve bu dillerin hiç değilse 5'inde yayın yapması gerekir. Bu da TRT Balkanlar fikrini daha doğmadan öldürür. Kendinizden pay biçin. 5 ayrı dilde yayın yapan bir televizyonu izler misiniz? 50 milyonluk bir coğrafyayı ancak 'genel olarak' ele alabilecek, 'yerelleşemeyecek' bir televizyon kanalı ilginizi çeker mi?

Televizyon dediğin, tek dilli ve amacı belirli bir yapılanma olursa başarılı olur. Mesela yaklaşık 400 milyon insana hitap eden TRT Arapça'nın amacı da bellidir, dili de. Bu amaca ulaşıp ulaşmadığından bağımsız olarak konuşmak gerekirse, son derece doğru bir projedir. Gördüğümüz odur ki, yeni dönemde yapacağı yeni atılımlarla bu amaçlara ulaşacak bir çaba içerisindedir de ayrıca.

Peki ama ne yapılmalı, TRT Balkanlar projesi hayata geçirilmemeli mi? İşte benim çalıştaydaki konuşmam tam da bu soruya alternatif cevaplar aramak için yapılmış bir konuşma idi.

Hemen söyleyeyim. Bir tane TRT Balkanlar yerine en az 11 TRT kanalı olmalı Balkanlarda. Evet; Romanya'dan Bosna'ya, Yunanistan'dan Kosova'ya değin her bir Balkan ülkesinde bir TRT kanalından söz ediyorum. Durun durun. Fiziki olarak açılacak, yayınları Ankara merkezli olarak ilerleyecek televizyon kanallarından söz etmiyorum. İçerik ve işbirliği anlaşmaları yapılabilecek kanallar eliyle adının önüne TRT ekini alabilecek kanallardan söz ediyorum.

Nasıl işler bu sistem? Örnek üzerinden gidelim. Sözgelimi Bosna'da bir televizyon kanalı bulursunuz. Kanalla oturup bir içerik anlaşması yaparsınız. Bu içerik anlaşmasına göre sözgelimi adının 'Most' olduğunu varsaydığımız kanalın adı o anlaşma ile 'TRT Most' olur. TRT Most, TRT'nin dizilerini, belgesellerini, programlarını Boşnakça olarak yayınlamakla yükümlü olur. Üstelik, siz sadece yayının kaç saatini TRT programları ile dolduracağını belirlersiniz TRT Most'un. Most, yayınlayacağı programları TRT'nin zengin kataloğundan kendisi seçer yerel bilgisi ile. Sadece haber, Türkiye'nin temsili-tanıtımı ve Türkçe öğretimi gibi konularda net sınırlarınız olur. Gerekirse anlaşma imzaladığınız kanalların anlaşmalarına uyup uymadığını kontrol için her kanala bir denetmen de yerleştirebilirsiniz.

Bu yöntemle, çok kısa bir süre zarfında TRT ile yayın anlaşması yapacak birçok kanal bulunabileceğinden adım gibi eminim. Eminim, zira sadece kaliteleri her geçen gün artan TRT dizilerini yayınlamak için bile bu teklife balıklama atlayacaktır pek çok televizyon kanalı.

Diğer yandan, TRT'nin hızla bir akademi açması da son derece doğru bir adım olacaktır. Hem anlaşma yapacağı Balkan kanallarının hem de Türkiye'nin hinterlandındaki diğer ülke televizyonlarının insan kaynakları eğitimini üstlenebilir bu akademi.

'İyi diyorsun da mevzuat' diyecekseniz, bürokrasiyi öne sürecekseniz, 'o işler o kadar kolay değil' cümlesine sığınacaksanız alabileceğimiz mesafe yok.

'Yeni Türkiye' diyoruz. Bence yeni Türkiye'nin en önemli farkı, operasyon yapma kabiliyetindeki esneklik ve 'o kadar da kolay olmayan' işleri başarmak olmalıdır vesselam.

Ne diyordu Barnes: 'Dayımın oğlu, TRT'nin yeni açılımının Afrika olmasını düşünüyor, dile getiriyormuşsun. Beni de yaz listeye.'
#trt
#balkanlar
#TRT Most
#bosna
#romanya
9 yıl önce
Balkanların avazı
Dünya ile barışılır, bizim muhalefetle zor…
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir