|
Örnek bir gazetecilik faaliyeti

Daha ilk günlerimde ısınmadan polemik yazmaya niyetim yoktu, ancak Cemaat yazarlarının kaç gündür, “gazetecilik faaliyetleri” konusunda yazdıklarına dayanamadım artık. Tüm dünyadaki misyonlarını harekete geçirip, yabancı basına sürekli, ne kadar “masum” gazetecilik faaliyeti yaptıklarını ve hükümetin özgürlüklerini nasıl ellerinden aldıklarını anlatıyorlar. Başrol oyuncusu Ekrem Dumanlı da Pazartesi günkü yazısında, Türkiye’yi tüm dünyaya nasıl şikayet ettiklerini ballandıra ballandıra anlatıyor.

Her şey AA Arapça'yı kurmamızla başladı

Şimdi size Anadolu Ajansı (AA) ve genel müdürken benim başıma gelen olayları anlatayım da Cemaat'in nasıl gazetecilik faaliyeti yaptığına bir de böyle bakın.

Cemaat medyası ve AA arasında geçmişte hiçbir zaman sorun yaşanmadı. Her şey, 2012’de AA Arapça servisini kurarak Ortadoğu sahnesine çıkması ve Haber Akademisi’nde gazeteci yetiştirmeye başlamasıyla değişti.

Cemaat medyasından bir ziyaretçi

AA global projeleri için kurduğu Haber Akademisi’nde genç gazeteciler yetiştirmeye başlayınca, Cemaat buraya yoğun ilgi gösterdi. Eleman alımı için gelen tüm aşırı talepleri makul gerekçelerle reddedince, Cemaat'in Ankara medyasından önemli bir isim beni ziyarete geldi. Benim Cemaat'e AA’da blokaj uyguladığımı ve arkadaşlarını işe almadığım için üzüntülerini iletti. Üstü kapalı Cemaat'i karşıma almamam yönünde de uyardı. Özel bir blokaj uygulamadığımızı, herkes için uygulanan kriterleri Cemaat için de uygulayacağımızı söyleyerek tavrımızın değişmeyeceğini söyledim. Yine de Cemaat'in ısrarlı talepleri hiç bitmedi ve sürekli ajansa elemanlarını almamız için baskı yapıldı. Bu işleri koordine edenlerin hepsi Ankara’da medya mensubuydu.

Sayıştay Uzmanları sahneye çıkıyor

O güne kadar AA ile irtibatı olmayan Sayıştay “uzmanları”, nedense 2012 yılında denetim kapsamında olmayan AA’nın da Sayıştay denetimine girmesi gerektiğini dillendirmeye başladılar. Bu yönde AA’ya gelen resmi yazıyı, ‘Kurulduğu günden beri Sayıştay denetiminde olmayan kurumun, Sayıştay tarafından denetlenmesi kanunen mümkün değildir’ diyerek reddettik.

Bunun üzerine aynı uzmanlar, bu kez AA’nın en büyük hissedarı Hazine’ye giderek onlara, AA’nın denetime alınması için baskı yapmaya başladı. Hazine’yi denetlerken, nedense AA hakkında da hukuken bir geçerliliği olmayan, taslak bir rapor hazırlayıp üstlerine sundular. Raporda, AA’nın hisse yapısındaki değişiklikte sorun olduğunu ve AA’nın denetlenmesi gerektiğini yazdılar.

Hazine, hisse yapısındaki değişikliğin bilgileri dahilinde, kanuni zorunluluktan dolayı olduğunu, kaldı ki hisselerdeki kullanım hakkının kendi uhdesine verildiğini söyleyerek taslak rapora itiraz etti. Gizli statüsündeki taslak rapor, Sayıştay’daki üst kurullarda kabul edilmedi ve geçersiz kaldı.

Sayıştay uzmanları bununla da kalmadı, bu kez kanun gereği AA’nın bütçe hareketlerini düzenleyen Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nü (BYEGM) baskı altına aldı. Denetim esnasında AA’ya kanun gereği aktarılan bütçenin, diğer ajanslara aktarılan bütçeyle uyuşmadığı, bunun rekabet şartlarını bozduğunu ve hatalı işlem olduğunu söyleyerek, BYEGM Genel Müdür Yardımcısı ve AA Denetçisi Erkan Durdu’ya 100 milyon TL zimmet çıkarmaya kalktılar. Bu akla zarar zimmet, son anda işlem değişikliği yapılarak önlendi.

AA’yı hedef alan ilk yazıyı Dumanlı yazdı

Sayıştay Başkanı'yla yaptığım görüşmeler ve tüm çabalarımız bu uzmanların akla zarar baskılarını durduramayınca, TBMM’den AA’nın hukuki alt yapısı ve hisse durumunu düzenleyen yeni bir kanun çıkartmak zorunda kaldık. Bu kanun sayesinde Sayıştay’ın denetim baskısı da sona erdi.

Sayıştay’ın uzmanlarından kurtulduk ancak bu kez Cemaat medyasından gelen şikayetlerle uğraşmaya başladık. Zaman Gazetesi Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, AA’nın yeni çıkardığı özel haber ürününün paralı olmasına itiraz ederek bu ürünü almayı reddetti.

1 Nisan 2013 yılında AA’nın medya sponsoru olduğu finans zirvesine Cihan Haber Ajansı ve televizyonların alınmamasını bahane ederek eleştirel bir yazı yazdı. Dumanlı burada özellikle kamu kaynağını kullanmamız ve rekabet şartlarının adil olmamasını eleştirdi. Bu, AA ve şahsımı eleştiren Cemaat medyasında çıkan ilk yazıydı. 8 Nisan 2013 tarihinde Dumanlı, gönderdiğimiz tekzibe kısmen yer veren ama daha sert ifadelerin olduğu ikinci bir yazı kalem aldı ve yine aynı şeyleri eleştirdi.

Öte yandan tüm bakanlıklara birden AA hakkında şikayetler gitmeye başladı. Neredeyse 30 yıldır, Bakanlar bazen sadece TRT ve AA’yı çağırarak bir açıklama yapar, bu açıklama AA aracılığı ile tüm medyaya servis edilir. Bu uygulamayı herkes bilir ve itiraz da etmez. Cemaat medyası (başta Cihan Haber Ajansı) nedense birden bunun adil olmadığını söyleyerek, bakanlıklara baskı yaptı, hatta Rekabet Kurulu'na şikayet bile etti.

Sayıştay’ın gizli raporu Cemaat medyasında

Dumanlı, 3 Haziran 2013 yılında bir yazı daha kaleme aldı ve bu kez açıktan ajansı hedef haline getirerek, abonelik sözleşmelerini tek taraflı iptal ettiklerini duyurdu. Yazısında BYEGM üzerinden aktarılan bütçeden, yine rekabet şartları ve özel haber ürününden bahsederek ajansı çok sert dille eleştirdi ve bu nedenle aboneliklerini iptal ettiklerini söyledi.

Yazıda, birçok kişinin gözünden kaçan bir şey daha söyledi Dumanlı: “Kaldı ki her fırsatta bir anonim şirket olduğunu dile getiren AA’nın ortaklık yapısını ve son dönemde yapılan sermaye artışlarındaki hisse paylaşımını gündeme getirmedim bile...” O güne kadar hiçbir medyada yer almayan ve çok sınırlı sayıda kişinin bildiği bir konudan, yani Sayıştay uzmanlarının hazırladığı ve kabul edilmeyen o gizli taslak rapordaki bilgiden bahsetti. Dumanlı’nın yazılarındaki birçok cümle neredeyse Sayıştay raporundaki cümlelerle aynıydı.

Tüm Basın örgütleri kampanyaya katıldı

Bu yazıdan sonra, Taraf, Sözcü, Aydınlık, Sol, Birgün, Bugün, Samanyolu, Bugün TV, Cemaatin irili ufaklı tüm internet ve sosyal medyası AA aleyhine yoğun yayın yapmaya başladı. Birçok abonemizle irtibat kurularak sözleşmelerini iptal etmeleri istendi, ancak hiç kimse buna uymadı. O güne kadar ajansla ilgili hiçbir sorun yaşamayan, Medya Derneği (Dumanlı başkan yardımcısı), Medya Etik Konseyi, Basın Konseyi, Gazeteciler Cemiyeti açıklamalar yaparak, AA ile Cemaat arasındaki tartışmaya müdahil oldu ve AA’nın tek başına bakanlıklara çağrılmasını kınadı. Birçok bakanlık bu yoğun baskı karşısında sadece TRT ve AA’yı çağırma uygulamasından vazgeçti ve diğer ajansları da davet ettiler.

İlginç olan şey, tüm bu olaylar yaşanırken, Cemaat medyasından aracılar sürekli olarak sorunları çözeceklerini söyleyip, Haber Akademi’sine elemanlarını almamız konusunda taleplerini devam ettirdi.

Ajansın başına gelenler bitmedi. Cemaat tüm gücüyle ajansla uğraşmaya devam etti, olaya siyaset, yargı ve uluslararası medya da dahil oldu. Ne kadar büyük felaketler atlattığımızı yarınki yazımda yazmaya devam edeceğim. Böylece Cemaat'in gazetecilik faaliyetlerini tam olarak öğrenmiş olacaksınız.

Twitter.com/kemalozturk2020
#Cemaat
#Ekrem Dumanlı
#Pazartesi
#Haber Akademisi
9 yıl önce
Örnek bir gazetecilik faaliyeti
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti