|
Siyasette savrulanlar

Bir insan sahip olduğu inanç, fikir, siyasi düşünce ve ilkelerine tam ters istikamete neden savrulur? Yıllardan beri savunduğu ve içselleştirdiği doğruları, hangi nedenlerle bırakır ve tam tersini savunabilir?

Siyasi tarihimizde parti değiştirmeler, kulvar değiştirmeler çok sık görülse de sanırım son yıllarda şahit olduğumuz savrulmalara fazla rastlamadık. Bir uçtan başka bir uca sürüklenen bu kişilerin, savrulma gerekçelerini hep merak etmişimdir.

Yüksek idealler, kişisel hedeflere dönüşünce

Düşünün ki yıllarca uğruna mücadele verdiğiniz bir parti, hareket, dava vardır ve sonunda siz bundan vazgeçiyorsunuz, hatta ona düşman oluyorsunuz. Demek ki savunduğunuz davadan daha güçlü bir şey size bunu yaptırıyor.

Siyaset kurumu, bu savrulmaların en şiddetlisinin yaşandığı yerdir. Şimdi sahaya inince görüyorum, yüksek idealler, ilkeler ve dava bilinciyle siyaset yapmak için yola çıkıyor bir çok insan. Sonra o kutsal idealler, kişisel hedeflere dönüştüğü anda savrulma başlıyor aslında. O bireysel hedefe ulaşmak için gösterilen çaba, bir süre sonra hırsa, o hırs tutkuya, sonra o tutku hayatın amacına dönüşüyor. O amaca ulaşmak için verilen ilk taviz de yalan oluyor. Yalanı gıybet, gıybeti, iftira takip ediyor. Savrulmanın ilk startını veren günahlardır bunlar. Bir bakıyorsunuz ulvi değerlerle çıktığınız yolun sonunda, o değerlerinizi unutup tutkularınızın esiri olmuşsunuz.

Milli Görüş’ten, Doğu Perinçek’in yol arkadaşlığına

Ne gariptir ki, aslında insan tutkularına kavuşunca mutsuz olur. Siyasette milletvekili olmayı, belediye başkanı olmayı, bakan olmayı, lider olmayı tutku haline getirenlerin, tutkularına ulaşamadığında yaşadığı hayal kırıklığı ve kapıldığı derin öfkenin insana nasıl bir zarar verdiğini şahit olduk hepimiz.

Erkan Mumcu, Abdüllatif Şener, Ertuğrul Günay, Dengir Mir Mehmet Fırat, İdris Naim Şahin, Murat Başesgioğlu... bu isimleri hatırlayınız. Hakan Şükür ve arkadaşlarını ayrı tutuyorum. Onların hedefi her zaman farklıydı.

Bu isimler içinde beni en çok etkileyen savrulma, Abdüllatif Şener’in yaşadığı savrulmadır. Zira Şener, öbürlerinden farklı olarak Milli Görüş gibi çok köklü bir gelenekten gelip, Doğu Perinçek’le birlikte, çocuk katili Esed’e destek verecek kadar uç noktaya savruldu.

Hangi öfke, hangi nefret, hangi duygu bu denli insanı uzağa savurabilir? Şener fikir sahibi biri olarak, bir entelektüel olarak, dava sahibi bir insan olarak, bir İmam Hatipli olarak nasıl olur da dünyanın en acımasız katiline destek vermeye gidebilir, hem de Doğu Perinçek gibi biriyle?

Bülent Arınç, Bakanlar kurulundan sonra adını vermeden Şener’i aynı sorularla eleştirirken, yüzünde siyaseten bir öfke değil, eski bir dava arkadaşının savrulmasına duyduğu hüzün ve şaşkınlık vardı. Hepsi yola çıktığında, aynı ulvi ideallere inanmıştı.

İhtiras ve ego

Milli Görüş ve AK Parti kadrolarının en eskilerinde olan İdris Naim Şahin’in Cemaate doğru savrulmasına ve yaptığı akıl dışı davranışlara bir bakın. Bu savrulmaların nedeni bir duygu olabilir ancak, bir fikir ve ideolojik farklılık olamaz. Çünkü duygular düşüncelerden daha güçlüdür ve insanı daha derinden etkileyebilir.

O zaman hangi duygu insanı bu denli savuruyor? Bana göre ihtiraslı ve egosu yüksek bir siyasetçi, ideallerini kişisel tutkularıyla yer değiştirmişse, ona ulaşmak için yapmayacağı şey yoktur. Tutkuyla sarıldığı kişisel hedefine ulaşamadığında, işte hepimizi hayrete düşüren savrulmaları yaşıyor. Bu insanların dindar, laik, solcu, sağcı ayrımı da yoktur. Türk siyaset tarihi bu tür insanların hikayesiyle doludur.

Bugünlerde binlerce kişi siyaset hayatına atılmak için heyecan içinde. Milletvekili olabilmek için tatlı bir yarış ve telaş yaşanıyor. Her şey küçük bir tavizle başlıyor. ‘Siyasetin kuralı’ bu diyen herkese inat, ilkeler, idealler ve temiz hayaller için siyaset yapacak insanlara ihtiyacı var Türkiye’nin. Muhalefet ya da iktidar fark etmez, saygın insan, ilkeli insan her yerde değerlidir, her yerde ona ihtiyaç vardır.

Aksi takdirde kişisel hedefleri ve hırsı yüzünden daha çok insanın savrulmasına şahit oluruz.

#Erkan Mumcu
#Abdüllatif Şener
#Doğu Perinçek
9 yıl önce
Siyasette savrulanlar
Kara dinlilerle milletin savaşı
Şükredebilmek nimettir
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’