|
Ümmetsiz Kürt projesi

1970 yılında Abdullah Öcalan ve arkadaşlarının başlattığı hareket, bugüne kadarki Kürt isyanları içindeki karakteri ve ideolojisi en farklı olanıdır. PKK Marksist bir ideolojiden yola çıkıp, Kürt ırkçılığına kadar gidip geldi, ancak hiçbir zaman Kürtlerin Müslüman kimliğine vurgu yapmadı. Barzani gibi muhafazakar Kürt hareketlerini her zaman “cahil ve feodal” yapılar olarak suçladı, aşağıladı.

PKK Kürtlerin ümmetin parçası olmasına izin vermedi
PKK merkezinde, dini afyon olarak gören ve reddeden Marksist, Leninist öğretileri savunurken, köy ve mezralarda dini terminolojiyi kullanmayı tercih etti. PKK’nın Türk solu ve dünyadaki diğer sol fraksiyonlarla ittifakı ideolojik bir dayanışma iken, Kürt din adamlarıyla işbirliği, dönemsel bir örgüt taktiğiydi.

Gerçek şu ki PKK hiçbir zaman Kürtleri ümmetin bir parçası, İslam dünyasının bir üyesi olarak görmedi, kabul etmedi ve etmek istemedi. Bunu ideolojik olarak yapmadı. Ancak bir başka gerçek de, dünyadaki uluslararası güçlerle girdiği ittifaklar buna engel oldu. Amerika, İngiltere, İsrail, Almanya, Fransa, İran hiçbir zaman İslam dünyasının bir parçası olacak PKK Kürt hareketi istemediler.

O kadar ki, Barzani kontrolünde bir Kürdistan onların korkulu rüyası oldu. Türkiye ile ittifak kuran, Müslüman kimliğini önde tutan ve İslam dünyasının bir parçası olan Barzani yerine, ne zaman nerede kiminle ittifak kuracağı tahmin edilemeyen, kendini sosyal demokrat gören Talabani tercih edildi. PKK her zaman Barzani’ye mesafeli, hatta hasım olmuş, Talabani hareketi gibi muhafazakarlığı tartışılır akımlarla iş tutmuştur.
PKK yerine Barzani Türkiye’nin muhatabı olsaydı?
Türkiye Kürtleri Barzani’nin etkisinde olmuştur her zaman. Barzani, Türk devletinin geçmişteki tüm baskılarına rağmen, Türkiye’deki Kürtlerle hep iletişim halinde olmuş, elinden geldiğince de destek olmuştur. Geleneksel olarak Kürtler muhafazakar ve dindardır. Barzani etkisiyle bu muhafazakarlık pekişmiş ve güçlenmiştir. Türkiye’nin Barzani ve Talabani ile yakınlaşmasını savunan rahmeti Özal’ın projeleri engellenmeseydi bugün Kürt sorununun seyri böyle olmayacaktı.

Türkiye’nin Kürt meselesinde muhatabının Barzani olduğu bir masada her şey başka türlü seyrederdi. Batı bunu her zaman engelledi ve ısrarla Türkiye’nin karşısına muhatap olarak PKK, oturtuldu. Oysa Barzani’nin Türkiye’de daha çok taraftarı vardı. Bu da zaman içinde eritildi.

Öcalan ve PKK, fikirsel kaynakları ve kalkış noktası olarak hiçbir zaman İslam dinini referans almadı ve var olma stratejilerini İslam dünyası içinde kurgulamadı. Belki de içlerindeki Alevi kanadın etkisinden olsa gerek, mesafeli davrandığı İslam dünyasında sadece İran’la örgütsel ve çıkar ilişkisi kurdular. İran Türkiye’yi sıkıştırmak için PKK’ya yardım etti, PKK bu yardımları alırken bile İran gözünde her zaman “gerici bir rejim” oldu.

PKK’daki, Sol/Alevi/etnik/ayrılıkçı kanat
PKK’nın siyasi kanadı olarak kurulan tüm partiler ve örgütlerin tamamı dil, terminoloji ve referans olarak her zaman sol/Alevi/etnik/ayrılıkçı temelli olmuştur. Özellikle Alevi akımının en çok etkisinde kalan Avrupa’daki PKK diasporası, bu akımın öncüsü olmuştur. Bir PKK yöneticisini deyimiyle, ‘PKK’nın Alevi sorunu, Türk devletinin Alevi sorunundan daha sıkıntılıdır”.

Tüm bu oluşumlar içinde dindar, muhafazakar Kürt isimleri hiç yer almamış, hatta dışlanmıştır. Bugün HDP de aynı dil ve jargonu kullanmaya devam ediyor. Altan Tan gibi, AK Parti karşıtlığı nedeniyle partiye alınan muhafazakar isimler, sadece vitrinde göstermelik olarak tutulmuştur. HDP Alevi/sol/ayrılıkçı ekol ile Öcalan’ın yeni çizdiği ekseni savunanların gizli kavgasını yaşıyor şimdi.

PKK, AK Parti iktidarından sonra ciddi bir değişim içine girmek zorunda kaldı. Hükümetin Kürt sorununun çözümü için attığı ciddi adımlar, Erdoğan’ın Kürtler üzerinde yarattığı etki ve toplumun dindarlaşma eğilimi nedeniyle, PKK katı Marksist ideolojisini arka plana çekip, muhafazakar görünmeye çalışarak elinden kayan Kürt tabanını tutmaya çalıştı. Alternatif Cuma namazları, HDP’Li din adamları hep bu kaygının zorlamasıyla oluşmuştur.

Bunlar yeterli olmayınca sertlik politikasını yeniden kullanarak şehir ve kır tabanını bir arada tutmak istedi. HDP’nin seçimlerde doğu kırsalında aldığı oyun önemli bir kısmı baskı ve tehditle alınmıştır. Ancak PKK yıllardır sürdürdüğü ideolojinin iflas ettiğini, Türkiye’de silahlı mücadelenin de artık eskisi gibi yapılamayacağını göremedi.
PKK’nın iflası, Öcalan’ın büyük değişimi
Bunu ilk fark eden İmralı’da tutulan Öcalan oldu. Öcalan’ın 2013 Newruz mesajı, PKK’nın ideolojik olarak ortadan ikiye çatırdamasına neden oldu. Çünkü Öcalan öylesine şaşırtıcı bir metin kaleme almıştı ki, Erdoğan’ın ümmetçi söylemiyle ile neredeyse birebir örtüşüyordu:

“Türk halkı bilmeli ki Kürtlerle bin yıla yakın İslam bayrağı altındaki ortak yaşamları kardeşlik ve dayanışma hukukuna dayanmaktadır.

Metin o ilginçti ki, coğrafya metaforu üzerinden verilen dostluk mesajları bile Erdoğan’ mesajlarına benziyordu:

“Binlerce yıllık bu büyük medeniyeti farklı ırklarla, dinlerle, mezheplerle kardeşçe ve dostça birlikte yaşayan, birlikte inşa eden Kürtler için Dicle ile Fırat, Sakarya ve Meriç’in kardeşidir.”
PKK fiilen ikiye bölündü, çözüm sürecine direniş başladı
Siyaseten mi, yoksa gerçekten inandığı için mi söylediği hala tartışılan Öcalan mesajı PKK düşmanlarından çok örgüt içinde tartışıldı. Öcalan yıllarca, “cahil ve primitif” diye aşağılanan Kürtlerin geleneksel çizgisine geri dönüyordu. Sonunda geleneksel kanat Kandil önderliğinde bu söyleme direnme kararı aldı.

PKK fiilen ikiye bölünmüş oldu. Geleneksel sol/Alevi/etnik/ayrılıkçı çizgiyi savunan, Kürtleri İslam dünyasının koparmak isteyen ekiple, Öcalan’ın çizdiği Yeni Türkiye Yeni Ortadoğu vizyonuna sahip, ayrılıkçı olmayan, ana gövdenin bir parçası Kürt fikrini savunan kanat.

Bugün çözüm sürecine direnen, örgütü yurt dışına çıkarmayan, silahları gömmeyen ekip, Öcalan karşıtı ekiptir. Avrupa’daki Kürt ve Alevi diasporası, Kandil ve HDP içinde bir grup bu ekibin ana omurgasıdır. Hedef ümmetsiz, İslamsız, Baas ideolojisine benzer Kürt kimliği üretmektir.
#PKK
#çözüm süreci
#HDP
#Barzani
9 yıl önce
Ümmetsiz Kürt projesi
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak