|
‘7 Haziran’ sonrası, en kritik başlık ‘Dijital Dönüşüm’
Türk yazılı medyasının takipçileri, ekonomi ve siyaset alanının meraklıları, yeni bir aylık 'ekonomi-politik' dergiye kavuştular. 'Derin Ekonomi' içerik ve yazar kadrosu ile, Türk dergi dünyasına yeni bir soluk getirecek. Türk ve dünya ekonomisinin önemli gündem maddeleri, 'derin'lemesine incelenecek ve küresel sistemin müzakere koridorlarındaki önemli pazarlıklar, dünya ekonomisinin geleceğini ilgilendiren konu başlıkları, büyük bir titizlik ve detaycı analizlerle, 'derin' analizlerle sizlerle buluşturulacak. Hayırlı olsun.
Dergide değindiğim bir konuyu, 'milli' bir bakış açısı da katarak sizlerle paylaşmayı arzu ettim.

Dünya Ekonomisi'nin geleceği açısından, son 15 yıldır üzerinde durulan üç temel başlığı 'sürdürülebilir gelecek', 'sürdürülebilir büyüme' ve 'yeşil büyüme' kavramları ile ifade edebiliriz. Bu temel başlıklar, bugün 'kapsayıcı büyüme' (inclusive growth) ve 'yoksullukla etkin mücadele ve refahın tabana yayılması' gibi kavramlarla da destekleniyor.
Küresel sistemin önde gelen ekonomileri, dünya ekonomi-politiğine şekil veren G-20 ülkeleri, bu kavramların ışığında, dünya ekonomisinin sürdürülebilir büyüme performansını yeniden yakalayabilmesi adına, süreçlerin üzerinde detaylı bir şekilde
çalışılmakta.

G-20 bünyesindeki 'görev gücü' (task force) takımları nezdinde gerçekleştirilen teknik çalışmalar, küresel büyümenin yeniden yüzde 4-5 bandına yükseltilmesi, özel sektör ve kamu yatırımlarının yeniden canlandırılması, istihdamın güçlendirilmesi, küresel ve bölgesel kaynakların etkin kullanımı ve finansman imkanlarının güçlendirilmesi başlıklarında yürütülüyor.
Küresel anlamda bilişim ve telekomünikasyon altyapısının güçlendirilmesi ise kritik önemle bu başlıkların arasından öne çıkmakta.

'Dijital Yatırım' küresel ekonomiyi kurtaracak

G-20 Zirvelerinde, ülkelerin önde gelen siyaset ve teknokratları, küresel ekonominin önümüzdeki 10 yılı için, dünya ekonomisinin ortalama büyümesini yüzde 4-5 bandına yeniden yükseltmek adına,
G-20 Ülkeleri'nin hedeflediği 40 trilyon dolarlık yatırım büyüklüğünün yeterli olmayacağına; yatırım büyüklüğünün en az 60 trilyon dolara çıkarılması gerektiğine kanaat getirmiş durumdalar.
Bu husus, bilişim ve telekomünikasyon alt ve üst yapı yatırımlarını iki açıdan öne çıkarıyor: Birincisi, söz konusu 60 trilyon dolara yükseltilecek yatırım hacmi içerisinde bilişim ve telekomünikasyon yatırımlarının payı ne olacak? İkincisi ise, GSM, mobil teknoloji, bilişim ve telekomünikasyon yatırımları, küresel ekonominin ve yatırımların verimliliğini arttırarak, 60 trilyon dolarlık bir yatırım yapılmasını gerektirmeden de, küresel ekonominin 'sürdürülebilir büyüme' ve 'sürdürülebilir gelecek' hedeflerine yakınmasına nasıl katkı sağlayacak?

İkinci başlık, GSM, mobil teknoloji, bilişim ve telekomünikasyon yatırımlarının güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılmasının, ülkelerin kalkınma stratejileri, büyümenin sürdürülebilirliği, yoksullukla mücadele, gelir dağılımı adaleti, küresel ve bölgesel kaynakların verimliliği, istihdamın etkinliği ve güçlendirilmesi açısından, hayati önem arz ediyor. Bu çerçevede, 'büyük data' (bigdata) yönetimi de, bulut sistemler de (cloud systems) yukarıda ifade edilen başlıkların ayrılmaz bir parçası.
Bu konu başlıklarının tümü, 4. ve 5. Nesil teknolojileri de, makineler arası iletişimi de (M2M), Endüstri 4.0'ı, yani 4. Sanayi Devrimi de, küresel ekonominin sonraki 10 ve 25 yılını ilgilendiren konu başlıkları olarak öne çıkıyor.

'Dijital Dönüşüm' için 'Milli Seferberlik' gerekiyor

Unutmayalım, yukarıdaki paragraflarda özetlenen söz konusu küresel başlıklar, bu küresel başlıklara yönelik olarak, aralarında Türkiye'nin de yer aldığı G-20 Ülkeleri'nin alacakları pozisyonlar, ülkelerin küresel rekabette elde etmeyi hedefledikleri avantajlar, aynı ülkelerin teknoloji, bilişim ve telekomünikasyon ağlarını etkin ve verimli kılmaları ile, ancak mümkün.
Bu sürecin çekirdeğinde, merkezinde yer alan konu başlığı ise, ülkelerin etkin ve sürdürülebilir 'ulusal genişbant politikası ve stratejisi'ne sahip olmalarından ve bunun ayrılmaz parçası olarak 'fiberoptik kablo yatırımları'nın
hızlı ve yoğun olarak yürütülmesi ve tamamlanmasından geçiyor. Küresel sistemin giderek sertleşen rekabet koşulları içerisinde, 'ulusal genişbant politikası ve stratejisi'nde tıkanan ve ilerleme kaydedemeyen ülkeler, küresel rekabette de geri kalmaya mahkum olacak. Bu nedenle, 'ulusal genişbant politikası ve stratejisi' başlığına bu perspektiften de bakılmasını şiddetle öneriyor.

Bu detayların ışığında, 'Dijital Dönüşüm' Türkiye için bir 'Milli Mesele'dir. Bu noktada, Türkiye'nin fiber optik kablo alt yapısını güçlendirmek ve arttırmak adına, hükümet ve ilgili bakanlık ve kurumların bir makro strateji oluşturması ve inisiyatif alması gerekiyor. Bu konunun yerel yönetimlerin 'gelir kapısı' anlayışından mutlaka uzaklaştırılması gerekiyor. Ayrıca, 4G ve 5G için, Türkiye'nin yerli teknik cihaz ve yazılım becerisini hızla yoğunlaştırmak adına, ar-ge ve tasarım süreci hızlandırılmalıdır. '
Milli Fiber Optik Kablo Sistemi' için Türkiye'deki tüm Telekom operatörlerinin dahil olacağı ortak bir şirket kurulması fikri gündeme alınmalıdır
. 2023 Hedefleri'ne ulaşmak için, 7 Haziran genel seçimleri sonrası, bu konulara öncelik verelim.
#Dijital Yatırım
#küresel ekonomi
#ekonomi-politik
9 yıl önce
‘7 Haziran’ sonrası, en kritik başlık ‘Dijital Dönüşüm’
Memurların yurt dışı aylıklarının hesaplanma usulü nasıldır?
Son günahım
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…