|
Piyasaların ‘gölge boksu’ bizi yoruyor
Finans piyasaları çok ilginç prensipler ve mekanizmalarla çalışır. Öyle günlere şahit olursunuz ki, döviz kurlarının, hisse senedi fiyatlarının, yani borsa endeksinin veya faiz hadlerinin neden bu derece yukarı veya aşağı doğru dalgalandığını izah etmekte zorlanırsınız. Bu tür piyasa dalgalanması yaşanan dönemler, piyasalar için ‘gölge boksu’ dönemidir. Yani, görünmezlik pelerini giymiş veya kendini bir şekilde görülmez kılabilmiş rakiplere veya düşmanlara karşı bir mücadele vermektesinizdir; ancak, rakibi veya düşmanı göremediğiniz için sizin yumruklarınız boşa giderken, siz havayı döverken, o sizin canınızı fena halde acıtmaktadır. Siyasi liderlerimizden istirham ediyorum; bizim aciliyetle bu ‘gölge boksu’ndan, bu ‘kör döğüş’ten kurtulmamız gerekiyor.

Türkiye’ye ilgisi ve sevgisi olan, uluslararası finans kurumlarının ekonomisti konumundaki uzmanlar, kurdaki dalgalanmaya siyaset alanındaki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB) yönelik ağır eleştirilerin sebep olduğunu belirtiyorlar. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, bir haber kanalının canlı yayın röportajında, “Merkez Bankası bağımsız bir kuruluş, dikkatli gidiyor ve üzerine düşeni yapıyor. Merkez Bankası’na bu noktadan sonra bir şey söylenmemesi gerekir. Merkez Bankası’nı tehdit etmek doğru değildi” yönünde yorumda bulundu. Açık ve net söyleyeyim; son 1,5 aydır Merkez Bankası merkezli tartışmalar bu derece sert ve suçlayıcı boyutlarda yaşanmasaydı ve bizim kendi içimizdeki bu tartışmalar uluslararası finans piyasalarında birileri tarafından, bilinçli olarak, aleyhimize kullanılmasaydı, şu anda piyasalarda konuştuğumuz dolar-TL kur düzeyi en fazla 2,48-2,52 TL bandı olurdu. Oysa, dün akşam biz yeni bir rekor olarak 2,64 TL'yi de gördük.

Oysa, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakan Yardımcısı Babacan ve TCMB Başkanı Başçı ile görüşeceğini belirtmesi sonrasında, 2,62 TL’nin hemen altındaki dolar-TL kurunun 2,57 TL düzeyine kadar gerilediğini gözlemledik. Ama, bu gelişmenin ardından ABD’nin tarım dışı istihdam verileri geldi ve beklenenden iyi geldi; bunun üzerine küresel piyasalarda ABD Merkez Bankası’nın (FED) faizleri yaz ortası arttırabileceği beklentisi yeniden hızlanınca, başta euro olmak üzere ve TL dahil, hemen hemen tüm para birimleri ABD doları karşısında değer kaybetti ve bu nedenle dün gün sonunda dolar-TL kurunda 2,64 TL’yi bile gördük.

ABD verisi iyi gelse de, detayları tartışmalı

Son 10 gündür, ABD Doları dünyanın önde gelen ekonomilerinin para birimleri karşısında değer kazanmayı sürdürürken, yurtiçi ve yurtdışı finans piyasası profesyonellerinin tümü heyecanla ve bir ölçüde endişeyle ABD’nin şubat ayı tarım dışı istihdam ve işsizlik verilerini beklemekteydiler. Çünkü, verinin iyi gelmesi, FED’in faiz artırımına bir adım daha yaklaşması anlamına gelecekti. Piyasa profesyonellerinin endişelerini teyit edecek şekilde, tarım dışı istihdam verisi, şubat ayı için, beklentinin üzerinde, 295 bin kişi arttı ve işsizlik verisi de, yüzde 5,5 ile, son yedi yılın en düşüğüne geriledi. Açıklanan veriler, piyasa ekonomistleri tarafından, ABD işgücü piyasasının 2014 yılında, son 15 yılın en iyi yıllık performansını ortaya koyması sonrasında, söz konusu iyi performansın istikrar kazandığına işaret ediyor.

Bununla birlikte, geçtiğimiz şubat ayı başında açıklanan ocak ayı verisi ise, daha önce 257 bin tarım dışı istihdam artışı olarak açıklanmış iken, 239 bin olarak revize edildi. Bunun yanı sıra, özellikle ABD’de çalışan kesimin saat başı ücret değeri açısından, yüzde 2,2 düzeyindeki beklentinin yüzde 2 olarak gerçekleşmesi; yani ücretlerde halen iyileşmenin zayıf olması, ABD ekonomisindeki toparlanmanın halen kırılgan bir toparlanma olduğuna işaret ediyor. Bu nedenle, ben piyasaların ‘yaz ortası FED faiz artırır’ beklentisine halen katılmıyorum. Bu konudaki görüşümü destekleyebilecek bir başka detay ise, ABD’deki bireysel emeklilik fonlarının getirisi. ABD’de bireysel emeklilik fonları içerisinde hisse senetlerinin payı hayli yüksek.

Bu nedenle, 2008 yılı sonbaharında küresel finans krizi patlak verdiğinde ve ilk 6 ayda ABD borsaları çöktüğünde, emekli olduğu gün alacağını ümit ettiği tazminatı veya bağlanacak olan düzenli emeklilik ödemesi hisse senetlerin performansına bağlı olan çok sayıda Amerikalı büyük bir hayal kırıklığı ve moral çöküntüsü yaşadılar. Bu moral çöküntüsü, ABD ekonomisine ciddi bir tüketim daralması olarak yansıdı ve ABD ekonomisinde ciddi bir gerileme gözlendi. Bu nedenle, FED faizleri erken artırması halinde, ABD hisse senedi piyasalarının olumsuz yönde etkileneceğini ve ABD halkının aynı korkuları yeniden yaşayacağını biliyor ve kendi elleriyle ABD ekonomisini yeni bir durgunluk sürecine sokmak istemiyor.

Sepet kur 2,72’yi kırdı

TCMB’nin 28 Ocak 2014’de, sepet kur 2,72 TL’yi kırdığında, 5,5 puanlık faiz artışı ile, döviz kurlarındaki dalgalanmayı durdurmak adına müdahale ettiği bir süreçten, sepet kurun tekrar 2,72 TL düzeyini test etmesini geçtik; 2,74 TL düzeyini bile görmesine rağmen, günlük dolar satım miktarını sadece 40 milyon dolardan 60 milyon dolara çıkaran bir Merkez Bankası günlerine geldik. TCMB, döviz kurlarındaki bu sert dalgalanmayı, anlaşılıyor ki, geçici olarak algılıyor. 18 Mart Çarşamba akşamı, FED para politikası karar tutanağında, ‘faizi artırmak için bir süre daha sabırlı olacağız’ ifadesini aynen korursa, takip eden günlerde yurtiçi piyasalarda bir normalleşme yaşanabilir. Yeter ki, biz kendi aramızda ‘söz gümüşse, sükut altındır’ sözünü hatırlayalım.
#Finans piyasaları
#TCMB
#Başçı
9 yıl önce
Piyasaların ‘gölge boksu’ bizi yoruyor
Türkiye koalisyona gidiyor (!)...
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir