|
Sahi nerede bu Macron?

Rusya-Ukrayna savaşı başlamadan önce Putin ile görüşme trafiği dünya gündeminde olan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un savaş derinleştikçe artan sessizliğine bugün “enerji” başlığı üzerinden dikkat çekmek istiyorum.

SAVAŞ ÖNCESİ DURUM

Fransa’da seçimlere iki ay kala Emmanuel Macron Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Batı arasında uzlaşı sağlamaya soyundu. 7 Şubat’ta Putin’le yaklaşık beş saatlik bir görüşme yaptıktan sonra bir araya geldiği gazetecilere Putin’in gerginliğin arttırılmayacağına dair kendisine güvence sunduğunu açıkladı. Ancak Macron, ertesi gün Volodymyr Zelenski’yle görüştükten sonra bu kez Alman ve Polonyalı meslektaşlarıyla bir araya gelmek için Berlin’e uçmadan önce Kremlin, Putin’in Macron’a böyle bir güvence vermediğini açıkladı. Yani Macron’un bu çabalarının beyhude sonuçlanacağı en başından beri belliydi!

MACRON OUT, ERDOĞAN IN!

Fransa’da önümüzdeki ay yapılacak seçimler öncesinde, anketlerde Macron’un ardından üçüncü sıradaki aday olan Jean-Luc Melenchon geçtiğimiz günlerde bir TV programında, “AB’nin Başkanı şu an Macron. O da sürekli telefonda. Peki (Putin ve Zelenski) bu insanlar nerede görüşecek? Türkiye’de. Bu bir başarısızlıktır. Avrupa oyun dışı kaldı” açıklaması yaptı. Yani Macron out, Erdoğan in!

Macron’un düştüğü bu “trajikomik!” durumların yanı sıra AB içerisinde belirlenen ortak tutuma da aykırı olarak kendi başına hareket ettiğini görüyoruz. AB’li liderlerin açıklamalarından Macron’un (AB medyasında ifade edildiği hali ile) “yaramaz çocuk” edasıyla birtakım işlere girişip, sonra da eline yüzüne bulaştırmasından ve bu beceriksizliğin AB’ye fatura edilmesinden giderek daha fazla rahatsızlık duyulduğunu görebiliyoruz.

MACRON’UN
BEYHUDE ÇABALARI

Fransa AB’nin dönem başkanlığını üstlenmesi her ne kadar Fransa’da seçimler öncesi Macron’a altın bir fırsat olsa da bu durum AB için bir talihsizlik. Zira, Macron dünyada yaşanan hızlı gelişmelerin kendisini AB Dönem Başkanı olarak her sorunla, her cephede ve aynı anda baş etme görevi verdiği düşüncesinde. AB’nin dijital dönüşümü için gerekli yasal altyapıyı oluşturma, AB içerisinde karbon sınır vergisi belirleme, göçmenlik kanunlarını geliştirme, Afrika Birliği’yle Zirve düzenleme, AB’nin güvenlik mimarisinin temeli olacak Stratejik Pusula’nın kabulü gibi. Ancak en büyük sorun dünyada önemli ekonomik ve siyasi sorunların yaşandığı bir dönemde bu politika alanlarında Macron’un bir öncelikler takvimi belirleyememesi. Bunun yanı sıra Fransız Dışişleri Bakanlığı'nda da deneyimli diplomatları oyun dışı bırakarak, genç ve deneyimsiz diplomat adaylarıyla kadrolarını doldurmaya çalışması da seçildiği takdirde dünyayı deneyimsiz bir ekibin gözüyle takip edeceği anlamına gelecek.

Öte yandan Macron belki de “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” açıklaması nedeniyle kriz savaşa dönüşmeden önce Putin’le görüşmeye çalıştı ve 2014 Minsk Anlaşması’nın uygulanabileceğini uzun süre savundu. Macron ikinci kere seçilebilirse önünde çok büyük sınamalar yer alacak. AB’nin savunma mimarisinin oluşturulması ve yeni karbon mevzuatının şekillendirilmesi bunlardan bazıları. Öte yandan Mali’deki durum malum ve Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş da mesaisini gerektiren bir mesele olarak kalabilir. Böyle önemli meselelerde Fransa’nın uluslararası politikalardaki nüfuz kaybını AB’yi arkasına alarak inşa etme çabaları AB açısından bu sınamalarda sınıfta kalınması anlamına gelebilir. Ancak bu sefer kaybeden sadece Macron değil, AB olacaktır!

MACRON’UN SAKLADIĞI
ENERJİ MESELESİ

Macron’un Putin’le mekik diplomasisi yapması için “gerekli enerjiyi” TotalEnergies’den aldığını da not edelim. Şirketin CEO’su Patrick Pouyanné Houston’da gerçekleştirilen enerjinin Davos’u sayılan CeraWeek etkinliğinde sahnede gururla, AB dayanışması altında, şirketindeki tacirlerin Rus petrolünü almadığını açıklarken, TotalEnergies’in Rusya’nın Gazprom’dan sonra ikinci büyük gaz ihracatçısı olan Novatek’in %19,4 hissedarı olduğunu bilmediğimizi sanıyor olsa gerek.

Mayıs 2018’de iki taraf arasında imzalanan anlaşmaya göre TotalEnergies, Rusya’daki Yamal ve Gydan yarımadalarında gelecekte hayata geçirilecek tüm NOVATEK LNG projelerinde de %10-15 arasında pay sahibi olma hakkı da saklı. Bütün bunların yanısıra TotalEnergies, Rusya’nın Murmansk ve Kamçatka bölgelerinde dünyanın en büyük LNG gemilerini geliştiren “Arctic Transshipment” isimli şirkette de %10 pay sahibi.

Bu ortalıklar Fransa için Ruslarla on milyarlarca dolarlık bir ortaklık anlamına gelirken, Pouyanné birkaç milyon dolarlık işlemleri “yaptırım” gibi gözümüze sokmaya çalışıyor. Yani Pouyanné’n kamuoyuyla paylaştığı devede kulak misali. Esasen Macron’un da bu gerçeği saklayarak bir politika izlemeye çalıştığını ve bunun da başarılı olmasının mümkün olmadığını kayıtlara geçirmiş olalım.

#Rusya
#Ukrayna
#Putin
2 yıl önce
Sahi nerede bu Macron?
Milyonlarca memurun özlük hakları hala güncel olmayan kararnameyle yürütülüyor
Yüzünü dönmeyen çocuk: Hanzala
Sosyal tesisler çiftliği
Bu devrimi neden yaptınız o zaman? İran-Küba
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1