|
Büyüme mi enflasyon mu?

Bir önceki yazımda özellikle gelişmekte olan ülkelerle ilgili olarak enflasyon hedeflemesi politikasının yeniden tartışılmaya başlandığı bir dönemde olduğumuzu belirtmiştim. 2008 Küresel Finansal Krizi’nin ardından sıkça yapılan bu tartışmanın Covid-19 pandemisinin ekonomiler üzerindeki yıkıcı etkilerinin hissedilmesi ile beraber yeniden alevlenmesinin tesadüf olmadığını bilmemiz gerekiyor. Elbette enflasyonun yurtiçi yerleşiklerin alım gücü üzerindeki olumsuz etkisini göz ardı edemeyiz ancak ekonominin daralmasının istihdama olumsuz etkisi ile oluşan gelir kayıplarını da yok sayamayız.

NEDİR BU BÜYÜME MESELESİ?

Bir ekonomide belirli bir zaman diliminde üretilen nihai mal ve hizmetlerin piyasa değerleri üzerinden toplamını gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) olarak tanımlıyoruz. Eğer bu GSYİH bir önceki zaman dilimine göre artmışsa buna da “ekonomik büyüme” diyoruz. Geleneksel olarak da büyümeyi GSYİH’nın artış oranı ile ifade ediyoruz. Örneğin bir ekonominin GYSİH’sı 100 birimden 110 birime yükselmişse, o ekonominin yüzde 10 büyüdüğünü ifade ediyoruz.

Türkiye gibi genç nüfusun görece olarak ağırlıklı olduğu bir demografik profilde büyümenin önemi tahmin edilenin çok üzerindedir. Zira büyümenin istihdam üzerindeki olumlu etkisi dikkate alındığında GSYİH artışının sadece bir makroekonomik değişken olmadığı aynı zamanda toplumsal açıdan önemli bir kavram olduğu daha iyi anlaşılır. Bu öylesine önemli bir konudur ki son derece dikkatle yönetilmesi gerekir ve matematiksel hesapların ya da ekonometrik bazı kabullenmelerin dayatmaları ile ele alınması kısa vadede kazanç gibi görünse de uzun vadede yıkıcı etkilere neden olabilir.

ENFLASYON NEDEN ÖNEMLİDİR?

İktisatta fiyatlar genel seviyesindeki sürekli artışa enflasyon diyoruz. Bu konuya ilişkin yaklaşık bir yıl önce “Enflasyon, dezenflasyon ve deflasyon” başlıklı bir yazı yazmış ve tüm detayları anlatmıştım.

Gelirin sabit kaldığı enflasyonist bir ortamda alım gücü düşer. Bu bakımdan enflasyon kötüdür. Öte yandan ekonomik büyüme açısından makul seviyede bir enflasyona da ihtiyaç duyarız. Yani enflasyonun yüksek olmasını istemediğimiz gibi “sıfır” olmasını da istemeyiz. Bu durumda her ülke kendi ekonomik koşulları ve öncelikleri kapsamında uygun bir enflasyon seviyesinde dengelenmek ister. Ancak bu dengeye etki eden değişken sayısı o kadar çoktur ki net bir oran belirlemek ve o oranı tutturmak oldukça zordur. Günümüz yerleşik ekonomi anlayışında bu görev ağırlıklı olarak merkez bankalarına verilmiştir. Elbette merkez bankalarının elindeki para politikası araçları bu görev için tek başına yeterli değildir. Sürecin maliye politikası araçları ile de desteklenmesi gerekir. Görüleceği üzere enflasyon hem para hem de maliye politikaları ile yönetilmek zorunda olduğumuz önemli bir göstergedir.

TERCİH YAPMAK ZORUNDA KALIRSAK?

Ekonomilerde ve ağırlıklı olarak gelişmekte olan ekonomilerde bazen büyüme ile enflasyon arasında tercih yapmak gerekir. Ortodoks iktisadı ezberleyen akademisyenler veya ekonomistler bu konuda muhafazakar davranıp itiraz etse de gün sonunda halka gelir oluşturmakla sorumlu olan politika yapıcılar bu tercihle baş başa kalabilir. Onların “batan batsın, gelirini kaybeden kaybetsin” deme lüksü yoktur. Sürekli gelir sağlayacak ekonomik ortamı oluşturmak ve bunun için gerekirse makul seviyede enflasyonu göze almak da popülizm değildir.

Esas popülizm ekonomik dengeler ve gerçeklere aykırı olarak yerel parayı aşırı güçlü tutarak ithalata dayalı sanal zenginlik oluşturacak politikalar izlemektir. Bunun önüne geçmek için o gün faiz politikasını etkin kullanmayanların bugün faizi tek kurtuluş reçetesi olarak büyümek zorunda olan bir ekonominin önüne enflasyon hedeflemesi saikiyle koymaları samimiyet sorgulanması gerektiren bir durumdur. Sonuç olarak bir tercih yapmak zorunda kaldığımızda makul bir enflasyonu göze alıp büyümeyi tercih etmemiz gerektiği gibi eylem ve söylem olarak da Ortodoks iktisadın ezberleri üzerinden yıkıcı popülizm yapanları değil ekonominin dengeleri ve gerçeklerini önceleyenleri tercih etmeliyiz.

#Büyüme
#Enflasyon
#Ekonomi
4 yıl önce
default-profile-img
Büyüme mi enflasyon mu?
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti