|
Gıda enflasyonu ve yapılması gerekenler

Son günlerin en önemli konularının başında gıda enflasyonu geliyor. Gıda fiyatlarında yaşanan artışların enflasyonu da artırdığı bir dönemdeyiz. Küresel arz sorunu, iklim koşulları ve nihayet üretici ülkelerin son dönemdeki dış ticaret politikaları önümüzdeki dönemde de gıda fiyatlarının artış göstereceğine işaret ediyor. Elbette enflasyon arttıkça gözler Merkez Bankası’na çevriliyor. Zira Merkez Bankası’nın yeni yönetimi para politikası araçlarından sadece birisi olan faizi rahatlıkla kullanıyor ve kullanmaya devam edeceğini de ifade ediyor. Elbette bu bir politika tercihi. Bize düşen görev ise gıda enflasyonuna parasal aktarım mekanizması ile müdahale imkanı olmadığını bir kez daha hatırlatmak.

İŞLENMİŞ VE İŞLENMEMİŞ GIDA FİYATLARI

Aşağıdaki grafikte son 4 yılın Tüketici Fiyatları Endeksi ile işlenmiş ve işlenmemiş gıda fiyatlarının 12 aylık ortalamalara göre seviyelerini görüyoruz. Veriler hem işlenmiş hem de işlenmemiş gıda fiyatlarının halen yukarı yönlü bir trend izleyeceğine işaret ettiğini gösteriyor.

GIDA FİYATLARININ BELİRLEYİCİLERİ

Peki gıda fiyatları nasıl belli oluyor? İlki çiftçinin maliyetleri. Çiftçinin maliyetleri yükseldikçe satış fiyatları da artıyor. Hele bir de bir banka ile muhatap olmak zorunda kalırlarsa karşılaştıkları finansman maliyetleri korkunç oluyor. Bankaların kredilendirmediği çiftçilerin ise yasal finans sistemi dışındaki aktörlerden aldıkları paranın maliyeti ise çok daha korkunç.

Bir diğer etken aracılar. Söz konusu aracıların ürünlerden elde ettikleri kârların çiftçiden daha fazla olduğu yönünde önemli veriler var. Ve nihayet zincir marketlerin ürün fiyatlarını belirlerken izledikleri stratejileri de göz önüne alırsak çiftçinin tarlada 50 kuruşa satamadığı patatesin marketlerde nasıl 3 TL olarak fiyatlandırıldığını anlamak daha kolay oluyor. Bir de gıdayı işleyen sanayi tesislerinin finansman maliyetleri konusu var ki o zaten son dönemdeki faiz oranlarına baktığımızda ayrıca ele alınması gereken bir konu.

“ERKEN UYARI” MESELESİ

Hatırlayacağınız üzere geçen hafta toplanan Gıda Komitesi bir erken uyarı sistemi kurulacağını açıkladı. O halde biz de buradan erkenden uyaralım. Türkiye’nin gıda fiyatlarını aşağı çekebilmesinin tek yolu “sözleşmeli tarım” ve “sürdürülebilir tarım” uygulamalarıdır. Bunun doğru yöntemi ise kamu otoritesinin öncülük etmesidir. Tıpkı savunma sanayinde olduğu gibi tarım sektöründe de kamu otoritesi bu işin başına geçmeli ve kalıcı istikrarlı fiyatlar oluşuncaya kadar süreci koordine etmeli hatta gerekirse doğrudan müdahale etmelidir. Pandemi süreci gıda güvenliğinin artık bir ulusal güvenlik meselesi olduğunu ispat etmiştir. Yakın geçmişte parası ile bazı tarım ürünlerini tedarik edemediğimizi hatırlarsanız bunun yakın gelecekte de yaşanması riski göz ardı edilmemelidir. Böylesi bir konunun IMF’ci bir dayatmanın “bırakınız yapsınlar…” yaklaşımı olan “serbest piyasacılık tiyatrosu” ile örtbas edilmemesine müsaade edilmemelidir.

#Gıda
#Fiyat
#Pandemi
3 yıl önce
Gıda enflasyonu ve yapılması gerekenler
Tuzak
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…