|
Trump’ın Türkiye mektubu ve ticarette yeni yol haritası zorunluluğu

Geçtiğimiz Salı günü ABD Başkanı Donald Trump, ABD Kongresi’ne Türkiye ile ABD’nin ticaretine dair bir mektup yazdı. Trump mektubunda, Türkiye ekonomisinin artık yeterince geliştiğini ve geçmişte gelişmekte olan ekonomiler için hazırlanan “Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi” programından Türkiye’nin artık çıkması gerektiğini belirtiyor.



MEKTUBUN DAYANAĞI
VAR MI?

Aslına bakarsanız Trump yönetiminde alınan kararların tamamında elle tutulur bir dayanak olduğunu düşünmek için çok iyimser olmak lazım. Öte yandan her ne kadar Trump Kongre’ye yazdığı mektupta artık Türkiye’nin gelişmiş bir ekonomi olduğunu ifade etse de alınan karar daha büyük bir planın parçası özelliğini taşıyor. Mektupta Trump, “1974 Ticaret Yasası’nın 502(2) (2) maddesi referans vererek, “Türkiye’yi gelişmekte olan ülkelere sunulan Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GTS) Programından çıkarmak niyetimi size bildiriyorum” ifadesini kullanıyor.

Trump, Türkiye ekonomisinin son dönemde kat ettiği mesafeye atıfla artık gelişmekte olan bir ekonomi olarak değerlendirilemeyeceğini söylüyor. Türkiye’de kişi başına düşen gelirdeki artış, sektörlerin geldiği seviye ve dış ticaret rakamlarına bakarak Türkiye’nin artık gelişmiş bir ülke olduğunun altını çiziyor. Hatta Türkiye’nin ekonomide son dönemde geldiği seviye itibariyle diğer ülkelerle yaptığı anlaşmalarla gelişmiş ülkeler seviyesinde bir profile geçtiğini ifade ediyor. Bu gerekçelere bakarsanız aslında kararın dayanağı var gibi görünüyor ancak konu bu değil.

GERÇEK NE?

Gerçek şu ki; ABD artık çok taraflı ticaret anlaşmalarından çekiliyor. Dahası kendisi çekilmekle yetinmiyor diğer ülkelere de zarar verecek şekilde içini boşaltmaya çalışıyor. Dikkatle incelerseniz Trump’ın göreve gelir gelmez ilk rafa kaldırdığı anlaşmalar TTIP (Transatlantik Yatırım ve Ticaret Ortaklığı) ve TPP (Trans-Pasifik Ortaklığı) oldu. Uzmanlar TTIP’in Avrupa Birliği ekonomisi açısından hayati öneme sahip bir anlaşma olduğu yönünde hem fikirlerdi. Dahası TPP için de “oyunu değiştirici” özelliklere sahip bir anlaşma olduğunu söylüyorlardı. Her ikisinin de hazırlıkları ve müzakereleri yıllar almıştı. Ancak Trump her ikisini de dakikalar içinde ortadan kaldırdı.

Trump yönetimi, dünyanın ekonomik ağırlık merkezinin hızlı bir şekilde Batı’dan Doğu’ya doğru hareket ettiğini görüyor ve bunu engellemeye çalışıyor. Çok taraflı ticaret anlaşmalarının da bu süreci hızlandırdığına inanıyor ve mümkün olduğunca hepsinin içeriğini değiştirmeye ve içini boşaltmaya çalışıyor. Diğer yandan da çok taraflı anlaşmaların dışına ittiği ülkeleri tek başına masaya oturtmaya çalışıyor. Dahası Trump yönetimi siyasi hedefleri için ekonomiyi bir tehdit olarak kullanmaktan da çekinmiyor. (Suriye konusu ve S-400’ler masadayken yazılan mektubun görünen yüzünden çok görünmeyen içeriğini göz ardı etmemek lazım.)

TÜRKİYE İÇİN YOL HARİTASI NE OLMALI?

Küçük bir tüyo ile başlayalım; Brexit’i planlayan ekip ile Trump’ın seçim kampanyasını yönetenler aynı kişiler. Brexit ile AB’nin, Trump ile çok taraflı ticaret anlaşmalarının geleceğini tartışmaya başladık. Bu bakımdan yeni dönemin ruhunu ikili ticaret anlaşmaları belirleyecek gibi görünüyor. Türkiye, küresel ticaret dengelerindeki bu yeni dönemde önemli potansiyeli ile dikkat çekiyor. Türkiye’nin hızlı bir şekilde sanki her şey yeniden başlıyormuş gibi tüm ülkelerle ticaretine ilişkin yeni baştan stratejiler geliştirmesi ve ikili anlaşmalara bugünden hazırlık yapması gerekiyor. Elbette Türkiye küresel ticarette korumacılıktan yana değil. Ancak dönemin gerekliliklerini de gözardı edemeyiz.

#ABD
#Donald Trump
#Ticaret
#Mektup
5 yıl önce
Trump’ın Türkiye mektubu ve ticarette yeni yol haritası zorunluluğu
Rüya gibi bir başlangıçtı, tarihin aktığını hissettim önümüzde/n...
osmanlıca, lâtince, grekçe…
Memurlar köşe yazarlığı yapabilir mi?
Allah muzaffer etsin
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1