|
Chantal Mouffe’u Orhan Pamuk mu sandın T24?

Bir süre önce Türkiye’de bulunan ve Radikal Demokrasi çalışmalarıyla tanınan Belçikalı siyaset bilimci Chantal Mouffe, şu bizim kendine jilet atan sol liberaller ve cemaatçilerin toplaştığı T24’ün kültür bölümüne (K24) bir röportaj vermişti. Taraf’tan tanıdığım yetenekli bir muhabir maalesef T24’ün ağlarına düşmüş, gerçekten üzüldüm.

Tüm röportajın Erdoğan’a prestijli bir isme “çaktırmak” için planlandığını anlıyorsunuz.

Bu cenah AB fonları ve mesleki bağlantılarıyla hem piyasaya sürekli insan yetiştirip sürüyor, hem de varolanları istihdam ediyor. Amaç politik iklim yaratmak. Bu gençlere demokratik/özgür, kendilerini kullandırtmayacakları istihdam alanları yaratmak lazım. Özellikle de medyada. Bu başlı başına çocuk/genç tacizine giren bir durum.

Neyse, işte bu mekanizma böyle çalışıyor. Mahalle baskısı ile bunalttığınız yerli ünlülerle işiniz kolaydır. Orhan Pamuk’u en sonunda teslim aldılar mesela. Pamuk Gezi ve 17/25 Aralık’ın ne anlama geldiğini çok iyi biliyor. Ama Erdoğan’a dönük darbenin arkasındaki küresel ittifakın haşmetini de biliyor ve önünde sonunda Erdoğan’ın bu sürek avında tekleyeceğini hesap ederek vaziyet alıyor. Ahlaki olmadığı kesin, ama bir rasyonalitesi var.

En nihayetinde, Mouffe’un deyimiyle Batı’nın “kendine dayanma” (epistemelojik proje) histerisini tekrarlayan kişiler bunlar. Düşünsel sınırları Batı ve modernite ile sınırlı. Dolayısıyla, 1) Batı’nın yenilmez olduğu takıntısı (Golyat Sendromu), 2) Haklı olsa da yerli güce güvenemeyecek derecede toplumuna yabancılaşmış olmak gibi dürtülerle vaziyet alıyorlar.

Mouffe’u hazırlık sorularıyla epey bir kızıştırdığını düşünen güdümlü muhabir, aniden o soruyu soruyor.

“Dost/ düşman ayrımını Türkiye üzerinden konuşmak istiyorum. Biz Türkiye’de ne zamandır “biz ve onlar” şeklinde ayrışmış bir toplumda yaşıyoruz. Fakat bu kutuplaşma, rakipler arası bir çatışma değil, sizin demokrasiyle bağdaşmayacağını söylediğiniz “dost/ düşman” karşıtlığı şeklinde kurgulandı. Olgular ve fikirler de, içeriklerine göre değil, failin hangi gruptan olduğuna göre değerlendiriliyor. Böylesi bölünmüş toplumlar için agonistik bir çözüm mümkün mü sizce?”

Tercüme edelim: Güdümlü muhabir Erdoğan’ın siyasi rakiplerine Mouffe’un savunduğu “hasım” anlayışıyla değil, “düşman” anlayışıyla yaklaştığını benimsetmeye, böylelikle kutuplaşma üzerinden Erdoğan’a “çaktırmaya” çalışıyor. Böylelikle birkaç milyon dolara yapamayacağınız reklamı Mouffe sayesinde yapabileceksiniz. Orhan Pamuk-Çınar Oskay (Hürriyet) röportajında olduğu gibi... Ama Mouffe, Pamuk’tan daha özgün biri. Cevaba bakar mısınız?

“Türkiye’deki durum bu anlamda Latin Amerika’da yaşananlara çok benziyor. Güney Amerika’da nasyonel popüler hareketlerin başarıya ulaştığını gördük. Venezüela’da, Bolivya’ya, Ekvador’da, Arjantin’de... Buralarda da bir bakıma agonistik politika vardı; Venezuela’da veya Arjantin’de dost/ düşman ayrımını çok net bir şekilde görüyorduk. Fakat seçimlerde bir alternatif vardı. Asıl sorun, özellikle Venezuela ve Arjantin’de bu çok net biçimde yaşandı, yerleşik kurumlar iktidarın kendi ellerinden alınmasını, bu durumu asla kabul edemedi. Mesela Venezuela’da Chavez’in seçimleri kazanarak iktidara geldiğini, en başından itibaren asla kabul etmediler. Chavez’e bir düşman olarak yaklaştılar ve bu agonistik durumu asla kabul etmediler. Aksine, Chavez’i askeri darbeyle indirmeyi denediler. Toplumda aşırı kutuplaşma vardı. Keza Arjantin’de de, özünde daha karışık olmakla birlikte, benzer bir durum yaşandı. Ekim’de Arjantin’de seçimler var ve hükümetin bu seçimleri kaybedeceğine kesin gözüyle bakıyorlardı. Yılbaşından itibaren yapılan bütün kamuoyu araştırmaları iktidarın seçimlerden yine ilk parti olarak çıkacağını gösteriyor. Bunun üzerine, 1994’te bir Yahudi kültür merkezine düzenlenen saldırı üzerinden hukukî bir darbe yapmaya çalıştılar.”

Cevap müthiş… “Kutuplaşmanın asıl kaynağı sizsiniz, Erdoğan karşıtları siyasal alanda mücadele etmiyor, darbecilik yapıyorlar” diyor kadın…

Güdümlü muhabiri en son “Günümüz Türkiye’sine benzediğini söylemek zor aslında” diye debelenirken görüyoruz. İnşallah Doğan Akın veya kimse sitenin asıl sorumlusu, zavallı çocuğu işten atmamışlardır.

Neyse, bu vesile ile yarın şu antagonizma/agonizm meselesini Türkiye üzerinden doğru dürüst yazmayı düşünüyorum.
#Erdoğan
#siyasi kutuplaşma
#Türkiye
#Orhan Pamuk
9 yıl önce
Chantal Mouffe’u Orhan Pamuk mu sandın T24?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset