|
Korkmak iyi midir?

Cesaretten biraz uzak dururum, zannedildiği kadar gözü kara biri değilim.

Cesur denemez benim gibilerine…

Korkularım var…

O kadar çok ki…

Kaybetmekten korkarım.

Kulluk bilincimi yitirmekten,

Aczimi fark edememekten,

Eksik ve muhtaç bir varlık olduğumu yeterince anlayamamaktan,

Bana yapılan iyilikleri unutup, yaptığım küçük iyilikleri sürekli hatırlamaktan korkarım.

Tanıdığım, aşina olduğum, beğendiğimi, değer verdiğim, takdir ettiğimi, dost bildiğim insanları kaybetmekten korkarım.

Özlemeyi unutmaktan korkarım.

Vefasızlığa düşmekten korkarım.

Gönülden selam verdiğim, hürmetle selamını aldığım insanların azalmasından korkarım.

Dua ettiğim ve bana dua eden insanların kaybolmasından, göç etmesinden korkarım.

İnsanı tüketmekten korkarım.

Alem-i nebatattan, alemi-i insaniyete kadar, oradan melekut diyarına kadar mahlukatı rahatsız etmekten, varlık gayesine kayıtsız ve idraksiz kalıp onların haklarını yemekten korkarım.

Aleme ve içindekilere zulmetmekten korkarım.

Başı yeterince bela ve musibetle dolu olduğu halde, insana bir kere daha yük ve imtihan olmaktan korkarım.

İnsanı yalnızlaştırmaktan korkarım.

İnsanın yeryüzü serüveninde ve zirve yolculuğunda ondan yana tavır alamamaktan korkarım.

İyiliği koruyup onu yaygınlaştıramamaktan korkarım.

Kötülüğe göğüs gerememekten korkarım.

Ümit - korku arası denge noktasından kaymaktan korkarım.

Korkmayanlardan korkarım.

İçi dışı bir olmayanlardan korkarım.

Yüzüne bakmayanlardan korkarım.

Diline geleni seslendirenlerden korkarım.

Kalbine eğilmeyenlerden korkarım.

Kendini anlatmayı düstur edinenlerden korkarım.

Hakikate perde olanlardan korkarım.

Yaşadığı yerde kendinden başka kimseye hakk-ı hayat tanımayanlardan korkarım.

İnsanı hor gören insandan korkarım.

Kendine yabancılaşmış, insani ve insanlık değerlerini yitirmiş insanlardan korkarım.

Aklıyla övünenlerden, zekasını koyacak yer bulamayanlardan korkarım.

Kibirlenen, böbürlenen, çalım satan, geldiği yeri unutan insanlardan korkarım…

Eşyanın arkasına gizlenmiş makam ve mevki sahibi insanlardan korkarım.

Bencillerden korkarım.

Bencilleşmekten korkarım.

Birey olayım derken şahsiyet inşa edemeyen “yitiklerden” korkarım.

Ben insandan korkarım.

Kendimden de korkarım.

Benden korkmayanlardan, her durumda beni beğenenlerden de korkarım.

Kendinden korkmayanlardan da korkarım ben.

Hayatı israf edenlerden,

Ölümü ciddiye almayanlardan,

Hesapsız ve kitapsız yaşayanlardan,

Haddini ve hakkını bilmeyenlerden,

Konumunun hakkını vermeyenlerden,

Eşref-i mahlukat olduğunu unutanlardan korkarım.

Yönetme duygusuna yenik düşmüş yöneticilerden korkarım.

Az şükredip çok şikayet edenlerden korkarım.

Cahillerden, acelecilerden, sabır ve sebattan nasibini alamamışlardan korkarım.

Menfaatperestlerden korkarım…

Kendine muktedir ve mukayyet olamayan iktidarlardan korkarım.

Sığ dindarlıktan, oturmamış duygulardan, berraklaşmamış fikirlerden korkarım.

Dua etmeyenlerden de, dua almayanlardan da korkarım.

Hatalarından pişmanlık duymayanlardan korkarım.

Vicdanı hissizleşenlerden korkarım.

Nazarı bulanıklardan, aklı karışıklardan korkarım.

İstikametsiz insanlardan korkarım.

İstikametsiz kalabalıkların ittifakından korkarım.

İstilacı ve huysuz ruhlardan korkarım.

Kendine faydası olmayan bilginin hamallığını yapanlardan korkarım.

Tekrar tekrar söylüyorum;

Ben insandan korkarım.

Kendimden korkarım.

Benim gibi olanlar korkutur beni…

Kul hakkı yiyenden korkarım.

Kul hakkı yemekten de korkarım.

Hasetten korkarım.

Hasetle bakandan da korkarım.

Söz verdiği halde, sözünde durmayandan, yalan söyleyenden, emanete ihanet edenden korkarım...

Hikmet erbaba ile hasbıhal edememiş, ehl-i hal ile bir kez olsun göz göze gelememiş insanlardan korkarım…

Acımayandan, merhamet etmeyenden korkarım.

Af dileyeni affetmeyenden de korkarım.

Esastan taviz verenlerden de korkarım.

Merhamet-i ilahiden daha fazla merhamet gösterme küstahlığına yeltenen insanlardan da korkarım.

Ahmaklardan korkarım.

Üretmeden tüketenlerden,

Alnı ter tutmayanlardan,

Nasipsizlerden korkarım.

Elinden geleni yapmayan, sürekli şikayet eden, ahalinin ruhunu dara düşüren, zihnini yoran tembellerden korkarım.

Abesle iştigal edenlerden korkarım.

Sorumluluğunu her daim ihmal ettiği halde sürekli hak ve yetki talebinde bulunan muvazenesizlerden korkarım.

Kendini bir şey sananlardan, yanmadan, pişmeden “oldum” diyenlerden korkarım…

Eğri odunun gölgesinin doğru olamayacağını aklından çıkaranlardan korkarım.

Birliktelik inşa edemeyenlerden korkarım.

Sevemeyenlerden, düşmanlığa düşman olamayanlardan korkarım.

Aşksız, şevksiz, cehtsiz, duasız ve şükürsüz insanlardan korkarım.

Kadir ve kıymet bilmeyen insanlardan korkarım.

Ayakları havada duran cesaretten, cahil cesaretinden korkarım.

Düşüncesiz, ufuksuz insanlardan,

Dertsiz, davasız, tasasız insanlardan korkarım.

Hakkın hatırını âli tutmayanlardan korkarım.

Ben korkak biriyim…

İradenin hakkını verip tevekkül etmeyenlerden korkarım.

Hırslı insandan korkarım.

Gözü dönmüş insandan korkarım.

Başarıyı putlaştırmış insandan da korkarım.

Sevgisiz, saygısız insandan da korkarım…

Korkularım var sayılamayacak kadar çok…

Kimseyi korkutmadan “korkuyla yaşamaktır” yapmaya çalıştığım…

Elimden, dilimden, gönlümden gelecek muhtemel tehlikelere karşı, -derecesine göre ve hiyerarşiye riayet ederek- bütün mevcudatı koruyarak yaşamak…

İnsan tehlikelidir ve korkutur, uzaklaştırır ve yok eder en güzel şeyleri.

Çaresi belki de insanı “sevgiyle korkutmaktır”.

Hakiki cesarete hayranım, ama korkuyu seviyorum.

Herşeyden korkandan da korkarım ben.

Korku hissini kaybetmekten de korkarım...

Belki de korkularımı koruyacak kadar cesaretim vardır…

Zaten cesaret bir şeyleri ve en çok hayatiyet ifade eden değerleri korumayacaksa ne işe yarar ki…

Belki de cesaretin gerçek adı korkudur…

Tavsiye ederim, korkmak cesurca bir şeydir…

Korkun korka bildiğiniz kadar, sevin sevebildiğiniz kadar…

Yeter ki ikisi de hakikat yolunda olsun…

Her şeyden değil, tek bir şeyden korkmak, sevgiyle korkmak insana iyi geliyor…

Büyüsün korkularımız…

Allah içimizdeki, içinizdeki lüzumsuz bütün korkuları alsın, yerine kendi katından hakiki bir korku versin…

Korkunun böylesi insanı himaye eder…

Not: Geçen hafta kardeşim Ali''nin geçirdiği trafik kazasından, kafatasındaki göçmeden, ameliyattan, yoğun bakım sürecinden söz etmiştim. Ali''nin bilinci açıldı, hızla iyileşiyor, hastaneden taburcu oldu, İstanbul''a geldi. Yardım alarak yürüyor. Sıra fizik tedavide... Duaya devam... İlgisini esirgemeyen bütün dostlara gönülden teşekkürler...

٪d سنوات قبل
Korkmak iyi midir?
Çadırdan Zizek çıkar mı?
Kara dinlilerle milletin savaşı
Kendimizi başkasının gözünden görmek
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru