|
Ben Şarli değilim

Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, Batı ülkelerinde hızla yükselen İslam düşmanlığının, antisemitizm gibi değerlendirilmesi, suç sayılması gerektiğini açıkça ifade etti.

7 Ocak saldırısından en büyük zararı gören ülkenin lideri söylüyor bunu.

Öte yanda, pek çok ülkede “İfade özgürlüğü” açısından değerlendirilirken, Kanada yöneticileri bunun ifade özgürlüğü çerçevesinde ele alınamayacağını söyledi.

Mizah dergisi Şarli’nin açıkça kışkırtıcı davrandığını açıklayarak, karikatürlerin Kanada’da asla yayınlanmayacağını duyurdular.

*

Özellikle son zamanlarda birçok caminin saldırıya uğradığı Almanya’da İslam düşmanlığına karşı yapılan yürüyüşe Başbakan Merkel, birçok bakanıyla birlikte katıldı.

Aynı yürüyüşte Almanya Cumhurbaşkanı Gauck “Bizi dağıtmak istediler ama bizi daha da çok birleştirdiler” diye konuştu.

Şarli dergisinin kurucularından Henri Roussel, saldırıda hayatını kaybeden Genel Yayın Yönetmeni Patrick Charbonnier’i sorumsuzlukla suçladı ve “provokatif karikatürlerle kendisi dâhil 12 kişinin ölümüne sebep olduğunu” söyledi.

*

Bunların hepsi son derece önemlidir şüphesiz.

Fakat biri var ki tek başına onların toplamından daha fazla ağır çeker.

Papa Francesco.

Papa, öyle bir açıklama yaptı ki Şarlicileri ters köşeye yatırdı.

“Ben hem din özgürlüğünün, hem de ifade özgürlüğünün temel insan hakları olduğuna inanıyorum. Hiç kimse din adına, Tanrı adına başkalarına zarar veremez, savaşamaz, öldüremez. Paris’te yaşananlar bizi şimdi şoke ediyor ama kendi tarihimize bakalım, din adına ne kadar çok savaş yaptık! Biz de bu konuda günah işledik. Ama Tanrı adına cinayet işlenemez, bu dinden sapmadır.”

Papa, Vatikan görevlisi Gasbarri’ye dönerek şöyle devam etti:

“Evet, şiddetle reaksiyon gösterilemez. Ama eğer Dr. Gasbarri, anneme küfrederse kendisini bir yumruk bekler. Bu normaldir. Provokasyon yapmak, başkalarının inancına hakaret etmek doğru değildir. İfade özgürlüğünün sınırları vardır. Annem örneğinde olduğu gibi.”

*

Bizde ne oluyor peki?

Büyük bir çoğunluk yukarıda tavır ve düşüncelerini aktardığım kişiler gibi düşünürken, birkaç tane “X” o karakatürleri pervasızca yayınlıyor.

Karakatür dedim, karikatür değil çünkü o yayınladıkları.

X olarak tanımlamam ise onlara uyacak bir sıfat bulmakta zorlandığım için.

Ucuz kahramanlık yapıp “Bize de saldırsalar ne iyi olur” diye bekleyenlere nasıl bir sıfatın yakışacağı, belki denklem çözüldükten sonra anlaşılacaktır.

*

Bu arada CHP ne âlemde?

Parti sözcüsü kılığında biri çıkıp Başbakan Davutoğlu’nun Paris’teki yürüyüşe katılmasını eleştiriyor aklınca.

“Paris’e gidip yürüyeceksin, buraya gelip Cumhuriyet Gazetesini hedef göstereceksin...” diye saçmaladı.

Davutoğlu’nun Paris’e niçin gittiğini bile anlamamış.

Orada ve Almanya’da ve geldikten sonra Türkiye’de yaptığı açıklamaların hiç birini idrak edememiş.

Davutoğlu Paris’e din adına insan öldürmenin yanlışlığını vurgulamak için gitti muhterem.

İnsan haklarının ve özgürlüğün sınırlarını hatırlatmak için gitti.

Meydanı ikiyüzlü soytarılara bırakmamak için gitti.

Şarlicilere destek vermek için değil.

*

Ayrıca buraya geldikten sonra da Cumhuriyet Gazetesini hedef göstermedi.

O gazete, bizzat kendi kendini hedef göstermeyi seçti.

Ve aynı sorumsuz tavırda devam ediyor.

Çok şükür ki onların ekmeğine yağ sürmeyi düşünen yok.

*

Öteki arada ise, paralel medyanın tavrını da ibretle takip ediyorum.

Vay canına mı demeli, “Fay çanına” mı yakın zamanda ona da karar vereceğimi düşünüyorum.

İnanç özgürlüğü ile düşünce özgürlüğünün birbiriyle çatıştığını zannedenleri de, “Ben de ben de” diyerek kendini Şarli ilan edenleri de kutlamak istiyorum.

Şarliliğiniz vatana millete hayırlı olsun. Şarlamaya devam edin. Bakalım ne kadar ileri gideceksiniz...

#Hollande
#Şarli
#Almanya
#İslam
#Papa Francesco
9 yıl önce
Ben Şarli değilim
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset