Dört gün önce Avrupa'da yeni bir devlet kuruldu. Adı: Liberland.
Hırvatistan ile Sırbistan arasında ve Tuna Nehri'nin batısında bulunun devleti Çek Cumhuriyetinde yaşayan Vit Yedliçka adlı muhterem kurdu.
7 kilometre karelik de olsa, devlet devlettir.
“Küçük olsun, benim olsun” diye yaygın bir felsefe var nitekim.
Tam adı “Özgür Liberland Cumhuriyeti” olan devletin resmi dili Çekçe.
Sloganı ise “Yaşa ve diğerlerinin yaşamasına izin ver” şeklinde ilan edildi.
*
Vatandaş olmak isteyenler sıraya girdi bile.
Bayrağı var, arması var.
Yakında uygun bir bedel karşılığı marş besteleyecek bir müzisyen çıkarsa, marşı da olur.
Hatta mümkünse bedelsiz bu yapacak biri bulunmalı.
Karşılığında vatandaşlık verilir ve böylece tarihe de geçer marşı besteleyen kişi.
İsimden anlaşıldığına göre Liberal bir çizgiye sahip olacak.
Aslında Liberland yerine kurucu kişi kendi adını kullanıp Viterland da diyebilirdi.
Dememiş, liberalliğe vurgu yapmış.
Monako, Hong Kong ve Lihtenştayn gibi ülkelerden ilham alınarak kurulduğu belirtiliyor.
*
Kurucu Vit arkadaş, yeni devletin sınırları içinde adaletli insanlardan oluşan bir toplum kurmayı amaçladığını belirtiyor.
Bütün bunlardan bize ne demeyin.
Olur ya bulunduğumuz yerde yaşamaktan sıkılanlar vardır aramızda.
Kimilerini bu coğrafya açmıyordur.
AB'ye girmekten ümidi kesmiş ve kestirme yoldan Avrupalı olmayı düşünenler, Liberland'a gidebilir.
*
Sezar'ı hatırlayalım.
En meşhur sözü “Sen de mi Brütüs?” malûm.
Fakat bana kalırsa ondan daha derin bir sözü var.
“Roma'da ikinci adam olmaktansa, bir köyde birinci adam olmayı tercih ederim” dediği kayıtlara geçmiştir.
Bir başka rivayete göre ise “bir köyde” şeklinde değil, ordusuyla güzel bir köyün yanından geçerken yanındakilere söylemiştir o sözü ve “Bu köyde…” demiştir.
*
İmparator Sezar'ı niye hatırladık?
Şundan:
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne gireceğinden ümit kesenlerden başka, Türkiye'de iktidara gelmekten ümidi kesenler de var.
Hatta onlar daha büyük bir kesim.
Darbe yapmaya çalışıp yönetimi ele geçirmek isteyenler de az değil.
Alın işte size yepyeni bir ülke.
Hem de Avrupa'nın ortasında.
Tuna'nın batı yakası bu mevsimde ne de güzeldir…
Gidin efendi efendi darbenizi yapın, yönetimi ele alın.
Hevesiniz geçsin.
*
Hem ordusu polisi de yoktur henüz.
Yarım saatte zaptedersiniz.
Bir çakar almaz yeter.
Tek kurşun atmadan devlet başkanını devirir, kendi cumhuriyetinizi ilan edersiniz.
Dilini ister Çekçe'de bırakın, ister Senetçe'ye çevirin.
Belki Türkçe ile İngilizce karışımı bir dili tercih eder ve Türkilizce yaparsınız, kime ne?
Kürtçe'ye izin vermezsiniz, orası garanti.
*
Artık buradan ekmek çıkmayacak bildiğiniz gibi.
7 Haziran'da bir defa daha hezimet görünüyor.
Seçimle gelemiyorsunuz, darbe yapamıyorsunuz, bu böyle nereye kadar gidecek?
İşte size güzellikle yol gösteriyor kardeşiniz.
Tercih sizin. Düşünün, taşının, karar verin.
Ya da taşınmayın, burada kalın; yaramazlık ve edepsizlik yapmadan doğru dürüst bir arada yaşayalım.
#Özgür Liberland Cumhuriyeti
#Avrupa Birliği
#Monako
#Hong Kong
9 yıl önce
Darbe heveslileri: İlk hedefiniz, Avrupa’nın orta yeri… İleri!
İsimler lakaplar
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
