|
Her vatandaşa ayda 10 bin lira
İnsan cinsinin problemi uçamamak değil; mesele konmayı bilmekte.

Atlarsın çatıdan aşağıya kadar uçarsın.

Eğer kuşlar gibi konmayı başaramıyorsan, yere çakılırsın.

Kemal Beyimizin derdi bu işte. Bol keseden atarak uçuyor, lakin nasıl konacağını bilmiyor.

Ben daha fazlasını vaat edebilirim. Herkese ayda 10 bin TL desem, dilin kemiği mi incinir?

Üstelik aday bile değilim, siyasetle de alakam yok.

İktidara gelmek gibi bir hedefim de.

Kemal Bey'in var mı sanıyorsunuz?

*

13 yıl önce Uzan'ın Genç Parti'sine hazırladığı kampanyayı şimdi paket halinde CHP'ye sunan reklam ustası, görün ki ne akıllı adam.

Aynı vaatlerle Kemal Bey çıktı sahneye.

O kampanya vaktiyle Genç Parti'ye yüzde 7 getirmişti; CHP'nin de yüzde 7'si garanti demektir.

*

Klasik bir hesap vardır bu memlekette. Seçmenin genel olarak yüzde 60'ı sağ (sanılan) partilere oy verir. Solun oy oranı ise sol (sanılan) partilerindir.

CHP hiç kampanya yapmasa, hiç reklam masrafına girmese, miting düzenlemese bile yüzde 40 çantada keklik sayılır.

Fakat yıllardan beri yapılan seçim çalışmaları sayesinde, CHP kadroları yüzde 40 olan oy oranını ne yapıp edip 5 ile 10 puan arasında düşürmeyi başarıyorlar.

Kılıçdaroğlu'nun önümüzdeki seçim için ifade ettiği üst sınırın yüzde 35 olması başka nasıl izah edilir?

*

Bir alkışlama çıkardılar ortaya, evlere şenlik.

Şimdi milletin kafası karışıyor, yazar çizer takımı da tartışıp duruyor. Alkış ne anlamda? Protesto alkışı mı, takdir ve destek alkışı mı? İkisini nasıl ayıracağız?

Kolay… Sağ elini sol avcuna vurursan protesto alkışıdır, sol elini sağ avcuna vurursan destek alkışı.

*

Başbakan Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun Kemal Derviş ile temasa geçmesini yanlış değerlendirdi.

Haberlerden öğrendik ki Derviş “Gerekirse yine gelirim” demiş.

Gelir elbet. Ona ne şüphe?

Başbakan Davutoğlu, Derviş'in çağrılma ihtimalinin imdat çağrısı sonucu olabileceğini belirtti.

Kemal Bey bütçeyi tepe taklak edecek, sonra Derviş'ten yardım isteyecek.

Hayır efendim, öyle değil.

Derviş gelince, Kılıçdaroğlu şöyle söyleyecek:

“Benim adım Kemal…” Bunu sık tekrarlıyor zaten biliyoruz. Fakat bu defa başka. Devamı var.

“Benim adım Kemal, senin adın Kemal… Bundan sonra benim adım Mustafa Kemal olsun.”

BUGÜNLÜK BU KADAR SİYASET YETSİN

Biraz da sanat konularına değinelim, şiiri konuşalım. Uzunca değil, ufak bir fırça darbesi gibi.

Yeni bir dergi çıktı. “Hece Taşları” ismini taşıyan dergi, yalnızca şiir dergisi.

Dahası var, kâğıda basılmıyor. Sanal âlemde aldı başını gidiyor.

İlk sayı geçen ay yayınlandı. İkincisi birkaç gün önce.

Tayyip Atmaca'nın yönettiği derginin bir özelliği daha var ki o da adında gizli.

Yalnızca hece şiiri.

İlk sayıda Yunus Emre, Bahaettin Karakoç, Muhsin İlyas Subaşı, Mustafa Özçelik, Mehmet Avşar, M. Fatih Köksal, Seyrani, Mehmet Gözükara, Durmuş Kaya, Halil Gürkan, Cevat Akkanat, Ali Parlak, Halit Yıldırım, Yusuf Dursun, Fatma Aras, İbrahim Sağır, Ahmet Çıtak, Haşim Kalender, Salih Sefa Yazar, Şükrü Ünal, Bestami Yazgan, İsmail Kutlu Özalp, Mehmet Durmaz ve Tayyip Atmaca yazı ve şiirleriyle yer almıştı.

İkinci sayı, Abdurrahim Karakoç ile başlıyor, M. Önal Mengüşoğlu, C. Ünaldı Hasannebioğlu, Arif Bilgin, Mehmet Durmaz ile devam ediyor.

Hece şiirinin devrini tamamlamadığını göstermek isteyen Hece Taşları, daha yolun başındayken önemli bir adım atmış bulunuyor.

İkinci sayıdaki Abdurrahim Karakoç'un iki dörtlüğüne bakalım ve rahmetle analım istedim.

“Yalnızlık caddede sokakta evde / Ben beni özlerim gurbet bu derim / Mezarlıkta güler bir yaşlı dede / Yaşarır gözlerim gaflet bu derim

Sevgi gürül gürül içime akar / Gönlüm dalgalanır ayağa kalkar / Özüm dost kucaklar gözüm dost bakar / Bağlarım çözerim rahmet bu derim…”
#Yunus Emre
#Bahaettin Karakoç
#Muhsin İlyas Subaşı
#Mustafa Özçelik
9 yıl önce
Her vatandaşa ayda 10 bin lira
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler