Kılıçdaroğlu, Adana’da otel salonunda partililere hitap ederken elektrik kesildi.

Az sonra geldi, yine kesildi.

Üç beş defa değil, yirmiden fazla.

Araba sinyali gibi...

O kadar çok elektrik kesintisi, hayra alamet değil.

Kemal Bey, her defasında konuşmayı baştan aldı.

Kim olsa canı sıkılır; o da sinirlendi ama belli etmedi.

*

Kaçıncı kesilmeydi bilmiyorum, belki ilkinde belki ortada bir yerde, Kemal Bey kürsüdeki mikrofondan uzaklaştı ve “Seyyar mikrofon yok mu?” diye sordu.

Allah’tan yanındaki görevli hemen koşturmadı.

Seyyar mikrofon olsa da elektrik gelmedikçe işe yaramayacağını açıkladı.

Sağolsun.

*

Evde televizyon seyrederken, elektrik kesildiğinde Kemal Bey ne yapıyor acaba?

“Öbür odadaki televizyonu açalım” der mi der!

*

Kemal Bey sinirlendiğini belli etmemeye çalışıyor ama salonda partili vatandaşlardan biri “Ön seçim yapılmasını” isteyince, fena halde kızıyor.

Ve hemen “O kişinin AKP’li olduğunu” söylüyor.

Demek ki sinirini belli etmemekte başarılı değil.

Demek ki CHP’de herhangi biri ön seçim isterse, o anda CHP’li kimliğini kaybetmiş oluyor.

Ya da gerçek CHP’li değil, başka bir partiden olmasına rağmen, sırf karıştırmak için oraya gelmiş.

Çünkü CHP’li biri ön seçim yapılmasını talep edemez.

Ne güzel.

*

Yalova’da kesilen asırlık 185 ağaç hakkında Kemal Bey’in yaptığı açıklama gözlerimi yaşarttı.

“Biz ağaç kesilmesine karşıyız” diyebilmek her babayiğidin harcı mıdır?

Ey CHP’liler, kıymetini bilin; böyle harika bir genel başkanınız var.

Ne dudaktan sözünü sakınır, ne budaktan gözünü.

*

Fakat benim favorim başka.

CHP’den ayrılan Emine Ülker Tarhan, yeni kurduğu Anadolu Partisi’nin genel başkanı seçildi.

Türkiye’nin en güzel genel başkanı.

Ukrayna eski Başbakanı Timoşenko ile yarışır.

Allah kaderini benzetmesin.

*

Şu Yalova’daki ağaç konusuna dönelim.

Çok su kaldırır bu pilav.

Bir akrabamın Yalova’da evi var.

Bahçesinde çok büyük ağaçlar bulunuyor.

Koca bir dut, dalları fazla uzadığı için elektrik tellerine kadar ulaşmış.

Kesmeye cesaret edemiyorlar çünkü teller zarar görecek ve bütün mahallenin elektriği gidecek.

(Bakarsınız Kemal Bey, Yalova’ya gelmiş, bir otelde konuşuyor olur falan. Bir de işin o tarafı var.)

Belediyeye telefon ederek durumu bildirmiş, “Kepçeli bir araç gönderin de dalları budasınlar” demiş. Aylardır bekliyor.

Belediye ağaç kesmeye çok meraklıysa, o dut ağacının tellere zarar verecek olan dallarını da budasın.

Fakat belediye yetkilileri, o işe elek- trik kurumu bakar demiş.

Vatandaş orayı da aramış.

Değişen bir durum yok, dallar uzamaya devam ediyor.

*

Anadolu Partisi ve Emine Ülker Hanım'a başarılar dileyelim dilemesine de şansı yüksek görünmüyor.

Daha yolun başında moral bozmak gibi olmasın ama keşke birkaç güçlü isim daha olsaydı.

Bir süre sonra iki parti yeniden birleşir.

Baksanıza Papa ile Patrik görüşmesi öpüşler içinde geçti.

Yüzyıllardır kavgalı olan, birbirini aforoz eden Vatikan ile Fener birleşmeyi düşünüyor.

İki Almanya birleşmişken, iki kilise de birleşir ne olacak.

İki kilisenin birleşmeyi konuştuğu dünyada, iki parti niye birleşmesin?