Batılı kafaya göre Doğu insanı her zaman için ‘öteki’ konumundadır.

Öteki tehlikelidir. Yobazdır, bağnazdır, ‘bizden farklı olan’dır.

Bütün iyilikler kendilerinde, kötülükler ötekilerde...

Batılı olma durumu, yönlere göre ölçülmez.

Güneydeki Afrika insanı da öyledir, en güneydeki Avustralya yerlileri de.

Hatta kendilerine göre batıda olan Amerika kıtasındaki yerliler de.

Arada din farkı olursa, hele Müslümanlık söz konusu ise, o zaman ötekiliğin dibi bulunmuş demektir.

Müslüman en fazla öteki olandır.

Sonradan Müslüman olan Batılıların kafasında da bu kalıp değişmez.

Değişen sadece kendi konumudur.

Müslüman olduysa, en öteki olmayı kabullenmiş demektir.

Kolay kolay şablonun dışına çıkılamaz.

*

Çoğunlukla yarım yamalak öğrenilen dini bilgilerle donanmış yeni Müslüman gençler, kafa keserek daha fazla dindar olacaklarını düşünüyor.

Farklı olan, farklı düşünen kim varsa hepsinden hınç almak gerektiğine hükmedenler, bilet alıp terör örgütüne katılmak için yola koyuluyor.

Çocuklarını ekranda kafa keserken gören anne babalar da gayet tabii çılgına dönüyor.

Turuncu kıyafet giydirip diz çöktürdükleri kişilerin başında dikilerek meydan okuyan maskeli genci anne babası daha ilk gördüklerinde tanımış.

Sesinden ve tipinden.

*

Batılı devletler, kendi vatandaşlarının ülkelerinden ayrılıp genellikle Türkiye üzerinden terör örgütüne katılmalarını engelleyemediği halde, suçu bizim üzerimize atma gayreti içinde.

Türkiye’ye gelen Avrupalı turistlerin alınlarında “terör örgütüne katılacak” diye bir yazı veya küçük de olsa bir işaret bulunmuyor ki.

Hangisinin gerçek turist, hangisinin terörist adayı olduğunu nereden bileceksin?

Buna rağmen, ayda bir adı değişen terör örgütüne katılımları önlemek için sınırda önlemlerini artıran Türkiye, Suriye’de savaş başladığından bu yana binlerce kişiyi geri çevirdi.

Tam olarak söylemek istersek, Türkiye 93 ülkeden gelen 12 bin 520 kişiye yasak koydu.

Bunların içinde İngiliz vatandaşı olanların sayısı hatırı sayılır seviyede.

Ayrıca Türkiye’ye yasadışı yollardan girdiği tespit edilen ve haklarında batılı ülkelerden herhangi bir bilgi gelmeyen 1154 kişi de istihbarat birimlerince yakalanarak sınır dışı edildi.

*

Kendileri engelleyemiyor, bilgi de vermiyorlar fakat suçu bizim üzerimize atmaktan da geri durmuyorlar.

Yetmezmiş gibi küstah bir tavırla Türkiye’ye İngiliz polisi göndermeyi konuşuyorlar.

Ne diplomasiye sığar böyle bir talep, ne ahlâka.

Ancak İngiliz siyaseti hepsini kaldırır.

Onların ahlâk anlayışları da diplomatik nezaketleri de kendilerine göre.

*

O saçma İngiliz fikirlerine en güzel cevap AK Parti Ankara Milletvekili Bülent Gedikli’den geldi.

Arka planında Türkiye’nin teröristlere destek verdiği imajını oluşturmak gibi bir niyet bulunduğunu açıklayan Gedikli, bu saçmalığı kimsenin yutmayacağını belirterek çok şık bir teklifte bulundu:

“Onlar ilk önce kendi ülkelerinden çıkan bu tarz militanlara engel olsun. Bu kişileri kendi gümrüğünde ve sınırında tespit edemeyen bir ülke, kalkacak Türkiye’de bunu sağlayacak. Önce kendi ülkesinde bunları tespit edip yakalayacak, geçişlerine izin vermeyecek. Bunları yapamıyor, sonra Suriye’ye geçişini Türkiye’ye mal ediyor. İngiltere, IŞİD’çilerin kim olduğunu açık açık biliyor. Madem bunlardan rahatsızlar, ülkelerinden çıkarmasınlar. Hatta bunu beceremiyorlarsa biz onlara Türk polisi gönderebiliriz. Türk polisi bu işi çok iyi bilir.”