|
İzleniyorsunuz

İzleniyorsunuz... Devletin elinde, çok gizli bir sistem mevcut.

Günün her saatinde sizi izleyen bir makine.

Biliyorum, çünkü makineyi ben tasarladım.

Makineyi terörist eylemlere karşı oluşturdum ama o her şeyi görür.

Yalnız teröristlerin değil, sıradan insanların işlediği suçları da.

Devlet bu insanlarla ilgilenmiyor fakat biz öyle düşünmüyoruz.

Sıradan insanların işlediği suçlar da önemli.

Gizlilik içinde çalışıyoruz.

Çünkü bizim ekip de arananlar arasında.

Bizi asla bulamazsınız.

Lakin ister kurban, ister suçlu olun, eğer numaranız çıkarsa, biz sizi mutlaka buluruz.

*

Bu ifadeler, paralel örgütün nezaketle dolu bir uyarı notu değil.

Yanlış anlaşılmasın.

“Person of interest” adlı dizinin girişi.

Anlatan, rol ismiyle Harold Finch, kahraman ise John Reese.

Fakat benzerlik muhteşem değil mi?

Kesinlikle mübayenet söz konusu değil.

Düşünüyorum da acaba hangisi diğerinden etkilendi?

Düşünmek, her zaman işe yarayan bir eylemdir; mutlaka sonuç verir.

Bahsettiğimiz televizyon dizisinin, birkaç yıllık mazisi var.

Bu demektir ki paralel yapının dinleme faaliyetleri çok daha eski.

Yıllar boyunca yüzbinlerce kişinin telefonlarını kayda aldıkları gibi, ülkenin en tepe yöneticilerinin kriptolu telefonlarla yaptıkları devlet sırrı niteliğindeki gizli görüşmeleri bile dinlemişler, daha ne olsun?

Ne kadar gizlenirseniz gizlenin, paralel kulaklardan kurtulamıyor, izleniyorsunuz.

GEMİYE BİNENLER, BİNMEYENLER

Nuh aleyhisselam, kendisine Nuh deyip Peygamber demeyenlere sözünü dinletemedi.

İnşa ettiği gemiye hayvanlar bile geldi de, o inançsızlar geri durdu.

Karısı da oğlu da...

Ne kadar dil döktüyse sözünü ciddiye almadılar.

Gelin gemiye binin dediği zaman, kafalarına yatmadı.

Kurtulmanız için bu gemide olmanız lazım, yoksa helak olacaksınız dedi, inanmadılar.

Dalga geçtiler.

“Otoriteden izin aldın mı?” bile demiş olabilirler.

Malûm, sonrası tufan.

Bu kıssadan çıkarılacak hisse:

Bir gemiye ısrarla davet ediliyorsan, bineceksin.

RAHMET

Amerikan yapımı bir filmde, ilginç bir diyalog vardı.

Pakistan’daki terörist eylemleri konu alan filmde, yağmur yağarken, “Rahmet”ten bahsediyor bir Müslüman.

Amerikalının biri de diğerine tercüme ediyor:

“Tanrı yağmurmuş... Yağmurla gelirmiş...”

Öteki de (seyircilerle beraber) “Bunlar yağmuru Tanrı zannediyor” diye düşünecektir ister istemez.

Tercüme kafası işte; “Allah’ın rahmeti”ni, bu şekilde anlamaktan öte gidemez.

VİETNAM’DAN KAMYON ŞOFÖRÜ

Çok çarpıcı bir haber bu.

Limak Holding Başkanı Nihat Özdemir, yeni havalimanı inşaatı için 750 kamyon şoförüne ihtiyaç duyduklarını verdikleri ilana rağmen şoför bulamadıklarını söyledi. Özdemir, “Sadece 85 kişi alabildik. Vietnam’dan kamyon şoförü getirmek için izinleri aldık” dedi.

Yüzbinlerce şoförümüz varken, dışarıdan kamyon şoförü getirmek gerekiyorsa, bizim kamyoncuların işleri gayet iyi demektir. Bundan sonra, işsizlikten şikâyet eden bir kamyoncuya rastlarsanız, Vietnam bahsini açın.

#paralel
#Person of interest
#Harold Finch
#John Reese
9 yıl önce
İzleniyorsunuz
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’