|
Meğer Gülerce’yi vurmamışlar

Haber başlığı dikkat çeksin diye bazen ölçü kaçıyor.

“Hüseyin Gülerce’yi vurdular” başlığını görünce, yazık olmuş dedim.

Bacağından falan vurmuş olsalar bari diye düşündüm.

Bu kadarını beklemiyordum.

Fakat çok kısa süre önce Hüseyin Gülerce, Pensilvanya tarafından hedef gösterildiğini söylemiş ve hayatının tehdit altında olduğunu belirtmişti.

Aynı sitede okumuştum

o haberi de.

Demek işi ilerlettiler...

Demek beklenen oldu...

Sadece başlığı okuyunca böyle düşünüyor işte insan.

Meğer mecazi anlamdaymış.

Gerçekten vuran yokmuş.

Çok şükür.

*

O haber sitesinden hemen çıktım, başka yere geçtim.

TÜBİTAK’a bomba attılar haberiyle yenide irkildim.

Kendimce tedbirliyim lakin bu defa ülkenin gözde kurumu TÜBİTAK ve bomba kelimelerini yan yana görmek tedir falan bırakmıyor.

Meğer o da mecaz anlamıyla verilmiş.

Özet şöyle:

“TÜBİTAK’ın kriptolu telefon sistemini

kuran Merdan Metin, yasa dışı dinlemelerle ilgili ilk kez konuştu: Kripto hırsızlığının Türkiye’ye faturası çok ağır oldu. Yabancı bir ülke, Türkiye’nin önde gelen kurumuna nükleer bomba atsa,

ancak bu hasarı verebilirdi.”

Şimdi...

Bir defa daha çok şükür desek mi, demesek mi?

Her durumda şükredelim amenna...

Beterin beteri var diyen dostumuzu unutmayalım.

Fakat mecazi hali bile çok sarsıcı.

*

Üst üste bu kadar şok haberi bünyem kaldırmadı ve kaşım seğrimeye başladı.

Elimle tuttum ki gören olursa kaş göz işareti yapıyor sanmasın.

Yüzümü yıkadım, geçmedi.

Aynaya baktım, bana göre seğrime devam ediyor, aynaya göre hiç hareket yok.

Garip bir durum.

Neyse deyip haberleri okumaya devam ettim.

Şenlikli haberler de var hamd olsun.

İdris Bal’ın kurduğu partide genel başkan yardımcısı isteği mesela.

“Anayasa Mahkemesi hükümeti azletsin” buyurmuş.

*

Yahu arkadaş, buralara nasıl geldik?

Hani çok saygılıydı bu adamlar.

Devleti milleti sever sayarlardı; kılına zarar gelmesini istemezlerdi.

Çok çalışkandılar.

Çok fedakâr, çok kanaatkâr biliyorduk.

Gerekirse her şeyi feda etmeye hazırdılar, okulları bile.

Çok istikrarlı, çok kararlı, çok sebatkârdılar.

Son derece munis ve sabırlıydılar.

Öyle tanıyorduk.

Nasıl oldu da şimdi bir zamanlar abi dediklerini vurdular haberi bile şaşırtmıyor kimseyi?

Ülkenin en önemli kurumlarından birine bomba atıldığına dair bir söz geçtiğinde mecazi olmasına rağmen biz gerçek anlamda anlıyoruz?

Ya Anayasa Mahkemesi'nden istedikleri...

Akla mantığa sığmayan bu hareketler ve sözler, diğerlerinin arasında nasıl sıradan görülmeye başlandı? Ne zaman geldik buraya?

#Hüseyin Gülerce
#Pensilvanya
#TÜBİTAK
9 yıl önce
Meğer Gülerce’yi vurmamışlar
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’