|
Nerede yanlış yaptık diyecekler kim?
Böyle soracaklar… Seçimden hemen sonra, sonuçlar belli olur olmaz, birileri feryat edecek.

Önce belki şok etkisi yapacak seçim sonuçları.

Kısa bir süre şaşkınlığa yol açacak.

Ardından tuhaf sorular devreye girecek.

“Gerçek mi bu?”

“Bir yanlışlık olmasın?”

“Emin misiniz?”

“Sahi bu kadar mı oy aldık?”

“Kesin sonuçlar bir belli olsun hele…”

“Pastadan bizim payımıza düşen bu mu yani?”

Cevap gelecek: “Bu yani…”

Ahmet Kaya nasıl diyordu:

*Bir o yani, bir bu yani

Gel öpem sol yanagindan

Koy çatlasin öbür yani…”

*

Oy dağılımı ortaya çıkınca dizlerini dövenler bile olabilir.

Eyvahlar, ahlar ve vah vahlar yükselirken…

Yüksek makamlarda bunlar kafiye torpiliyle birleşip tek sese dönüşürken…

Yüksek eyvanlarda kandiller yanar, bülbüller öterken…

Figanlar âleme yetecek ve neticede ilk etki geçecek.

Biraz durup düşünme zamanı gelince de o soru girecek devreye.

“Biz nerede yanlış yaptık?”

*

Ben size söyleyeyim azizim.

Bazı temel gerçekler vardır ki şakaya gelmez.

Mesela doğal afetler.

Selle, depremle, tsunami ile dalga olmaz.

O sonuncusu zaten bizzat dalganın en büyüğü.

Biri bu.

Diğeri ise yine hiç unutulmaması gereken bir husustur.

Tarihle oyun olmaz.

Keyfinize göre değiştiremezsiniz tarihi.

Onun kendi akışı vardır.

Belki bir müddet deneme yaparsınız ama o kendi bildiğince ilerler.

Dolayısıyla tarih uzmanları ile deprem uzmanlarının sözlerini her zaman ciddiye almak gerekir.

Onun da dolayısıyla, diyebiliriz ki “tarihle bir arada yaşamayı öğrenmek zorundayız”.

Bu herkes için geçerli.

*

Hele birileri hakiki anlamda tarih yazarken, araya çomak sokmaya kalkışmak, abesle iştigalin daniskasıdır.

Bunu da aklınızın bir kenarında tutun.

İleride lazım olur.

Hayır, ihtimal olarak söylemiyorum.

Kesin konuştuğumu belirteyim ki naçizane bir faydam dokunsun.

*

İnsanın faydalı bir işte rolünün olması ne büyük mutluluk kaynağı…

Bir not daha düşelim.

Sosyoloji dedikleri, kesinlikle oyun hamurundan farklı bir şeydir.

Ne kadar şekillendirmeye çalışırsanız çalışın, hedefi tutturmak mümkün olmaz.

İlle bir taraf balon yapar.

Parmaklarınızın arasından pırtlayıp kaçar ve “epten aykırı” gider.

Hiç istemediğiniz şekillere bürünüp bambaşka bir manzara arz eder.

*

Öyle olmasaydı, heykeltıraşların eline teslim ederlerdi toplumu.

Onlar da biraz ter dökerek, üç vakte kadar sonuç alırdı.

Fakat azizim, nerede o bolluk?

Nerede öyle bir toplum?

Ve dahası, nerede yaptınız siz yanlışı?

Bakınız şurada kaldı üç-beş gün.

Farkına varsanız bile bu saatten sonra düzeltemezsiniz.

Haydi, geçmiş olsun.

Bir dahaki seçimde yeni yanlışlar yapmak için, hazırlıklara hemen başlayabilirsiniz.

Hepinize çok başarılı yanlışlıklar dilerim.
#seçimler
#partiler
#oy dağılımı
#Ahmet Kaya
9 yıl önce
Nerede yanlış yaptık diyecekler kim?
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler