|
Yeni Şafak ocaktır; kimler geldi, kimler geçti

Yusuf Ziya Cömert, bizim Yusuf Abimiz.

Geldi, yazıya başladı.

Her zamanki üslubuyla, olduğu gibi, dümdüz, sımsıcak da bir yazı yazdı.

Başımızın üstünde yeri var.

Diğerlerinin de yuvaya dönmesini istemiştim.

İstemekle, gönlümden geçirmekle kalmamış, bu sütunda yazmıştım da.

Mustafa Karaalioğlu, İbrahim Kiras, Mehmet Ocaktan...

Ve bütün eski Yeni Şafakçılar bir arada olsa, kim tutar bizi?

Kısmet.

Biliriz ki Yusuf olmak kolay değildir.

İhanet görmek, kuyuya atılmak var, iftiraya uğramak var.

Doğrusu, İbrahim, Mehmet, Mustafa olmak da çok özeldir.

Hepsinin toplamı onlarda da mevcut.

*

Kesin bilmiyorum, belki bana öyle geliyordur.

Burası bir ocak fikrimce.

Yeni Şafak’a gelinir, gidilir...

Nereye gidilirse gidilsin, ne kadar kalınırsa kalınsın, sonra yine buraya dönülür diye düşünüyorum.

Demirel’in şu kadar defa gidip şu kadar gelmesine benzese de kimse geleni ve gideni yadırgamaz.

Buradaki çorbadan bir defa içen, burada bir cümlesini yayınlayan, nereye giderse gitsin üzerinde bir işaret taşır adeta.

Yeni Şafakçılık her zaman bir iz olarak kalır.

Bakın, birkaç gün önce Kemal Öztürk de döndü geldi.

Yirmi yıl aradan sonra yazdığı ilk yazıda, genç bir delikanlıyken geldiği Yeni Şafak’taki ilk gününü anlattı.

Nefis bir yazıydı.

*

Bazen eski arkadaşlarla karşılaştığımızda “Hâlâ Yeni Şafak’ta mısın?” diye soranlar oluyor.

Kim nereye giderse gitsin ve kim gelirse gelsin, Cenab-ı Allah sağlık verdiği müddetçe ve patron “Yeter artık” demedikçe bendeniz buradayım efendim... Beklerim.

Çok mu Aziz Üstel tarzı oldu.

Ne zararı var ki?

Severim Aziz Usta’yı.

Bir cümlesini almışız, çok görülmesin.

*

Eski arkadaşların o sorusunda bir sürü anlam var, biliyorsunuz.

Demek istiyor ki “tumanla çimili mi?”

Yok, öyle değildi.

Yıllar önce okurdum gazeteyi.

Senin de orada yazdığını biliyorum.

Ara sıra bakardım.

Fakat epeydir takip etmiyorum.

Seni de önemsemiyorum.

Kimler geldi geçti bugüne kadar, herkes bir yerlere gitti; lakin sen kazık gibi durdun yerinde.

Gazete de umurumda değil.

Ben artık başka gazetelerin okuruyum. (Ya da: Artık hiç gazete okumuyorum.)

Hâlâ orada mısın, yazıyor musun, bilmiyorum.

Ben zaten yazdıklarından bir şey anladığımı/hoşlandığımı söyleyemem.

Zevk almadım okudumsa da.

Gerçi Slav kederi yoktu pek yazılarında, kendi kederimiz ve neşemiz üzerine yazıyordun daha çok...

*

Yok canım, son kısımlar tamamen uydurma; inanmayın.

Keder, neşe kısımları hiç oturmadı.

Neyse.

“Hâlâ Yeni Şafak’ta mısın?” diye soran birine bir defasında “Hayır, artık Cumhuriyet’teyim” cevabını vermiştim. Vallahi, tam olarak böyleydi konuşmamız. Dondu kaldı.

Birine de “Hayır, artık kereste işine girdim” demiştim.

“Yapma be!”

#Yusuf Ziya Cömert
#Yeni Şafak
#Mustafa Karaalioğlu
#İbrahim Kiras
9 yıl önce
Yeni Şafak ocaktır; kimler geldi, kimler geçti
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset