Havada bulut olmadığı halde duman varsa, o duman gözlerdedir.

Yaşlı gözler, çok ağlamaktan, etrafı net görememektedir.

Mahlede ölüm yokken figan duyuluyorsa, uzaklardan kayıp haberi gelmiştir.

Ölüm haberi ulaşmamış bile olsa, kalbe öyle doğmuş, malûm olmuştur.

Çünkü Yemen elleri çok yamandır ve giden gelmiyordur.

Acep nedendir diye sormak da bilmemekten değil.

Neden olacak, İngilizler Yemen’de isyan başlatmıştır.

*

Sadece bu değil, birçok Yemen türküsü vardır, hepimizin ciğerine işleyen.

TRT Türkü’de Bayram Bilge Tokel’in hazırlayıp sunduğu “Bozkırın Nefesleri” programında devamlı kullanılan müzik de “Gitme Yemen’e” eserinden bir bölümdür.

“Askerler bağlar matara / Toplar yüklenmiş katıra / Sabahaca yatamıyom / Neler geliyor hatıra...”

Ah o hatıra gelenler...

O eserde “Ben getirdim iki oğul / Birin bana ver yüzbaşı” kısmı var ki yürek dayanmaz.

İki oğuldan hiç değilse biri sağ salim geri dönsün...

Yemen’den, Çanakkale’den, Sarıkamış’tan, Balkan Harbi’nden kaç kişi salimen dönebildi ki?

*

Bedelli askerlikle ilgili gelişmeler üzerine hatırladım bu türküleri.

Her şeyden önce şunu belirteyim ki, askerlik yapmak, çok keyifli bir iş.

Kışlada bulunmak, o kıyafeti giymek, memleket havasını asker olarak solumak bile...

Karavanaya kaşık sallamak, eğitim almak, atış yapmak, arkadaşlıklar kurmak, vatan hizmetinin ötesinde ayrı bir güzellik.

“Sulhu salah isterken cenge hazır olmak” gerekirken, aynı zamanda-atalar gibi-bir borcu ödemek anlamına gelir.

Fakat herkesin şartları aynı olmuyor.

Bilhassa işi gücü olanlar, çoluk çocuğu bulunanlar için bedelli diye bir sistem icat edilmiş.

Üstelik yirmi-otuz senelik değil, asırlara dayanan bir geçmişi var bu yöntemin.

*

Yüz yıldan daha öncesini anlatan şu türkü hepimizin kulaklarındadır:

Kara çadır is mi tutar / Martin tüfek pas mı tutar / Ağlayanım anam bacım / Elin kızı yas mı tutar

Gitme Yemen’e Yemen’e / Yemen sıcak dayanaman / Tan borusu er vurulur / Sen küçüksün uyanaman

Yemen yolu çukurdandır / Karavana bakırdandır / Zenginimiz bedel verir / Askerimiz fakirdendir

Gitme Yemen’e Yemen’e / Karışın toza dumana / Mektubunu sal kardaşım / Bacını koyma gümana

Tarlalarda biter kamış / Uzar gider vermez yemiş / Şol Yemen’de can verenler / Biri Mehmet, biri Memiş...

*

Vatana hizmet, yalnızca kışlaya gidip talim yapmak suretiyle olmuyor.

Ordunun masraflarına katkıda bulunmak da aynı anlama gelir.

Nitekim son bedelli askerlik uygulamasından elde edilecek gelir, Savunma Sanayii Fonu’na aktarılacak. Toplanması hedeflenen bedel, Altay tankı, ANKA insansız hava aracı, Hürkuş ve Atak helikopterlerinin projelerinde kullanılacak.

*

Bedellinin sınırı ile ilgili itirazlar dikkate alınarak taleplerin hepsi karşılanmaya çalışılırsa, işin ucu kaçar ve nerede duracağını kimse tayin edemez.

Şöyle izah edeyim.

Bir kardeşimiz, yaş sınırının 28 olması sebebiyle bedelli hakkını elde edemediği için yakınıyor.

Yaş sınırı kaça çekilirse çekilsin, mutlaka bir günle kaçıranlar olacaktır.

*

Yeri gelmişken belirteyim, ben de iş güç sebebiyle geciktiğimden, bedelli hakkı elde etmiştim.

Borç bulmak mümkündü fakat o hakkı kullanmak yerine, kışlaya gitmeyi tercih ettim.

Babam Rami kışlasına gitmişti...

Bir dedem Elaziz’e gitmiş, diğeri birkaç cephede bulunmuştu.

Onların büyükleri de dayılar ve amcalar gibi Balkan Harbi’ne, Çanakkale’ye Yemen’e gitmiş ve bazıları yaralı dönerken, bir kısmı hiç gelememişti...