|
Mısır notları

İki yıl sonra yeniden Mısır’dayım. 2013’teki Abdülfettah Es-Sisi askeri darbesinden sonra Mısır’a tekrar gelebileceğimi tahmin etmiyordum. Mısır, 1952’den beri askeri idare ile yönetiliyor. Mısır bir çelişkiler ülkesi. Bir yandan, görkemli bir geçmişe ait eserler ve zengin bir tarih ve medeniyet; diğer yanda olanca sefaletin, perişanlığın hüküm sürdüğü bir Afrika ülkesi.

Mısır’ın uzun yıllardır içinde bulunduğu sefalet ve darboğaz; Eski Kahire’de, sokakta, caddede, camide, çarşıda, her yerde hissediliyor. Ve bu darboğazdan kurtulabileceğine dair bir işaret görülmüyor. Halkının çok büyük çoğunluğu sefâlete, yoksulluğa, yerlerde sürünmeğe mahkum edilmiş bir Mısır/Kahire gözlemleniyor. Ülke’de son iki yılda durum çok daha da kötüye gidiyor. Eyyubiler, Memlüklüler, Hidivler dönemindeki zenginlik, şaşaa ve medeniyetten neredeyse eser kalmamış. Mısır toplumunda. Mısır, İngiliz işgali (1882) ve sonrasında -özellikle Nâsır döneminden başlayan- askeri diktatörlüklerle ne hallere getirilmiş. Bu durumdan neredeyse -ünlü Câmatu’l-Ezher başta olmak üzere- tüm müesseseler aynı şekilde de nasibini almış.

Mısır’ın başkenti Kahire, Ortadoğu’nun en eski, kalabalık ve egzotik şehirlerinden birisidir. Eski Kahire olan El-Mukattan dağı eteklerindeki Fustat’ın tarihi İslam öncesine gider. Ancak şehrin asıl kuruluşu Hz. Ömer (r.a) devrinde, Amr bin As tarafından Mısır’ın fethi akabinde gerçekleşir. Amr bin As bugün kendi adına câmiin bulunduğu Fustat’taki alanda İslam ordusu ile çadırını kurunca, Kahire’nin tarihi ve Mısır’ın İslam tarihi başlar. İhşidîler, İbn Tolun ve İsmailî Fatimiler devrinde iyice gelişen şehir, Eyyubiler ve Memlüklüler dönemlerinde ise en parlak devirlerini yaşar. 16. yüzyılda ise Yavuz”un Mısır seferi ile Osmanlı topraklarına katılır. Kahire son parlak dönemini 19.yüzyılda Mısır valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa ve oğulları (Hidîvler Dönemi) zamanında yaşar. 1882”de başlayan İngiliz işgâli ise İkinci Cihan Harbi sonrasına kadar devam eder.

Eski Kahire, son yüzyılda, özellikle 1954’teki Nasır darbesinden bu yana süregelen bakımsızlıktan dolayı bir hayli hırpalanmış, adeta savaşlara maruz kalmış; savaşlardan çıkmış bir kent görünümünde. Hele, çevresindeki uçsuz bucaksız çölden neşet eden tozdan dolayı daha da trajik bir görünüm içinde. Çölden rüzgar ve fırtına ile gelen gelen tozlar bütün bir şehri kaplayıp etkisi altına almaktadır. Ayrıca, Güney bölgelerden, Nubia ve Saîd bölgelerinden gelen yoğun göçten dolayı istiâb haddinin çok ötesinde bir nüfus yükünü taşımaktadır.

Bu yüzden, Nasr City (Medînetu”n-Nasr) ve New Cairo (Mısru”l-Cedîde) dışındaki semt ve mahallelerde adalet ve şefkatin/merhametin hicret ettiği merhametsiz bir sefalet hüküm halen artarak sürmektedir. Çeşitli toplum katmanları arasındaki korkunç uçurum dikkat çekmekte. Eski Kahire”nin her tarafında camiler, külliyeler başta olmak üzere üzerimize saldırırcasına para talep eden sefalet içinde yüzen dilencilerle dolu. Bazı camilerde sayıları cemaatten çok daha fazla durumda.

Misr El-Kadîme denilen eski şehrin hemen hemen hiçbir yeri mâmur değil. Çok plansız, çarpık/sağlıksız bir şehirleşme/yapılaşma hemen kendini belli ediyor. Gize’nin güney uçlarında inşa edilen mahallelerde yüksek katlı evlerin arasında çoğunlukla sokak bulunmuyor. Özellikle zengin maziyi ve tarihi eserleri barındıran Eski Kahire’nin durumu içler acısı. Şehirde asırların birikiminde oluşan medeniyet nişanelerimizin, İslâm eserlerinin durumu tam bir felaket. Ülkenin yüzde 10-12’sini oluşturan, Kıpti cemaatine ait kilise, manastır vs. eserler Batılı devletlerin himayesinde bakım /onarım görürken, İslam eserleri/şaheserleri bakımsızlık/sefalet ve ilgisizlikten yerlerde sürünüyor. Sefaletin, fukaralığın yanısıra, bu İslam medeniyet eserlerine şirk/cahiliyye gözü ile bakan katı selefi hastalıklı sığ anlayışın gelişmesi, ilgisizliği kat kat artırıyor. Fustat, Karrafe, İmam Eş-Şafiî, El-Mukattam çevresinde inanılmaz bir sefalet hüküm sürüyor. Birçok mahalle çöp yığınları arasında çöplük görünümünde. Mısır Fatihi Amr bin As’ın Cami-i Şerifi bakımsızlık ve kir içerisinde, kir ve tozdan dolayı halılar üzerinde namaz kılabilmek bir hayli zor. Vilâdet yıl dönümü dolayısıyle ihtifallerin gerçekleştiği Ehl-i Beytten Seyyide Nefîse Cami-i Şerifi ve Külliye çevresi ile birlikte bir sefalet yurdu görünümünde..

Eski Kahire’de temizlik başta olmak üzere, belediye hizmetleri yok denecek durumda. Hijyenik hiçbir ortamın olmaması, her türlü sari hastalığın oluşabilmesine zemin hazırlamaktadır.

İmam Eş-Şafiî Türbesi-Külliyesi, İbn Atâullah El-İskenderi Camii ve Ezher Külliyesi başta olmak üzere birçok mühim İslam eseri çökme tehlikesi ile karşı karşıya.. Bakımsızlık ve yanlış restorasyonların yanısıra Nil”den kaynaklanan yeraltı suları ve rutubet bu zengin tarihi eserlere bir hayli zarar vermekte. Özellikle İmam Eş-Şafiî Külliyesi, zemininde oluşan çökmeler sonucu büyük zarar görüyor. Fatımî, Memlüklü, Osmanlı eserleri kaderine terk edilmiş durumda. Piramidler çevresinde kazılar devam etmesine karşın, Piramidler çevresi ve Gize’de baltacılardan geçilmiyor.

Velhasıl, iki yıl sonra Mısır/Kahire’de genel manzara içler acısı, yürek burkan bir durumda.

#Mısır
#Sisi
#darbe
#cunta
9 years ago
Mısır notları
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset