Jack Andrew Wilshere. İngilizlerin futbola kazandırdığı, 19 yaşında müthiş bir yetenek. Arsenal’in 19 sırt numaralı orta saha oyuncusu. Xavi ve İniesta’dan daha iyi olduğu söyleniyor. Jack, 9 yaşında Luton Town Futbol Okulu’nda başlıyor kariyerine ve hayatındaki en önemli kararlarından birini alarak buradan ayrılarak Arsenal Futbol Akademisi’ne gidiyor.

16 yaşında Arsenal’in A takımında forma giyince ilk rekorunu kırıyor. Çünkü Arsenal’de 16 yaşında formayı hak eden ilk süper yetenek oluyor. İkinci rekoru bir yıl sonra geliyor Jack’in; Dinamo Kiev ile oynanan Şampiyonlar Ligi karşılaşmasında 17 yaşında forma giyiyor. 2008-2009 sezonunda 3 maç, 2009-2010 sezonunda 20 maç ve 2010-2011 sezonunda 35 maç oynuyor. Yıllar geçiyor, o genç hala aynı takımda ve yıldızlaşıyor.

Böyle yetenekli bir futbolcuyu A takıma kazandırdığı için Arsenal yönetimi herhalde Arsene Wenger’e dua ve teşekkür ediyor olmalı. Düşünsenize; parayla ölçülemeyecek derecede yetenekli, genç bir futbolcu, iki yıl önce Arsenal–Barcelona maçının yıldızı oldu. Barça’nın ve Arsenal’in kadroları ve oynayan futbolcularının isimlerini duymak bile yetiyor.

Jack Wilshere ile ilgili Arsenal Teknik Direktörü Arsene Wenger şöyle diyor:

“Bazı genç yetenekler çok güzel performans sergiliyorlar. Özellikle bütün futbol kamuoyunun gözleri Jack Wilshere’in üzerinde. İnanılmaz bir şekilde, yaşına göre çok olgun bir futbol oynuyor. Onu izlediğim zaman kaç yaşında olduğunu unutuyorum.”

En son geçtiğimiz Kasım ayında Manchester United maçında Paddy McNair’in acımasız faulü sonucu 4 ay sahalardan uzak kalacağı açıklanan Jack, bu yönüyle bize biraz Mustafa Pektemek’i hatırlatıyor. Böyle futbolculara nazar mı değiyor anlamak çok güç ama Wilshere’ın bu kariyerindeki üçüncü uzun dönemli sakatlığı olarak kayıtlara geçiyor. Belki de o eşsiz yeteneğe sahip ince bilekleridir başına bu kadar iş açıp rakipleri kendisine düşman eden...

Jack Wilshere, “Dünyanın en iyi futbolcusu kim?” sorusuna şu cevabı veriyor:

Leo Messi.

Çekingen bir yapıya sahip olduğu için Arsenal–Barcelona maçından sonra Messi’den formasını isteyemiyor.

Utanıyor!

Ve o zamanki takım arkadaşı Cesc Fabregas’tan; Messi’nin formasını kendine, Xavi’nin formasını da babasına istetiyor. Maçtan sonra babası ile birlikte, ellerinde Messi ve Xavi’nin formalarıyla fotoğraf çektiriyorlar.

İşte futbol ya da herhangi bir spor hakkını vererek yapıldığında insana kazandıracağı sporcu ahlakı ve edep bu olsa gerek!