Kapitalizm öldü Ekonomizm doğdu

Dünyada en çok tartışılan alanların başında, insanların üretim gücünü büyütmek gelir. Gösteriş tüketiminin ağına düşmeden, gerçek ihtiyaçları karşılamak için, eldeki kaynakları, en uygun ve en verilmi bir biçimde değerlendirmek, her ülkenin ana sorunudur. Hayatı kolaylaştırmak ve yaşanır kılmak, başta Ekonomi olmak üzere, bütün bilimlerin odak noktasında yer alır. Her bilimin görevi, ürün, hizmet ve bilgi üretimine yeni boyutlar kazandırmaktır.

Üretim gücünü büyütmenin anayası, “arz ve talep” kanunu, ana yöntemi de “nimet külfet” analizidir. Amaç, eldeki insan, sermaye ve doğal kaynakları sağlıklı olarak harmanlamaktır. Bu bağlamda, Kapitalizm sermayeye ağırlık verir, sermayeyi öne çıkarırken, Komünizm işçiye ağırlık verir, işçiyi öne çıkarır. Kapitalizm sermayenin, Komünizm işçinin ideolojisidir. Her ikisi de, hayatın doğal dengelerini tahrip ettiklerinden, sürdürülebilirliklerinin yitirdiler.

Batı ekonomi dünyasının öncülerinden, J.A. schumpeter, “Kapitalizm, Sosyalizm ve Demokrasi” kitabında, “Kapitalizm yaşayabilir mi” sorusuna, “Hayır hiç sanmıyorum” cevabını verir. Ancak Schumpeter Kapitalizm'den önce Komünizm'in öldüğünü görecek kadar uzun yaşamadı. Yirminci yüzyılın sonunda Komünizm öldü, Yirmibirinci yüzyılın başında da Kapitalizm öldü. Yeni doğan Ekonomizm'e, biri annelik biri babalık yaptı. Her ikisinin de mirası Ekonomizm'e kaldı.

Hayatın bütün boyutlarından, kutsal kültürün bütünüyle sökülüp atıldığı Yirmibirinci yüzyılda, Ekonomizm altın dönemini yaşıyor. Dünyanın her yanında inancını yitiren seküler insan, gösteriş tüketiminin peşine düşerek, bütün kutsal değerleri, aynı Goethe'nin Doktor Faust'u gibi, yok pahasına Ekonomizm'e sattı. Sınırlı dünyada, sınırsız isteklerinin büyüsüne kapılan yeni dünya, hiç uyumayan kare dünyayı bir Cehennem'e çevirdi.

Dünyada yeni Las Vegas'lar, yeni Disneyland'ler inşa etme yolunda, Ekonomizm'in amentüsüne gösterilen saygı ve bağlılık, her alandaki güç ve başarının kaynağı oldu. Seküler kültür bir işgal ordusu gibi, hayatın bütün köşelerini tek tek ele geçirdi. Kutsal kültürde hayatı yaşanır kılmanın bir aracı olan Ekonomi, seküler kültürün elinde ne pahasına olursa olsun, mutlaka ulaşılması gereken, kutlu bir amaca dönüştü.

Ekonomizm insanlığa dünyayı bir anda yok edecek nükleer silahlar, uçak gemileri, bombardıman uçakları ve kıtalararası füzeler armağan etti.

Gösteriş tüketimini özendirmede gösterilen başarı, yoksulluğu önlemede gösterilemedi.

Dünyanın her kentinde kutsal kültüre başkaldıran çağdaş Babil kulelerinin sonu gelmiyor.

Çin ve Hindistan'dan Kapitalizm öldü yaşasın Ekonomizm çığlıkları yükseliyor.

İnsansız ekonomi ekonomisiz insan olmaz.

Sorun insandan çözüm insanda.

Ekonomi insanın alın teridir.

#Kapitalizm

#Doktor Faus

#arz ve talep

#Ekonomi