|
Özkan"a fezleke

Hüsamettin Özkan hakkında bazı FP''li milletvekilleriyle birlikte, Nisan 2001''de bir soruşturma önergesi vermiştik. Halkbank''a ilişkin murakıp raporlarının, bu bankadan sorumlu Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan tarafından, iki yıl boyunca dikkate alınmadığını iddia ediyorduk. Ayrıca, Egebank ve Etibank''a ilişkin murakıp raporlarının da gereği yerine getirilmemiş, içi boşaltıldığı ve iyi yönetilmediği ileri sürülen söz konusu bankalara, bir an önce el koymak yerine, mesele sürüncemede bırakılmıştı.

Soruşturma önergesi iktidar oylarıyla red edilince, konuyu, Ankara DGM Savcılığı''na yazılı olarak ilettim. Ayrıca Başbakan Bülent Ecevit tarafından yazılı olarak cevaplandırılması talebiyle, aşağıdaki soruları sordum. Bu sorular, iddiaların muhtevası hakkında da kamuoyunu aydınlatacak niteliktedir.

Sorular

1) HALK BANKASI''na ilişkin raporlar, Cumhuriyet Savcılığı tarafında yargılama izni talebiyle, 1998 yılında, Sayın Hüsamettin Özkan''ın eline ulaştı. Acaba, izin verilmesi için, niçin, 2000 yılı Ekim ayı beklenildi? Yeminli murakıpların raporlarının "tarafsız ve objektif" olmadığını belirten ve Başbakanlık Teftiş Kurulu müfettişlerini görevlendiren Özkan, hangi gerekçeye dayanıyordu? Bu raporlar objektif ve tarafsız değilse, iki yıl sonra, aynı sonuçları ihtiva eden iddialarla nasıl Yenal Ansen ve diğer yöneticiler mahkemeye verildi? Halk Bankası''ndan vaktiyle usulsüz açılan kredilerin tasfiyesi için ne gibi girişimler yapıldı? Özkan göreve gelince, Cavit Çağlar''a ait Nergis Tekstil Sanayii''ne, Dinç Bilgin''e ait Medya Holding, Satel Televizyonculuk, Sabah Yayıncılık ve Sabah Dış Ticaret AŞ''ye, HBB Pazarlama''ya veyahut Demirel Grubu şirketlerine açılan kredilerin tasfiyesine ve takibine gitti mi? Neden hakkında dava açılmış olmasına rağmen, Yenal Ansen, halâ görevinin başında muhafaza ediliyor? (Soruyu sorduğumuz 12.4.2001 tarihinde, Ansen, görevden alınmamıştı)

2) EGEBANK hakkındaki murakıp raporları Nisan, Mayıs 1999 tarihlerini taşıyor. Bu raporlara dayanarak, Hazine''den sorumlu Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay, Ankara Cumhuriyet Savcılığı''na suç duyurusunda bulunmuştu. Haziran 1999''da Bankalar Kanunu değişince, yeni düzenlemeler çerçevesinde gözden geçirilsin diye, Savcılık, dosyayı, geri gönderdi. 6 Temmuz''da Uluğbay''ın intihar teşebbüsünü takiben, yeni Hazine ekibi oluştu: Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan. Hazine''den sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal ve Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp. Bu ekip acaba neden, Egebank hakkındaki murakıp raporlarının gereğini yerine getirmedi? Egebank ancak, Aralık 1999''da (6 ay gecikmeyle) Mevduat Sigorta Fonu''na devredildi. Murat Demirel hakkında cezai takibat ise, Eylül 2000''de, Zekeriya Temizel''in Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu''nun başına atanıp, dosyayı DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel''e göndermesi ile başladı. Bu gecikmenin sebebi nedir?

3) ETİBANK hakkındaki murakıp raporları 30 Ocak ve 15 Haziran 2000 tarihlerini taşıyor. Bu raporlar, bankanın içinin boşaltıldığını, mevduat sahiplerinin paralarının tehlikeye girdiğini açıkça belirtiyordu. Bankalar Kanunu''nun 14''üncü maddesinin 3''üncü ve 4''üncü fıkralarının çalıştırılması, Etibank''ın Fon''a devri isteniyordu. Neden raporların gereği yapılmadı? Acaba 1999 Eylül ayında 97 trilyon lira olan zararın, 2000''in Eylül ayında -bankaya BDDK tarafından el konulana kadar geçen süre zarfında- 313 trilyon liraya çıktığı doğru mu? Bu gecikmenin sorumluluğu, Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp, Hazine''den sorumlu Bakan Recep Önal ve bütün Hazine sisteminin bağlı olduğu Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan''a ait değil mi?

4) Egebank hakkında yazılan bir başka rapor Haziran 2000 tarihini taşıyor. Hüsamettin Özkan, bu raporda, kayınvalidesi Hatice Özbay''ın paravan şirket Goldbis''e gelen krediden, 250 bin dolar aldığının yazıldığını biliyor muydu? Murat Demirel''in, Migi, Goldbis ve Alara gibi paravan şirketleri kullanarak, Egebank''ın içini boşalttığının meydana çıkmasına rağmen, diğer iddiaları da göz önüne alarak niçin suç duyurusunda bulunmadı? Veyahut suç duyurusunda bulunulması için teşebbüse geçmedi? Yoksa, kayınvalidesi Özbay''ın raporda adı geçtiğinin farkında değil miydi?

5) Hatice Özbay, savcıya verdiği ifadesinde, 1985''te ölen kocasından ve daha sonra da kayınvalidesi ile annesinden miras kaldığını söylüyor. Bu kapsamda 5 dairenin satışından gelen paranın bir bölümünü kendisinin aldığını, hatırlayamadığı bir bölümünü de, işletsin diye Av. Aydoğan Semizer''e verdiğini iddia ediyor. Bu beş daire hangi tarihte satıldı? Semizer, satıştan elde edilen meblağın ne kadarını, kaç yıl müddetle işletti? 1998 Eylül ayında, Egebank 3 paravan şirkete, -kredi görüntüsü altında- 3 trilyon 880 milyar 100 milyon lira gönderdi. Goldbis''e gelen para, Goldbis''in avukatı görünen ama esas itibariyle Avukat Aydoğan Semizer''in adamı olan Emrullah Nüshet Altıner talimatıyla, Aydoğan Semizer, Esat Erkuş, Aksoy Grafik Dizgi, Celâl Şen ve Hatice Behlül Özbay arasında dahili kasa mahsubu ile pay edildi. Neden Hatice Özbay''a 250 bin dolar ödendi? Özbay, İstanbul DGM Savcısı''na verdiği ifadede, 250 bin doların Vakıfbank Taksim şubesine yatırıldığından tam bir yıl sonra haberdar olduğunu söylüyor. Semizer''in talimatıyla Vakıflar Bankası''na gidiyor, önce bir imza atıyor. Sonra da miktarını hatırlayamadığı parayı çekip Aydoğan Semizer''e işletsin diye veriyor. 250 bin dolar gibi büyük bir meblağın, bankada, sahibinden habersiz olarak bir yıl bekletilmesi makûl mü? Öyle ki o bir yıl içinde, Özbay faizleri bile almamış. Madem, paraya hiç dokunmadan gene Av. Aydoğan Semizer''e, işletsin diye verecekti, acaba neden bir yıl önce, o para, Semizer tarafından kaynana Özbay''ın hesabına, üstelik ondan habersiz yatırılmıştı?

6) Hüsamettin Özkan, Etibank''a el konulduktan sonra, kaç defa, Dinç Bilgin ve Zafer Mutlu ile görüştü? Son haftalarda özellikle, bir ödeme planı üzerinde anlaşmaya varılmış mıydı? Özkan, Dinç Bilgin''e, off-shore hesabını kapat, ödeme planını karara bağlayalım, tutuklama olmaz teminatını vermiş miydi?

Dağcıoğlu''nun soruları

Kayınvalide Hatice Özbay''a ilişkin bir başka soru önergesi de, eski Fazilet Partisi Tokat milletvekili Ergun Dağcıoğlu tarafından Hüsamettin Özkan''a yöneltilmişti.

1) Egebank''ın 16.9.1998 tarihinde Goldbis adlı şirkete, Migi ve Alara isimli diğer iki şirketle birlikte tahsis ettiği toplam 3 trilyon 880 milyar 100 milyon kredi niçin verilmiştir?

2) Bu kredinin, Goldbis''e düşen 1 trilyon 662 milyar lirasını, 29.9.1998 tarihinde verdiği bir talimatla, Vakıflar Bankası Finansmarket Taksim şubesine gönderen ve Esat Karakuş, Aksoy Grafik Dizgi, Celâl Şen, kayınvalidenizin avukatı Aydoğan Semizer ve kayınvalideniz Hatice Behlül Özbay''a paylaştıran Emrullah Nüshet Altıner kimdir? Hangi yetkiyle bu paylaştırmayı yapmıştır? Aydoğan Semizer''le herhangi bir iş ilişkisi var mıdır?

3) Bu paradan kayınvalideniz Hatice Behlül Özbay''a düşen 69 milyar 375 milyon lirası (o zamanki değeriyle 250 bin dolar) neye karşılık Goldbis adlı şirket kanalıyla Vakıflar Bankası''na 29.9.1998 tarihinde yatırılmıştır? Şayet bu tutar, kayınvalidenizin kendisine miras yoluyla intikal eden ve satışları yapılan dairelerle ilgili ise bu daireler hangi tarihlerde ne kadara satılmıştır? Bu konunun Goldbis kredisiyle ne gibi bir ilişkisi bulunmaktadır?

4) Bu tutar neden dolaylı bir yolla ve paravan bir şirket kanalıyla, üstelik paylaştırılarak gönderilmiştir? Paranın yatırıldığı niçin Hatice Özbay''a bildirilmemiştir? Neden 1 yıl sonra parayı çekmiş, bu para niçin bir yıl Hatice Özbay''ın hesabında kalmış ve kullanmadan Avukat Aydoğan Semizer''e iade edilmiştir? Aydoğan Semizer bu parayı hangi işlerde değerlendirmiş, ne kadar gelir elde etmiş ve şu andaki durumu ne olmuştur?

5) Paranın kendi hesabına yatırıldığından ve miktarından haberi olmayan Hatice Özbay, aynı zamanda hesaptaki paranın kendisine ait olup olmadığı konusunda bir şey bilmediğini ve bu paranın kendisine ait olabileceğini de, olmayabileceğini de söylemektedir. Aynı zamanda avukatının zaman zaman kendisine bilgi verdiğini de ifade eden kayınvalideniz Hatice Özbay''ın bu paranın hesabına yatırıldığı 29.9.1998 tarihinden, DGM Savcılığı''nca ifadesinin alındığı 24.10.2000 tarihine kadar bu konu ile ilgili bilgisinin olmadığını inandırıcı buluyor musunuz?

6) Yapılan gayrimenkul satış işlemi tapu kayıtlarına işlenmiş midir? İşlenmişse, ne zaman ve ne kadar bedelle kaydedilmiştir? Satış işleminden doğan vergi ve harçlar hangi vergi dairesine, hangi tarihte ve hangi matrah üzerinden ödenmiştir?

7) Hatice Behlül Özbay 24.10.2000 tarihinde İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığı''na verdiği ifadesinde 5 dairenin satışının yapıldığını belirtmesine karşılık, neden, TBMM''de 10.4.2001 tarihinde yapmış olduğunuz konuşmada, satışı yapılan dairelerin 2 adet olduğunu ve adreslerinin ise, Göztepe Birinci Orta Sokak 9 nolu, 52 daireli Zeki Arif Ataergin Apartmanı ile, Suadiye Selvi Sokak Selvi Apartmanı olduğunu söylediniz? Bu çelişkiyi açıklar mısınız?

Bu konuda yazmaya devam edeceğiz.

Nuh Mete Yüksel''in iddiaları ciddi bulması, TBMM''nin soruşturma önergemizi reddederken tamamen siyasi davrandığının bir delilidir. MHP, bakanlar hakkında fezleke geldiği takdirde, soruşturma lehinde tavır takınacağını evvelce belirtmişti. Acaba Devlet Bahçeli bu vaadini yalayıp yutacak mı, yoksa, sözünün gereğini mi yerine getirecek? Muhalefetin, Nuh Mete Yüksel''in fezlekesine dayanarak yeniden bir soruşturma önergesi vermesi gerekiyor.

Evet, biz açtık Özkan dosyasının kapağını. Yolsuzlukların üzerine giden Nazlı Ilıcak''ın Parlamento dışında kalması, birçoklarını memnun etti. Ama inanıyoruz ki, Parlamento''daki arkadaşlarımız bu işin peşini bırakmayacaktır.

23 yıl önce
Özkan"a fezleke
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset