|
Çekirgenin son üç günü
Paralel medyada dürüstlükten, doğruluktan, samimiyetten ve cesaretten dem vuranların fiillerine iyi bakın.

Bunlar “karanlıktaki kara çukur'la ilişkiniz nedir?" diye sorulduğunda, “Don Kişot'un Sanço Panço'su" pozundaki fotoğraflarını da unutup, “gazetecilik ilişkisinden ibarettir" diyebilecek kadar samimiyetsizlikte, korkaklıkta karar kılmış kimselerdir.

“Madem gazetecisiniz, neden HDP'li belediyelerin arka kapısından giriş yapıyorsunuz; bu tip görüşmelerinizle ilgili birşey yazıp çizmekten kaçındığınıza göre, saklamak mecburiyetinde kaldığınız şey nedir?" diye sorulsa yine yukarıdakine benzer bir cevap vereceklerdir: “Matbaamızda ilgili; başkanın kartvizitini basmıştık, onu teslim ettik!"

Hal böyle olunca Paralel yapı elemanlarının “dürüstlük"ten çokça dem vurmaları zorunluluk arz ediyor. Çünkü, dürüst olan için ona vurgu yapmak zaittir, ancak dürüst olmayanlar dönüp dolaşıp dürüst olduklarını söyleme ihtiyacı duyarlar.

Öte yandan, gün gelip söz konusu hale düşeceklerine dair ikazlar da yerli yerince yapılmıştır.

Örneğin, kendilerine kırk yıl, leyleğin lak-lakı kabilinden “biz siyasetten uzağız" tekrarından sonra, bir gecede politize olmaya kalkışırlarsa, dizginlerinin tutmayacağı, o partinin arka kapısından, bu partinin alt penceresine düşmekle kalmayıp, onlara inanan saf insanları da kendileriyle beraber yanlış maceralara sürükleyecekleri önemle hatırlatılmıştır.

Bununla da kalınmamış, elemanı oldukları yapının tipik bir terör örgütü olduğu, bunun adli bir kayda ve takibe dönüşmesi halinde kendilerinin de hak ettikleri şekilde o örgütün borazancıları olarak tescil edilecekleri açık açık söylenmiş ve bu bağlamda sistemle savaşlarında başarılarının asla mümkün olmayacağı da teyitle belirtilmiştir.

Şimdi geldikleri nokta ise malumdur:

1-CHP ile başlayan ittihatları, üçlü bir kararla HDP ittifakına evrilmiştir, yarınsa hangi olumsuzluğa evrileceği meçhuldür.

2-Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ propagandası yapan kanallara uydu desteği verilmemesini istemiştir; buna göre malum yapılardaki elemanların akibetleri de “hak edilmiş olarak" tahakkuk edecektir.

Artık, onlar için araba, banyo dedikodularıyla dürüstçülük, “uzaktaki kara çukur"a teslimiyetle serdengeçticilik taslamanın hükmü bitmiştir. Bundan sonrası “çekirgenin son üç günü"nü yaşamalarından ibarettir.

Buna göre:

Dürüstlükden dem vurarak vatanseverlik pozları sergileyenler, soluğu yurt dışında alacaklardır. Nitekim, en son örgüt adına kamuoyu açıklamaları yapan vakıf memurunun kaçtığı yazıldı ve aksine bir açıklama da yapılmadı.

Henüz kaçmayanlar ise 7 Haziran'ı bekleyeceklerdir.

“Bekleyecekler" derken, bu “ölümüne bir bekleyiş" olacaktır elbette, çünkü AK Parti'nin seçimde ağır bir yenilgiye maruz kalması için kıt akıllarında, ellerinde, dillerinde her ne varsa son zerresine kadar kullanacaklardır.

Paralel yapı elemanlarının bu saatten sonra HDP'yi normal bir partiyi destekler gibi desteklediklerini söylemelerinin, FETÖ yardakçısı, yanaşması, megafonu durumundaki medya aygıtlarının kapatılması karşısında “özgür medya susturulmak isteniyor" naraları atmalarının, araba markası, banyo kalitesi üzerinden mahalle dedikoduculuğuna soyunmalarının hiçbir karşılığı yoktur.

Çünkü onca ikazlara rağmen, bunca günü kör bir inat, soysuzlaşmış bir kin içinde ikmal etmişlerdir.

Çünkü son iki yılda bu millet adına uygulanmaya kalkışılmış her olumsuzluğun içinde rol almışlardır.

Çünkü, mahremiyetlere tecavüz edenleri, kasetçileri, montajcıları onlar korumuşlardır.

Çünkü, sınavlarda kayırmacılık yaparak, örgüt elemanlarını belli kadrolara yerleştiren hak hırsızlarını onlar savunmuşlardır.

Çünkü, hizmet taahhütlü olarak milletten yalvar yakar devşirdikleri paraları iç edenlere onlar arka çıkmışlardır.

Dolayısıyla Paralel yapı elemanları artık “yalancı çoban" bile değiller. Düzenbaz, sahtekar, yalancı, hırsız, işbirlikçi, ajan, dalavereci, müfteri, münafık... şanları Türkiye milleti tarafından alınlarına çakılmıştır.

Pişkinlikleri de malumdur ve artık ondan bile faydaları kalmamıştır.

Çünkü yaşadıkları ve yaşayacakları “çekirgenin son üç günü"dür.

twitter.com/OmerLekesiz
#seçimler
#chp
#ak parti
9 yıl önce
Çekirgenin son üç günü
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler