|
Kazım Karakaya’nın eserleri

Kazım Karakaya, Bursa’da Bozlu Holding’e ait Solentek Vagon Fabrikası’nda beş ay boyunca çalışarak atık malzemelerden ürettiği heykellerini, ‘Dönüşüm / Transformation’ başlığı altında yine Bozlu’nun Teşvikiye’deki sanat galerisinde (Bozlu Art Project) sergiliyor.

Serginin girişinde Karakaya’nın ‘Savaşçı’ adını verdiği üç alüminyum eseri yer alıyor. Işık ve gölgenin metaldeki abartılı etkisiyle adeta baştan aşağı kas kesilmiş üç gövde, kendi maddesini ve temsilini aşarak üç silaha dönüşmüş gibi dururken, başlarının yerinde de ‘Asker düşünmez, emredileni yapar’ öz-deyişinden mülhem olarak sert ve delici birer boynuz uçlanıyor.

Bunlardaki şiddetle ‘bir hacim sanatı olan’ heykelin üretimindeki şiddeti birlikte düşündüğümüzde varlığın ortaya çıkışında ve özünde içkin olan ‘şiddet-merhamet (celal-cemal) dengesinin’ onolojik bağlamına mahsus bir imayı açık surette okumak da mümkün görünüyor.

Malumdur ki, ‘Kün’ emiyle var edilmiş olan her şey bir kelimedir. Ayet, işaret anlamını da içkin olan kelime (el-kelm) ise yaraya denir; ‘curh’ (deride bulunan kanlı iz, eser) manasındadır.

Dolayısıyla varlık (şeylerin tümü) yara olmak, yara-lı olmak bakımından şiddetin içinden gelerek onun diğer yüzü ya da yönü olan merhamete bitişmek suretiyle hayata katılır. Bu manada şiddet merhametin, merhamet de şiddetin sona ermesi değildir bilakis varlığın ve hayatın anlamı açısından her ikisinin de birbirinin ‘lazımı’ olarak varlıklarını sürdürmeleridir.

Karakaya’nın silahın kendisi haline gelen savaşçıları, birbirinin lazım’ı oluşta ya da celal-cemal dengesinde şiddetten yana aşırılaşmayla farklı iki okumanın da nedeni haline gelir; nitekim söz konusu denge şiddetten yana değil de merhametten yana aşırılaşsaydı bu kez tersinden bir dönüşüm gerçekleşecek (yumuşayacak, naifleşecek) ve okumanın yönü de buna bağlı olarak değişebilecekti.

Karakaya’nın bazalttan ürettiği eserlerde de yine volkanik (çok sert) bir malzemenin sanatçının zihnindeki forma erişebilmek için talep ettiği şiddet öncelikle açığa çıkmaktadır. Ama bu kez şiddet, kendini taşın yeni formuyla kazandığı hüviyete (yeni estetik temsile) enerji suretinde teslim ederek güzelliğin (cemal’in) vesilesine dönüşmektedir.

Karakaya’nın demirden ürettiği köpek (ki bana göre kaplandır), kadın ve erkek heykelleri ise uzun uzun seyretmeyi ve derinlemesine bir okumayı hak etmektedir.

Çünkü bu heykellerdeki ‘üretilmiş boşluk’ doluluktan çok daha fazla bir değer yüklenmektedir. Diğer bir söyleyişle söz konusu heykellerin ideografik kurgusu doludan üretilen boşluğun dili olarak kendi lafzını aşıp, yeni bir sanatsal manaya imkan sağlamaktadır.

Bunu Hat sanatı üzerinden açacak olursak: Hat sanatı, harflerin hendesesi olduğu kadar aynı zamanda boşluğun da hendesesidir. Dolayısıyla Hat sanatındaki estetik haz harflerle sağlanan ahengin (doluluğun) bir sonucu olduğu kadar harflerin görünür kıldığı boşluğun ahenginin de bir sonucudur.

Karakaya’nın söz konusu heykellerindeki İdeografik kurguda Hat sanatını esas aldığı söylenemese de en azından kültürel bir aidiyetle ondan etkilendiği söylenebilir.

Kaldı ki burada ilk etapta önemli olan etkilenip etkilenmemek değil ‘gelenek’ tanımı içinde baskılanmış bir sanatın kimi imkanlarını modern sanata transfer ederek özgürleştirmek ve dolayısıyla onu şimdi’de salt şimdi’nin gereklerine göre yeni-leyebilmektir.

Bu manada kadın, erkek ve kaplan heykellerinde ayaklardan saçlara, kuyruklardan kulaklara kadar ‘boşluğu meydana getiren şey’ olarak harflere (onların hangi dilin alfabesine ait olduğuna da bakılmaksızın) başvurulması ve o harfler sayesinde ilgili heykellerin kendi hakikatince birer kelimeye dönüşmüş olması bizde ilk kez Karakaya’nın sanat çabasıyla ortaya çıkmaktadır.

Bu belirlemelerimizi ve kendi düşünceleri eşliğinde daha fazlasını bizzat görmek isteyenler için ‘Dönüşüm’ sergisinin 13 Aralık 2014 tarihine kadar açık olduğunu da ileteyim.

twitter.com/OmerLekesiz
#Kazım Karakaya
#Bozlu Art Project
#Savaşçı
9 yıl önce
Kazım Karakaya’nın eserleri
Sosyal çürüme yazıları 1: Üçüncü sayfa cumhuriyeti
Korktuklarını sadece onlar biliyor
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek