|
Masa üssünden
1-Öykücü Cemal Şakar’ın edebiyat üzerine denemelerinden oluşan ‘Edebiyat Ne Söyler’ (İz Yayınları) adlı kitabı yeni yılla birlikte geldi.

Cemal Şakar ömrünün otuz yılını öykü yazmaya hasretmekle kalmayıp, neden öykü yazdığını soran, sorgulayan ve yazıya aktaran nadir öykücülerimizden biri olarak, öyküye dair her sorunu neticede edebiyata dahil edip, ilgili düşüncelerini de asıl bu merkezde konumlandırmıştır.

Bizde öyküye ilişkin sorunların teknik olmaktan çok edebiyat anlayışına bağlı sorunlardan kaynaklandığı düşünülürse Şakar’ın söz konusu yöntemdeki isabeti daha iyi anlaşılacaktır.

Bu manada örneğin bir mümin olarak yazarın öyküyle kurduğu ilişki İslam sanat ve estetiğiyle kurduğu ilişkiden sonra gelir. Çünkü hüviyet anlamında kendisini tanımlayamayanın fiilini (sanat amelini) izah etmesi de mümkün olmayacaktır.

Nitekim Şakar’ın ‘Edebiyat Ne Söyler’deki ilk metni ‘Modern Zamanlarda İslam Sanatı ve Estetiği Ne Söyler’ sorusuyla başlamakta cevabı da yine günümüzde ‘Edebiyatın İslamileştirilmesi’nin mi yoksa Müslüman yazarın edebiyatını kendi zamanının din dilinin içinde kurmasının mı öncelikli olduğu sorusuyla bitmektedir.

‘Edebiyat Ne Söyler’de yer alan yazıların büyük bir çoğunluğu bu bağlamda yepyeni ve derinlemesine tartışılmayı zorunlu kılan sorular içermektedir.

Edebiyatımızda hakim olan Lale Devri havası buna imkan verir mi bilinmez ama ‘Edebiyat Ne Söyler’in kendisi bir büyük soru olarak görülmeyi ve okunmayı hak etmektedir.

2-Şerif Eskin, deyim yerindeyse çiçeği burnunda bir akademisyendir. Eskin’i daha akademiye dahil olmadan edebiyatı ciddiye alan, edebiyata mahsus doğru soruları soran ve ilgili cevapları iyi irdeleyen biri olarak tanıdım.

Eskin’in birçok doktora çalışmasını gölgede bırakacak nitelikteki yüksek lisans tezini okuduğunuzda siz de bana hak vereceksiniz. Hayır, hayır bu tez uzağınızda değil, Dergah Yayınları onu ‘Zaman ve Hafızanın Kıyısında – Tanpınar’ın Edebiyat, Estetik ve Düşünce Dünyasında Bergson Felsefesi’ adıyla kitaplaştırarak hemen erişebileceğiniz kadar yakınınıza getirdi.

Bergson’un Tanpınar üzerindeki etkisini daha önceden Oğuz Demiralp ‘Kutup Noktası’ adlı kitabında ele almıştı. Ancak Demiralp’in bu etkiyle ilgili değerlendirmeleri eleştirinin kuru dili içine hapsolmuş, yer yer bir oryantalistin edasını taşıyan değerlendirmelerdi. Bu nedenle Eskin’in kitabı Demiralp’in mezkur kitabındaki eksikleri tamamlayan değil onu bizzat masseden bir yetkinliğe sahip bulunuyor.

Nitekim Eskin de ‘Araştırmamızın amacı; zikrettiğimiz kaynakların en önemlilerinden biri olarak Bergson felsefesinin yazarın (Tanpınar’ın) eserlerindeki izdüşümlerin ve üstlendiği kurucu rolü saptamak ve gerektiği durumlarda bunları tarıtşmaya açmaktır’ diyor.

O halde doğru kaynak, doğru yorum ve doğru bilgi için ‘Zaman ve Hafızanın Kıyısında’yı özenle okumak gerekiyor.

3-Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü’nü Ali Karaçalı’nın yaptığı Türk Dili dergisinin 756. sayısı edebiyat sevdalılarını sevindirecek, edebiyat düşmanlarını ‘çat’ diye çatlatacak bir hacimle ve elbette yetkin bir içerikle çıktı.

Çünkü Karaçalı ‘Çocuk ve İlk Gençlik Edebiyatı Özel Sayısı’nda, yaptığı her işi azami ciddiyetle yapmakla kalmayan, neredeyse tüm zamanlarını çocuklara adamış olan Mustafa Ruhi Şirin’in editörlüğüne başvurmuş.

888 sayfalık dergi Karaçalı ve Şirin’in takdimlerinden sonra çocuk edebiyatı konusunda uzman olan Tacettin Şimşek’in ‘Çocuk Edebiyatı Tarihine Ön Söz’ adlı girişiyle başlıyor. Soruşturmalarla desteklenmiş dokuz bölümde çocuk, ilk gençlik ve edebiyatı adına ele alınmadık önemli bir konu neredeyse kalmamış gibi görünüyor.

Bu özel sayının adı, amacı ve mahiyeti konusunda Şirin şunları söylüyor: ‘Türk Dili dergisinin Aralık 2014’te yayınlanan Çocuk ve İlk Gençlik Edebiyatı Özel Sayısı’nda alan yazını kültürü bileşenlerine yönelik yazılar yer alıyor. Özel sayıda, dünyadaki yaygın kullanımı olan gençlik yerine ilk gençlik kavramını tercih ettik. Özel sayının öncelikli amacını, Türkçe'nin dil imkanı bakımından okul öncesi, çocuk ve ilk gençlik edebiyatına nasıl yansıdığını belirtmek olarak öngördük. Bu amacı gerçekleştirmek için 5 ay süren hazırlık süresince çocuklarla ve 291 yazar, çizer, editör, yayıncı, araştırmacı, eleştirmen ve çevirmen ile iletişim kurmaya öncelik verdik.’

Sonucu tüm haşmetiyle ortada.

Yenisi zor gerçekleştirilir bir projenin somutlaşmış şekli olarak ‘Türk Dili Çocuk ve İlk Gençlik Edebiyatı Özel Sayısı’ acilen kitaplığınızda yer almalı.

twitter.com/OmerLekesiz
#cemal şakar
#edebiyat ne söyler
#bergson
#tanpınar
9 yıl önce
Masa üssünden
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü
‘Korkuluk’…