|
Paralel megalomani

İktidardan pay kapma umutları darbe kalkışmasının önlenmesiyle birlikte suya düşen Paralel Yapı, örgüt olarak çökertilmesi, resmi kurum ve kuruluşlara sızma operasyonlarının engellenmesi, sorgulanması yönünde kararlı bir tutumla karşılaşınca, elemanlarını kaybetmemek, yaşanılan olumsuzluklara rağmen iktidar emellerini yaşanılabilir, yaşatılabilir kılmak için alegorik dille sistemli bir megalomaniyi üretmeye başladı.

Dershane kalkışması esnasında alim-zalim karşılaştırmalarıyla uçlanmaya başlayan söz konusu tutum, Paralel Yapının devlet içindeki derin yapılanması çözülüp, o yapı içerisinde yer alanlarının adalete teslim edilmesiyle birlikte, Son Mohikan’ın düştüğü denizde son yılan olma niteliğini kazanarak audio-visual vaazlarla, yazılarla sistemli bir işlerlik kazandı.

Üç katmanlı olarak kurgulanan bu megalomaninin ilk katmanında helak edilen kavimler, ikinci katmanında Peygamberlerin muhatap oldukları düşmanlıklar ve eziyetler, üçüncü katmanında ise mezhep imamlarından velilere uzanan zulümler, Paralel Yapı liderinin yeni durumuna bağlanarak işleniyor.
Kavimlerin helak edilmesi
Ad ve Semud kavimlerinin helakına, Firavun’un akıbetine dair ilahi haberlerin öncelikli olarak kullanıldığı bu katmanda, Paralel Yapıya karşı çıkanlar söz konusu kavimlerle ve Firavun’la benzeştirilerek, onların da tıpkı fesatçılıkları, azgınlıkları ve kibirleriyle helak edilmeyi hak etmiş olanlar gibi ilahi bir helaka maruz kalacakları telkin ediliyor.

Belirtilen ilahi haberlerin aynı zamanda Tevradi haberler oluşundan hareketle yapılan alegorilerde, evrensel bir söyleyişe yaslanma vehmiyle, düşmanları için dünya genelinde kolay algılanabilir ve sürdürülebilir bir imgenin üretildiği sanılıyor.

Öte yandan, bu yaklaşımla düşmanlar dünyevi bir sorgulamaya, yargılamaya bile muhatap olamayacak kadar emsalsiz bir kötülük içinde gösterilerek, onların ilahi bir adaleti de hak etmeksizin, doğrudan helaka maruz kalacakları ileri sürülmüş olunuyor.
Peygamberlerin eziyetlere maruz kalmaları ve korunmaları
İkinci katmanda, “Hz. İbrahim (as) Nemrut tarafından ateşe atılmış, Hz. Musa (as), Firavun’un zulmünden kurtardığı kavminin ihanetine uğramış, Hz. İsa (as) kavmi tarafından reddedilerek yalnızlaştırılmış, Hz. Muhammet (sav), Kabe’de Ebu Cehil ile Ebu Leheb’in saldırılarına uğramış, Taiflilerce taşlanmış, hicret etmeye zorlanmış, Hendek muhasarasında açlığını bastırmak için mübarek karnına taş bağlamıştı” şeklindeki bilgiler üzerinden, “onlar Allah’ın korumasına tabi olarak bunca şeye katlanıp, tebliğden vaz geçmediklerine, hallerinden şikayetçi olmadıklarına göre onların varisi durumunda olan Paralel Yapı lideri ile elemanları da varlıklarını, iktidara erişmek için çabalarını kararlılıkla sürdüreceklerdir” telkini yürütülüyor.

Yine bu bağlamda Paralel Yapının lideri, Hz. Peygamber’le (sav) tamamlanmış olan risaletin, tamamlanmışlığını tamamlayan olarak öne çıkarılmakta, zikredilen peygamberler yoluyla seçilmiş kavim ve milletler için dünyaya yeniden gönderilecek olanın (Hz.İsa’nın) nübüvvet postuna oturtuluyor ve dolayısıyla korunmuşların korunmuşu olarak kimsenin ona zarar vermeyeceği, bilakis (şimdiki durumda olduğu gibi) dünyaya hakim olanların (ABD ve İsrail’in) korumasının da onun üzerinde olacağı söylenmiş olunuyor.
Yakın hatıraların temellük edilmesi
Üçüncü katmanda meşhur tarihçilerce kayıt altına alınıp, ravilerce kulaktan kulağa aktarılarak anonimleştirilmiş mezhep imamlarına, evliyalara mahsus hatıralar sadece kendileri tarafından temellük edilmişçesine, yine alegorik bir tutumla, kendi fiillerinin doğruluğuna yontularak naklediliyor.

Bu yönelişlerinde, Paralel Yapı adına eklektik bir din algısının yerleşmiş olması nedeniyle, eklektizmin baş düşmanları olan İmam-ı Rabbani (ks), İmam Halid-i Bağdadi (ks) vb. isimlerinin zikredilmesinden özellikle kaçınılırken, Yunus Emre ve Mevlana gibi mistiklerin isimlerine sıkça başvuruluyor.
Megalomani nedir?
Megalomani büyüklük saplantısı, kuruntusu ve hezeyanı olarak adlandırılıyor.

Kişi ya da zihniyetleri, emelleri ortak kişilerin kendilerine, gerçeklerle hiç bağdaşmayan üstünlük sıfatlarını yakıştırmaları olarak tanımlanıyor.

Psikologlar bunu derin bir ruhsal problem, alimler ise (örneğin el-Muhasibi) nefsin azgınlaşarak, kişinin varlığını işgal etmesi olarak niteliyor.

Mantıksızlığın hakimiyetinde üretilmiş inançların kişinin niyet ve istikametini belirlemesi olarak görülen Megalomani, baskılanmış iktidar hırsının, herkesçe beğenilme arzusunun patlaması olarak yorumlanıyor.

Ülkemizde Paralel Yapı tasallutu olarak muhatap olduğumuz bu durum, sınır ötemizde el-Kaide, IŞİD, uzağımızda Boko Haram tarafından da yürütülüyor.

Söz konusu örgütlerin tehlikelerinin giderilmesi, öncelikle onların alegori esaslı megalomanilerinin ve bununla ürettikleri olumsuzlukların giderilmesine bağlı görünüyor.

twitter.com/OmerLekesiz
#hükümet
#paralel
#cemaat
#Firavun
#Nemrut
#Hz. İbrahim
il y a 9 ans
Paralel megalomani
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı