|
Beceremediniz, çekilmediniz de

Konu sonuçlandı; TBMM Soruşturma Komisyonu, 17-25 Aralık operasyonlarının ardından görevden alınan ya da görevi bırakan 4 eski bakanın Yüce Divan’a gönderilmemesine karar verdi. Doğru bir karardı.

Konu hakkında oylama, daha sonra Meclis Genel Kurulu’nda tekrar yapılacak. Onu beklerken bu kararın neden doğru bir karar olduğuna bakalım. Bir yıl boyunca, Erdoğan hakkında hırsız, harami başta olmak üzere etmedik hakaret bırakmayanların bunu bir yolsuzluk örtme yazısı olarak göreceklerine emin olmakla birlikte, yine de doğru bildiğimizi bir çocuğa anlatır gibi, tane tane anlatalım.

Evet, yolsuzlukla suçlanan o 4 bakandı; ama bir yılı aşkın süre boyunca dört koldan yağan tüm hakaretler Erdoğan’a gitti. Bu, zaten bildiğimiz şeyin, 17-25 Aralık sürecinin hedefinin ne o 4 bakan, ne de başkası olduğunun; asıl olarak Erdoğan’ın şahsının hedeflendiğinin tesciliydi. Tıpkı önceki yıl, 07 Şubat’ta ifadeye çağrılan Hakan Fidan üzerinden Erdoğan’ın hedeflendiği gibi...

Bir soru; bugün Türkiye’de 17-25 Aralık’ın sadece hukuki kaygılarla yapılmış, siyasi hiçbir tarafı olmayan bir operasyon olduğuna inanan kaç kişi bulabilirsiniz?

Tamam, cemaatçiler, hiçbir zaman Erdoğan ya da AK Parti için göz korkutacak bir siyasi rakip olamamış, çaresizlikten cemaate omuz vermiş CHP’liler, vaktiyle fikir namusu filan gibi havalı cümlelerle herkese hiza telkin eden solcu-aydınlar, bir zamanlar Ergenekon Davaları’na ateş püskürürken, cemaatin Erdoğan’ı düşürecek bir aşil topuğu yakaladığını sanarak gözleri dönen ve Gezi’yle bile düşmemiş Erdoğan’ın yolsuzlukla düşme ihtimalini çok sevip anında saf değiştiren beyaz Türkler, cevabı içinden söyleyebilir. Biz bakmayız, başımızı öte yana çevirebiliriz. Ama kimse, kamuoyunu 17-25 Aralık’ın safi hukuk temelli bir adalet arayışından kaynaklandığına ikna etmeye kalkmasın. Zira, buna kargalar bile karınlarını tuta tuta güler.

Aslında 17-25 Aralık’ın sıcak günlerinde herkesin içine, bu sadece hukuk arayışı olabilir mi? minvalinde bir “acaba?” düşmüştü. Ama bir yıl boyunca, seks kasetli şantajlardan, Dışişlerindeki mahrem toplantıları dünyaya servis etmeye, MİT’i ve dolayısıyla Türkiye’yi El Kaidecilikle suçlamaktan beddua seanslarına dek, Türkiye’nin yakasından düşmek bilmeyen bu yapı, aslında 17-25 Aralık’taki asıl niyetini de son derece sarih biçimde izhar etmiş oldu. Niyet, Erdoğan’ı düşürmek, bunun için de dünyanın her döneminde ve yerinde kitlelerin siyasilere yönelik kanaatini belirleyen “yolsuzluk” kartını masaya sürmekti.

17 Aralık’ta ölümüne çabalayıp yapamadıklarını, şimdi Meclis’in kendi kendine yapması için Yüce Divan’ı işaret ediyorlar. Oysa, tepesinde “gömlek değiştirme” gibi imalı konuşmalarıyla tanınan, adı neredeyse “cüppeli siyasetçi”ye çıkmış Haşim Kılıç’ın olduğu Yüce Divan’ın hukuk kriterleri ve o mahkemenin vereceği kararın adaleti bir yana, o 4 bakana yüce divan yolu açılır açılmaz, olacakları hepimiz biliyoruz değil mi?

Erdoğan dünkü Büyükelçiler Konferansı’nda yaptığı konuşmada Yüce Divan tartışmalarını “17-25 Aralık darbe girişimini yaşatmaya yönelik umutsuz bir süreç” olarak niteledi. Bu canhıraş gayrete bakınca umutsuz olduklarından emin olamıyorum, ama o 4 bakan Yüce Divan’a gönderilirse, anti-Erdoğancı ve anti-AK Partici kesimlerin seçime kadar bu ülkede bu konudan başka hiçbir şey konuşturmayacağına neredeyse eminim. Hatta, tıpkı şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra bunun faturasını hem Erdoğan’a, hem Davutoğlu’na, hem de tüm AK Parti kadrolarına keserek 17 Aralık sürecini bu ülkeye, bir kez daha yaşatacaklarına yemin edebilirim.

Oysa, paralelcilerin bir yıldır tekrarladığı “varsa suç işleyen, kanıtlayın, yargılayın, hepimizi zan altında bırakmayın” sözleri doğrudur, suç bireyseldir. Suç işleyen hesap vermeli elbette, ama o kişisel suç isnatlarını, hükümet düşürecek bir darbe manivelasına dönüştürenlere pek de iyi gözle bakılamıyor işte.

Sözün özü; olanlara bakarak bir darbe denemesinin de Yüce Divan yoluyla yapılmasının, “bakın işte biz söylemiştik, temiz değiller” anafikrinin AK Parti kadrolarına mal edilmesinin planlarının yapıldığı açık. Tek sorun, bunu sadece kendilerinden başka kimsenin anlamayacağını sanmaları...

İnsanın “beceremediniz, çekilmediniz de”, diyesi geliyor.

#TBMM
#17-25 Aralık
#Yüce Divan
9 yıl önce
Beceremediniz, çekilmediniz de
İşimize bakalım
Amerikalıların “silah” sorunu ..
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar