|
New York Times’ın öfkesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün, New York Times hakkında “haddini bil” ifadesini kullandı. Bu ifade de, tıpkı diğer örneklerde olduğu gibi Erdoğan'ın tahammülsüzlüğüne hamledildi, O'nun “ne kadar öfkeli olduğuna” karine teşkil etti. Oysa belki de gerçek görünenin tersiydi; ama kimse buna dikkat etmedi.

Biz edelim: Erdoğan'ın tepkisinden birkaç gün önce, 22 Mayıs'ta, New York Times'ta “Türkiye'nin Üzerinde Karabulutlar” başlıklı bir yazı yayınlandı. Yazıdaki imza ise gazetenin Yazı İşleri Kurulu'na aitti. Sözkonusu olan kişisel yorum ya da sadece yazarını bağlayacak bir düşünce değildi yani; yazı gazetenin yayın politikasının göstergesiydi.

Yazının orijinali Google'a “Dark Coluds Over Turkey” kelimeleri aratıldığında bulunabiliyor. Kısaca özetleyecek olursak; New York Times yazıda, Erdoğan'ı, seçimlere iki hafta kala muhaliflere baskı yaparak tansiyonu yükseltmekle suçluyor. Gazete, Mursi'ye verilen idam cezası üzerine Erdoğan'a aba altından sopa gösteren, elbette Erdoğan'ın da tepkisini çeken Hürriyet'e Today's Zaman referansıyla sahip çıkmayı da unutmuyor, Erdoğan'ın Hürriyet'e yönelik tepkisini “çarpıtılmış ve absürd bir suçlama, Türkiye'de hala demokrasi olduğu düşüncesine atılmış bir tokat” diye neredeyse kriminalize ediyor. New York Times bununla kalmıyor: “AKP destekçisi avukat Rahmi Kurt, savcılardan halkı hükümete karşı silahlı eyleme teşvik etmek ile suçladığı Hürriyet yöneticileri hakkında tahkikat başlatıp tutuklamalarını istedi” gibi çoğumuzun farkında bile olmadığı detaylar bile veriyor.

Yazıda, Zaman'a baskı yapıldığı zikrediliyor; Hürriyet ile Zaman'ın varlıklarına el konulma tehlikesinden söz ediliyor. İşçi sendikalarının da endişeli olduğunu söyleyen New York Times, sonunda da ABD ile NATO'yu Erdoğan'ı durdurmak üzere göreve çağırıyor.

Yazıdaki üsluba baktığınızda; Gezicilerden cemaate, Demirtaşçı'lardan beyaz Türklere kadar; iflah olmaz Erdoğan-AK parti düşmanlarının elele vererek birer kuple nefret argümanı kattığı bir eleştiri bulamacıyla karşı karşıya olduğunuzu düşünebilirsiniz. Zira, ithamlar arasında basın özgürlüğü kalemi de var, işçi hakları da; seçim şaibesi söylentileri de var, Erdoğan'ın muhaliflere baskı yaptığı iddiası da…

Peki, yüzbinlerce vatandaşını öldüren eli kanlı diktatörlüklere, yarı totaliter rejimlere, halkının üstüne ateş açtıran darbeci rejimlere dahi böylesine saldırgan bir üslup kullanmayan New York Times'ın, eksikleri gedikleri tartışılabilir olsa bile demokrasiyle yönetilen Türkiye'ye ve halk tarafından seçilen bir lidere karşı takındığı bu hasmane tutumun sebebi nedir? Bu tavır hasmane değilse, hasmane kelimesinin anlamı nedir?

Üstelik bu, New York Times'ın ilk ayar atraksiyonu da değil. Gezi sürecinden bu yana aynısını yapıyor. Türkiye'ye ve liderine yönelik, ancak sipariş yazılarda görülebilecek denli subjektif bir üslup ve kaynağı belirsiz bir öfkeyle –doğru kelime bu- saldırıya geçiyor. Her kritik Türkiye gündeminde New York Times, oradan bir yerlerden başını çıkarıyor.

Eminim ki, hükümet ya da AK Parti çevreleri tarafından Türkiye'de olan biten konusunda detaylı şekilde bilgilendiriliyorlar, ama yine eminim ki bu bilgileri pek de umursamıyorlar.

Buna da peki, ama anlaşılmayan şu: Bırakın “Vay Şerefsiz”, “411 El Kaosa kalktı” gibi görece yeni olanları, geçmişi darbelere desteklerle, hükümet kurup hükümet devirmelerle dolu olan Hürriyet'e, New York Times nasıl oluyor da cansiparane kefil olabiliyor, Erdoğan'a “sen yanlış anlamışsın” muamelesi çekebiliyor.

Üstelik, var mı öyle hem kapitalizmin göbeğinde oturup hem de Türkiye'deki işçi sendikalarının endişelerinden sözetmek? Türkiye'nin son 13 yıldır uyguladığı politikaların asla muhafazakar-sağ olmadığı, ille de bir kalıp gerekecekse sosyal demokrasiye yakın bir model olduğu gün gibi ortadayken… Toplumun hemen bütün üyelerinin eşit şartlarda, kolaylıkla ve neredeyse ücretsiz ulaştığı bir sağlık sisteminin olduğunu; yoksullar-ev kadınları-engelliler-yaşlılar gibi görece dezavantajlı kesimlere pozitif ayrımcılık uygulayan kurumların AK Parti döneminde faaliyete başladığını; Türkiye'nin klasik kapitalist yöntemlerden ziyade, kalkınma payını orta kesimlere yayarak, istihdamı arttırıp enflasyonu düşürerek büyüdüğünü; ABD'de yoksullara asgari sağlık sigortası yapılma ihtimali yüzünden bile hükümet kilitlenmişken, sigortasız ABD vatandaşı Türklerin neredeyse diş dolgusu için bile Türkiye'ye uçtuğunu; New York Times bilmiyor mu?

Eminim biliyor. Elbette, neredeyse 165 yıllık bir yayın organının editoryal seçimlerini meslek ilkelerini bilmemekle açıklayacak değilim. Ama bu inatçı, hedef gözeten ve nokta atışı yapan saldırganlıkta Beyaz Saray izleri arayanları da artık çok komplocu bulamıyorum. Araç mesajdır, nitekim.
#Dark Coluds Over Turkey
#New York Times
#Hürriyet
9 yıl önce
New York Times’ın öfkesi
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset