|
Suudi Arabistan notları

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suudi Arabistan’a yaptığı iki günlük geziyi, bölgenin iki önemli ülkesinin güven ve istikrar konularındaki fikir birliğinin özeti olarak tanımlamak abartı olmaz sanırım.

Zira, Türkiye’nin Suriye, Irak, Filistin ve Libya gibi diğer bölge ülkeleri konusundaki insani hassasiyetlerinin Kral Selman tarafından aynı şekilde paylaşılması, Kral’ın Türkiye yönetimiyle “güvenli bölge”, “eğit-donat” ve benzeri noktalarda hemfikir olduğunu ifade etmesi, iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi açısından beş ayrı başlık altında stratejik kararların alınması, ilişkilerin daha da iyileşeceğini gösteren işaretlerden sadece bir kaçıydı.

Doğrusu, Ortadoğu’daki Müslüman toplumların büyük bölümünün içinde bulunduğu yoksulluk, göç, savaş, terör gibi durumları üzgünlükle izlemek, iki önemli ülke arasındaki hele de insani konulardaki işbirliğinin daha da ilerleyeceğine dair iyimser olmaya teşvik eden bir gerekçe haline geliyor. Çünkü çok açık ki, bölgede halihazırda varolan kaos görüntüsünü başladığı yerde bitirecek ve düzene evriltecek olan tek hareket, ancak etkili aktörlerin birlikte ve yan yana durarak inisiyatif almaları olabilecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suudi Arabistan gezisinin güzel haberlerle nihayetlenmesi, bu açıdan bakıldığında daha da büyük önem arzediyor.

Ziyaret edilen yer Arabistan, ibadet biçimi Umre olunca, ziyaretin manevi boyutu da elbette belirleyici oluyor, ama iç yolculuklar dışında bir de Kabe-i Şerif’e giden yollar var. Bilmeyenler için, bir süredir Kabe’de tavaf alanının genişletilmesi için inşaat çalışması yapılıyor. Genişletme çalışmaları başlamadan önce ise, yüzyıllardır Kabe’nin iç avlusunda bulunan Osmanlı revaklarının yıkılacağı tartışılmış, bu tartışmalara binaen Suudi yönetiminden revaklar dahil olmak üzere tarihi mimarinin kaldırılmasına yönelik bir planlarının olmadığı açıklaması gelmişti.

O revaklar şimdi ihya ediliyor. Sözünü ettiğimiz, Kabe’i Şerif’ten sonraki en eski yapı, Sultan 2. Selim döneminde 1573 yılında yapılmaya başlanmış ve birkaç yıl içerisinde Sultan Murat döneminde bitirilmiş.

Kaynaklara göre, küçük kubbeler şeklinde tasarlanan bu yapının ilk olarak Kanuni döneminde Mimar Sinan tarafından hazırlanmış olması ihtimali var, revakların yapılış amacı ise, Kabe-i Muazzama’yı tehlikelere açık hedef olmaktan kurtarma, hacıları bölgenin sıcağından koruma ve tavaf alanının belirlenmesi olarak açıklanıyor.

Türkiye’nin sınırları dışında kalan ecdad yadigarı tarihi eserlere yönelik ilgisi TİKA ve diğer vasıtalarla bir süredir yoğun olarak sürüyor. Kabe-i Şerif’teki revakların restorasyon çalışmaları ise Gürsoy Grup tarafından gerçekleştiriliyor, revaklar hem mimarisi korunarak Kabe’yle göz hizasına indiriliyor, hem de yenileniyor. Kabe’deki Osmanlı eserinin daha çok uzun bir süre daha orada kalacak olması memnuniyet verici...

Memnuniyet verici görüntülerden biri de, Umre ibadetini yapmaya gelmiş her milletten müslümanın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Kabe’de ve Mescid-i Nebi’de görüp sevgi gösterisinde bulunmasıydı. Bu, Türkiye’nin İslam dünyasındaki karşılığı ve itibarının da göstergesiydi...

#Tayyip Erdoğan
#Filistin
#Ortadoğu
9 yıl önce
Suudi Arabistan notları
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset