Muhalefeti, elbette aynı düzlemde yer almış (aynı değer yargılarını paylaşan) insanlar arasında geçerli bir tavır alış olarak algılıyoruz. Ama gene de ortada tarafların uzlaşmasını gerektirmeyen, dahası kendi çıkarının öne alınmasını zorlayan durumlar olabilir. Bu durumda, muhalifin talebini dile getirmesi ve onu elde edebilmek için elinden geleni ardına koymaması beklenir.
Her şeye rağmen, sahici sorunların düzmece muhalefetle çözümlenmesine bel bağlanmaz. Düzmece muhalefet ciddi sorunları düzmece hale düşürebilir. Bunun tersinin olması, yani ciddi sorunların, düzmece muhalefeti ciddileştirmesi daha az görülür. Ama en iyisi ciddi sorunlar karşısında ciddi müzakerelerin zeminini açmaktır. O da, muhalefetin bir oyun olarak değil, fakat ciddiyetle icra ve ifa edilmesini gerektirir.