|
İlahiyat Fakülteleri"nde tedrisat karmaşası

Bundan önceki yazımızda (YÖK"ten Tuhaf Bir Karar, Yeni Şafak, 1 Eylül 2013) İlahiyat Fakülteleri"nden Felsefe Tarihi ve Felsefeye Giriş derslerinin kaldırıldığını yazmıştık. Bu yazımız üzerine aşağıya bazı ayrıntılarını dercettiğim bilgiler geçti elime. Bu bilgileri YÖK"ten teyit etme fırsatını bulamadık. Bu bilgiler doğru değilse veya bizim bilmediğimiz gerekçeleri varsa YÖK"ün göndereceği açıklamayı da sütunumuzda yayınlarız. Edindiğimiz bilgiler şunlar:

2013-2014 öğretim yılı güz döneminde YÖK tarafından belirlenip fakslanarak üniversitelere gönderilen ve uygulanması istenen yeni İlahiyat Fakülteleri ders müfredatı özellikle "Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü"ne ait anabilim dalları kapsamındaki derslerle ilgili yapılanlar oldukça dikkat çekici. "Felsefe Tarihi Anabilim Dalı"nın kaldırıldığı anlaşılıyor; zira o anabilim dalıyla ilgili hiçbir ders yok. Ayrıca "Ahlak Felsefesi"ne dair bir ders yok. Ne genel olarak Ahlak Felsefesi ne de İslam Ahlak Felsefesi... Düşünebiliyor musunuz, İlahiyat Fakültesi"nde ahlaka dair bir ders olmayacak! Bunlar daha önce vardı. Bunların dışında daha önce 3 kredilik dersler olan "Din Psikolojisi" ve "Din Sosyolojisi" ders saatleri 2 saate düşürülmüş. Öğrenci sosyoloji ve psikoloji okumadan din psikolojisi ve din sosyolojisi alacak. "Din Eğitimi" 2 saate indirilmişti, o haliyle bırakılmış.

"Temel İslam Bilimleri Bölümü"nde yapılan değişikliklerde ise bazı hususlar ilgi çekiyor. "Kelam Anabilim Dalı" ve "Mezhepler Tarihi Anabilim Dalı" artık müstakil anabilim dalları olmayacak.

Aldığımız duyumlara göre yakında "Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü"ne ait anabilim dallarını kaldırmak veya bilim dalları haline getirmek amaçlanmaktadır. Bu şu anlama geliyor: Artık örneğin Din Sosyolojisi"nden yüksek lisans ve doktora programları açılamayacak duruma gelecektir. Din Psikolojisi için de aynı şey geçerli olacak. İlahiyatlarda YÖK"ün yapacağı ikinci önemli hamle, Felsefe ve Din Bilimleri bölümlerini kapatmak olacaktır. Bunu ciddi ciddi planladıkları anlaşılıyor.

Çok mühim bir başka konu da, yurt dışı desteklemede YÖK"ün İlahiyat Fakülteleri"ne yaptığı muameledir. YÖK, Temel İslam Bilimci bir öğretim üyesinin veya İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü öğretim üyesinin Batı ülkelerine, YÖK"ün çıkardığı yönetmeliğe uygun olarak bir ülkeden aldığı davetiyeyle yapmak istediği 3 aylık bilimsel seyahati hiç gerekçe göstermeden "uygun görülmemiştir" diyerek reddedebilmektedir.

Bunlar şimdi mevcut YÖK tarafından İlahiyat Fakültelerine sorulmadan, ciddi istişarelerde bulunulmadan, uzmanların görüşlerine başvurulmadan yapılan değişikliklerdir. Geçmişte İlahiyat Fakülteleri"ni öteki görerek yapılan müdahaleler, şimdi İlahiyat Fakültelerini sahiplenme adına yapılıyor.

YÖK"ün değerli üyeleri, bütün bunları yapmakla İlahiyatlar"ı daha iyi hale getireceklerini düşünüyor olabilirler.

Ancak İlahiyat Fakülteleri"nin müfredatında yapılan değişiklikler bu fakülteleri, Yüksek İmam-Hatip"e dönüştürecektir. Üniversite mantığının dışına çıkarak mukayeseli yaklaşıma dayalı eğitimi almayan öğrenciler mezun edilecektir. Böylece, Kur"an, Hadis, Tefsir, Fıkıh (İslam Hukuku), Tasavvuf, Kelam, İslam Tarihi vs. alanlarında yeni üretimler ortaya koyabilecek donanımdan yoksun öğrenci yetiştirmeye matuf bir eğitim sunulmuş olacaktır. Bu durum ise, söylemeye bile gerek yok, üniversitenin ve fakültenin var oluş mantığına aykırıdır.

11 yıl önce
İlahiyat Fakülteleri"nde tedrisat karmaşası
TÜBİTAK projelerinde görev alan memurlara 2.800 TL’ye kadar ek gelir
Hayat dile yansır
Üniversite idari personelinin özlük haklarına ilişkin sorunlar ve çözüm önerileri
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?