Paris’teki cinayetin sebebi ne?
Aklı başında olanlar cinayetin sebebi (illeti) ile sonuçları arasında tutarsızlık görüyor. Ve izaha muhtaç olan soruları alt alta sıralıyor.
Türkiye gazetesi, birbirinden ilginç sorular soruyor (http://www.turkiyegazetesi.com.tr/).
Bu sorular bizi olayın ardındaki gerçek sebeplerin görünenden farklı olduğu noktasına götürüyor. Bu soruların arasında:
1. Saldırganların olay sırasında “Allahü ekber” diye bağırdığı iddia ediliyor. Bu bir yanıltmaca mıydı? Nitekim Türkiye’de de Danıştay saldırısı sonrası failin “Allahü ekber” dediği ileri sürülmüş, olay dindarlara yıkılmaya çalışılmıştı. Ancak işin içinden hükümete baskı kurmak isteyen derin devlet çıktı. Burada da Müslümanlar hedef alınmış olabilir mi?
2. Avrupa’da ırkçılık yükselişe geçti. Birçok ülkede İslamofobiye karşı eylemler tertiplendi. Saldırıyla bu desteğin önüne geçilmek istenmiş olabilir mi? Filistin’in tanınmasının gündemde olduğu bir dönemde, bu saldırı tesadüf mü?
Bence, bu iki soru, konuyu can damarından yakalıyor.
Şu hususu aklımızda tutmalıyız: ihlas ile yapılan terör olayı ile hile amaçlı terör...
İlk bakışta yadırgatıcı görünebilir bu ayrım. Üzerinde düşünüldüğünde belki bu ayrım daha uygun kelimelerle kavramlaştırılabilir. Ancak demek istediğim açık: bazı terör olaylarının amacı kendinde bellidir. Özgürlüğüne kavuşmak isteyen bir halkın bu amaçla gerçekleştirdiği olaylar... Bir de, hedef şaşırtmak için tertiplenmiş olanlar: olayın dış görünüşü ile içyüzü birbirinden farklı olanlar... Örneğin Yaser Arafat’ın uyguladığı terör, net, açık, hedefi belli, sorumlusu belli, her şeyi ortada olaylardı... Ama Abdi İpekçi’ye, Uğur Mumcu’ya ve benzeri kişilere karşı tertiplenmiş suikastlar ile Danıştay saldırısı olayının görünür sebebi ile içyüzü birbirinden farklı duruyor. Görünür sebep bazı kesimler indinde “muzır” sayılan birilerinin vücudunun ortadan kaldırılması... Bu kişileri kim “muzır” sayar? Müslümanlar... Öyleyse onları muzır sayan kesimin üzerine bu cinayeti yıkmak yakışır... Halen de bu görüntüyü gerçekmiş gibi algılayanlar var...
Paris cinayetinde de bir taşla bir sürü kuş vuruluyor. Filistin’in tanınması konusunda Türkiye ile Fransa’nın aynı çizgide yer alması acaba kimi, kimleri üzer?
Karikatür dergisi hakkında sıcak olayların yaşandığı sırada kimse ona bir şey demedi de, şimdi ortada fol yok yumurta yokken bu saldırı kimin aklına, nereden geldi? Tam da Müslümanları hedef tahtasına koyabilecek bir hile...
İslam’ın tüm Avrupa’da sempatiyle karşılandığı, Müslüman olmayı seçenlerin çoğaldığı bir dönemde ona karşı husumet uyandırıcı bir davranış kimin işine gelir, Müslümanların mı, yoksa ona diş bileyenlerin mi?
Kaldı ki, İslam adına hareket eden, etmeye yetkili, tüm Müslümanların onayını üzerinde taşıyan bir devlet, bir örgüt mevcut mudur yeryüzünde? Böyle bir devlet ve böyle bir örgüt yok. Öyleyse mürettep örgütlerin tavassutuna ihtiyaç var ve bu mürettep örgütler de –aralarında IŞİD de olmak üzere- ortada fink atıyor.
Paris cinayeti Avrupa ırkçılığının ekmeğine yağ sürerken mağdur Müslümanların daha da mağdur konuma düşmesinin önünü açıyor. Bu sonuç acaba kimin işine yarar? Müslümanların mı, yoksa onun hasımlarının mı?
#paris
#terör
#saldırı
9 yıl önce
Paris cinayetinin sırları
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi
