Türkiye"nin önemli meselelerinden biri hiç şüphesiz Alevilik"tir.

Meseleye Osmanlı politikaları açısından bakılırsa, İran"la olan tarihi rekabet sebebiyle Alevilere karşı sürekli mesafeli olmak gerekir.

Ama artık Osmanlı yok, demokrasisi mütemadiyen gelişen bir cumhuriyet var. Eşit vatandaşlık ilkesi, özgürlükler ve insan hakları açısından da Türkiye İslam dünyasının hayli önünde bir yerde duruyor.

Üstelik bizim Aleviler İran Şiası"nı benimsemek bir yana irtica olarak görüyorlar.

Dolayısıyla Alevilere karşı Osmanlı hassasiyeti abesle iştigal.

Ben cem evi ibadethane midir değil midir tartışmasını da lüzumsuz görenlerdenim. Cem evinde ibadet edilmez diye bir İslami kural mı var?

Yok.

Temiz olan her yer ibadethane olarak kullanılabilir.

Allah yeryüzünü mescid kılmadı mı?

Eğer Alevi vatandaş cem evini ibadethane olarak görüyorsa onun bu görüşüne sadece saygı duymak gerekir.

Aslında sorun Osmanlı hassasiyetinden ziyade cumhuriyet felsefesinden kaynaklanıyor.

Benim şahsi kanaatim odur ki demokratik bir ülkede herkes kendi mabedini yapabilir, ibadete açabilir ve orada kendi inancına göre ibadet yapabilir. Aleviler de demokratik haklarını kullanarak cem evi de açabilirler ayin de yapabilirler ibadet de tören de.

Zaten açıyorlar ve yapıyorlar.

Diğer tarikat mensupları da benzer yerler açıyorlar zikirlerini ayinlerini icra ediyorlar.

Bana göre hepsi inanç özgürlüğü haklarını kullanıyorlar, ama hepsi kanunen suç işliyorlar!

Çünkü 30 11.1925 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun ne cem evi açmaya ne Mevlevihane açmaya ne de tekke açmaya ne de dede ve şeyh gibi unvanları kullanmaya ve kendilerine mahsus kisveleri giymeye müsaade etmiyor.

Bu kanun devrim kanunlarından olduğu için kimse de değiştirmeye cesaret edemiyor.

Oysa bu kanun senelerdir işlemez haldedir.

Bu kanun orada durduğu sürece Alevi meselesini sağlıklı bir şekilde tartışmak ve çözmek de mümkün değildir.

Kimi Alevi sözcüleri bu kanunun kaldırılmasını öteki tarikatlar istifade eder diye istemiyorlar ama lamı cimi yok bu kanun yürürlükte olduğu sürece cem evi açmak ve cem ayini yapmak suçtur.

Bana göre değil bu kanuna göre.

Devrim kanunlarının çoğu zaten işlemez haldedir ve demokrasimiz için bir ayıp olarak durmaktadır.

Kişinin inanç ve ifade hürriyetlerini sınırlayan yasalar çağdaş demokrasilerde düşünülmesi bile imkân haricidir.

Evet savcılarımız zamanın ruhunu iyi okudukları için olsa gerek bu kanunu işletmiyorlar, ama yarın bir savcı çıkar da bu kanuna göre işlem yaparsa cem evini pek ala kapatabilir ve dedeleri cezalandırabilir.

Madem demokrasi ortak bölenimiz öyleyse cem evi de açılabilir, ayin de yapılabilir, cem evi mabed olarak da değerlendirilebilir. Onun kararını verecek olan Alevilerin kendileridir biz değil.(27 Şubat 2008 tarihinde bu köşede "Aleviler haklı" başlığıyla özgün bir teklifim de olmuştu.)

Ama 677 sayılı kanun mutlaka kaldırılmalıdır.

Unutmayalım devrim kanunları anayasa koruması (174. madde) altındadır.

Yani etnik ve dini grupları da kucaklayacak demokratik bir yeni anayasa olmazsa olmazımızdır.