|
Erdoğan’ın hakkı

Sayın Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı'na paraşütle geldiğini artık bilmeyen yok.

Paraşüt dediğim, malum kaset işte.

Hiçbir şeyden haberiniz olmasa, sadece ve sadece Emniyet İstihbarat eski Daire Başkanı Sabri Uzun’un “İN” adlı kitabını okursanız bile, Baykal kasetinin “paralelci” marifeti olduğuna kâni olursunuz.

Her şey apaçık ortada!

Hâlâ savcılar neden harekete geçmez, anlayabilmiş değilim. Baykal’ın bizzat şekvacı olması mı bekleniyor yoksa?

İyi de böylesi organize suçlarda özel bir şikayete neden ihtiyaç duyulsun ki?!

CHP’yi ahlaksızca dizayn etme faaliyetine ta o vakit (08. 05. 2010 tarihinde, üstelik yazı günüm olmadığı halde) bu köşecikte isyan etmiştim: “İnsanların özel hayatlarına bu kadar hunharca saldırma hakkını kimden alıyorsunuz? /Sizde hiç mi Allah korkusu yok? /Ana muhalefet partisi lideri, torun torba sahibi bir siyasetçinin onuru ve şerefiyle oynamaya utanmıyor musunuz? / Böyle alçaklık, böyle edepsizlik, böyle haysiyetsizlik olur mu?..”

CHP’yi dizayn edenlerin Türkiye’yi de topyekûn “dizayn” etmek isteyeceklerinden adım gibi emindim.

Zaten 17 Aralık ihanet darbesiyle bunu başarmaya çalışmadılar mı?

***

Kılıçdaroğlu, Gandi Kemal heyulasıyla “piyasaya sürüldü.” CHP’nin makus talihini güya değiştirecekti.

CHP’nin talihini değil, CHP’yi değiştirdi.

Değiştirme tarzı da çok değişikti.

Bir solcu bir sağcı; bir “eski CHP”, bir “yeni CHP” oldu. Kadıköy’de “Mustafa Kemal’in askeri” Silivri’de “Fethullah Gülen’in askeri” oldu.

En son hangisinde karar kılındı, bilemiyorum.

Doğrusunu isterseniz, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı gösterdikleri günden beri ne olduklarını da merak etmiyorum.

Gelgelelim...

Bütün bunlara rağmen, yani, her seçimde yenildiği, aldığı her kararda yanıldığı halde Kılıçdaroğlu hâlâ tartışmasız lider!

“Yolsuzluk” nedeniyle partisinden ihraç ettiği bir insan evladını belediye başkanı adayı gösterebiliyor...

MHP’li kimliğiyle temeyyüz eden bir başkasını Ankara’dan aday gösterebiliyor...

Hepsinin üstüne genel başkanı olduğu partisiyle hiç alakası olmayan İhsanoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı gösterebiliyor.

Ve, bütün seçimleri kaybediyor!

Kendisine “özgür medya” diyen “vesayetçi medyadan” kimse çıkıp da bu nasıl karar alma şeklidir, bu nasıl “otoriterliktir”, hulasa, bu nedir diye sormuyor!

***

Sayın Erdoğan, Cem Boynerlerin “Doğu’dan toprak satalım, borcumuzu ödeyelim” dediği ülkeyi, IMF’ye borç verir hale getirdi.

Darbelere, muhtıralara, şantajlara, pusulalara, suikast girişimlerine boyun eğmedi.

Harici ve dahili bütün antidemokratik kuşatmaları yara yara “Yeni Türkiye”yi inşa etti.

Konvansiyonel bütün darbelerden geçti.

28 Şubat sürecinde birileri “Beceremediniz artık bırakın” derken, o cezaevinde yatmak pahasına direndi.

“Muhtar bile olamaz” dediler.

Ola ola geldi.

7 Şubat 2012 ve 17 Aralık 2013 darbe girişimlerini dağıttı.

Yılmadı, yıkılmadı, yolundan hiç sapmadı.

Kaset marifetiyle lider olan ve her seçimden yenilgiyle çıkan Kılıçdaroğlu’nun peşinden gitmek “özgürlük”, her seçimden zaferle çıkan ve Türkiye’ye bir Türkiye daha katan Erdoğan’ın hakkını teslim etmek “biat” oluyor, öyle mi?

#Kılıçdaroğlu
#CHP
#Sabri Uzun
9 yıl önce
Erdoğan’ın hakkı
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi