|
Gözün aydın Hasan abi

HDP Eş Başkanı Demirtaş geçenlerde partisinin İstanbul kongresinde “dana” metaforu üzerinden “müjde”yi vermişti.

Demişti ki: “Geldiğimiz nokta artık bu mücadelede dananın kuyruğunun kopacağı noktadır. Dananın kuyruğu kopacaksa bugün, yüz yıl önceki gibi kuyruk değil dana bizde kalacak...”

Aslında “geldiğimiz noktayı” ben de “Hasan abi”ye başka bir hayvan metaforu üzerinden “müjdelemek” isterdim.

Lakin ben dana yerine öküzü tercih ederdim.

Çünkü hayvanın kuyruğu kopacaksa Hasan abiye de bir yerleri düşsün isterim.

Hakkıdır.

Çünkü hakikaten çok emek verdi bu Kürt meselesine.

Kimi zaman “barış olsun” diye, kimi zaman da “savaş çıksın” diye yaşına başına bakmadan dağlara vurdu, kolay değil.

Neler yapmadı ki bu iş için.

Çok “cins” kitaplar yazdı mesela. Hem “Kürt sorunu aynı zamanda PKK sorunu demektir” eksenli kitap yazdı, hem “Kürt sorunu başka PKK başkadır” eksenli kitap!

Bu denli eforik yazar dünyada zor bulunur.

Kâh yere göğe sığdıramayıp Mandela dedi Öcalan’a; kâh “Apo’nun yakalanarak Türkiye’ye getirilmesi, 1984’ten beri Cumhuriyet devletinin PKK’ya karşı verdiği haklı ve meşru mücadelede bayrağın zirveye dikilmesi, zaferin tescilidir...” dedi.

Dönem geldi “Diyarbakır Cezaevi” güzellemeleri yaptı; dönem geldi birlikte yurtdışı gezilerine katıldığı Kenan Evren’e övgüler düzdü.

Dönem geldi PKK’ya özgürlük savaşçıları, gerilla falan dedi; dönem geldi “Silahlı Kuvvetlerimiz, devlete karşı silah çekmiş, 15 yıldır şiddet ve terörü politika aracı benimsemiş, insanlığa karşı suç işlemiş olan PKK’yı çökertmiştir...” dedi.

Kürt meselesinde ne zamanki nihai barış kararı alındı Hasan Abi, “benim dönemim bitti” düşüncesiyle olsa gerek adeta “panik atak” oldu.

Belki de, Kürt meselesini, üçüncü taraflardan yani “ecnebilerden” bağımsız çözme iradesini ortaya koymamızı içine sindiremedi.

Evvela, “PKK elden gidiyor” paniğiyle dağlara vurdu. Dağda rastladığı PKK’lı çocuklara, “Silahları bırakmak ağrınıza gitmiyor mu” yollu “serzenişte” bulundu.

Yetmedi; “Bunları iyi hesap et” diyerek barışta kararlı olduğu için Öcalan’ı adeta tehdit etti.

Gelgelelim, “Hasan abi” bu kadar açık sözlü olmaya devam ederse kabak gibi ortada kalacaktı; anında “demokrasi gelmeden barış olmaz” martavalından kendine kamuflaj yaptı.

Böylece sureti haktan görünmek istemişti ama nihayetinde bu söylem, demokrasiyi silahla rehin almaktan başka bir şey değildi.

«««

Müjdeler olsun sana Hasan abi, artık bundan sonra kendini daha fazla iptizale uğratmayacaksın; sizinkiler başaracak!

Öcalan’ın örgüt üzerindeki otoritesini ve bölge sosyolojisindeki siyasi belirleyiciliğini test edercesine Cizre’de malum olayların başlaması bunun göstergesi.

Kandil kulağının üzerine yatıp Öcalan’a rağmen neler yapılacağının sonucunu boşuna beklemiyor herhalde. “Üst akıl” yani “ırkçı Siyonist network” çatallı diliyle matine –suare devrede zaten. “Niye anlaşıyorsunuz ki AKP’yle, alın size Kürt devleti” yollu vaatlerin ardı arkası kesilmiyor.

Paralelciler dersen, Gezi’ye verdikleri destekten çok daha aktif haldeler!

Sayın Demirtaş’ın Amerika dönüşü eylem çağrısı yaptığı (40 kişinin öldüğü) 6 - 8 Ekim olaylarını fırsat bilerek, Van’da park halindeki iki aracı, yanan bir otomobile panzerle ittikleri görüntüler her şeyi anlatmaya yeter, fazla söze hacet yok.

Uzun lafın kısası, sizinkiler başaracak Hasan abi; müjdeler olsun sana, çok kan akacak!

Dolayısıyla itibarını hepten yok eden “savaş isteyen” o sevimsiz yazılarına ara verip eski günlerdeki gibi “barış isteyen” hümanist yazılar attırabileceksin.

Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink, “PKK kalıcı ateşkes ilan ederse hayal kırıklığı yaratır” şeklinde “hayal kırıklığına” uğramıştı ama senden çok sonra. Yine onu geç Hasan abi. Savaş başlayınca ondan daha önce üzül mesela. Arazi şartlarına uyumda kimsecikler geçemesin seni aman ha!

Sevgili Çandar’la birlikte İspanya’dan İngiltere’den ve hatta Afrika’dan “çözüm önerileri” nakliyeciliğine de kaldığınız yerden devam edersiniz, ne mutlu sana.

«««

Boşuna kan akmayacak Hasan abi, hayallerin gerçek olacak, AKP de gidecek yani.

Zaten her şey bunun için değil mi?

Eski Türkiye’de olduğu gibi yine “eski sınıfın eski dallamaları” arzı endam edecek.

Nasıl mı?

Ağzınızda gevelediğiniz askeri darbe gelecek işte, nasılı mı var?!

Sokaklar hareketlenince Anayasa Mahkemesi de kaos yaratacak kararlara imza atacaktır, hiç merak etme.

Şimdiden müthiş sinyal verdiler; yazık ki, AK Partililer başta olmak üzere tüm demokratlar uyuyor!

Anayasa Mahkemesi, Ahmet Altanların bireysel başvurusuyla, MİT mensupları için yargılama izni verilmemesini hak ihlali saydı

Halbuki, “MİT Yasası”na göre MİT mensuplarının görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı haklarında soruşturma yapılması Başbakanın iznine bağlıdır.

Ahmet Altanlar bu kadar açık hakikati bilmediği için mi Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptı sanıyorsunuz? (Ve, niye şimdi?)

Ya Anayasa Mahkemesi?

Mazisinde parti kapatmak için (RP) geriye doğru yasa iptal edecek kadar fecaat kararlara imza atan Anayasa Mahkemesi MİT Yasası’nı iplemeyerek neye kapı aralamak istedi haberiniz var mı?

Gün doğdu sana yine Hasan abi, kaosun ardından aşerdiğiniz darbe de gelecek. Sen yine uygun bir süre sonra “Kimse kızmasın kendimi yazdım” diyeceksin.

(....................)

“Our boys are gonna make it Ekreeem!”

#Demirtaş
#HDP
#Kürt
#PKK
#Diyarbakır Cezaevi
٪d سنوات قبل
Gözün aydın Hasan abi
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi